İlk Kızılbaş Kimdir ?

Koray

New member
\İlk Kızılbaş Kimdir?\

Kızılbaş, Osmanlı İmparatorluğu’ndan günümüze kadar birçok farklı kültürel ve dini anlam taşıyan bir terimdir. Ancak, Kızılbaşlık genellikle Alevilik ile ilişkilendirilmiştir ve tarihsel olarak Şii Müslümanlar arasında da derin köklere sahiptir. "İlk Kızılbaş kimdir?" sorusu, özellikle bu inanç sisteminin kökenleri ve gelişimi üzerine yapılan tartışmalarda sıklıkla gündeme gelmektedir. Bu makalede, Kızılbaşlık kavramının tarihsel süreci, ilk Kızılbaş’ın kimliği, bu inanç sisteminin kökenleri ve Kızılbaşlıkla ilgili sıkça sorulan sorulara detaylı yanıtlar verilecektir.

\Kızılbaşlık ve Kökenleri\

Kızılbaşlık, başlangıçta Osmanlı İmparatorluğu sınırlarında, özellikle Anadolu’da, Şii inançlarının bir yansıması olarak ortaya çıkmıştır. Bu terim, daha sonra Alevilikle birleşmiş ve iki inanç sistemi arasında iç içe geçmiş birçok ortak nokta ortaya çıkmıştır. Ancak, Kızılbaşlık bir dini inançtan çok, belirli bir toplumsal hareketi ve etnik kimliği de ifade etmiştir. Kızılbaşlar, genellikle Türkmen, Çerkes ve diğer Türk kökenli halklar arasında yoğunlaşan bir dini akımdı.

\İlk Kızılbaş Kimdir?\

İlk Kızılbaş’ı tanımlamak oldukça zordur çünkü Kızılbaşlık, tam olarak bir kişiyle ilişkilendirilebilecek bir kimlikten ziyade bir toplumsal hareketin başlangıcıdır. Ancak, bu inanç hareketinin ilk temsilcisi olarak, Osmanlı Devleti'nde 16. yüzyılda etkili olmuş olan Şeyh Cüneyd ve onun torunu Şeyh Safieddin'in isimleri sıklıkla anılmaktadır. Şeyh Cüneyd, özellikle Safevîler hareketinin temellerini atan kişidir ve Kızılbaşlık inancının ilk simgelerinin oluşturulmasına yardımcı olmuştur.

Şeyh Safieddin, Kızılbaşlık hareketinin merkezi olan Safevîler’in kurucusudur. O, aynı zamanda İran’daki Safevîler Devleti'nin ilk hükümdarı olarak bilinir. Safevîler, Şii İslam’ın en katı savunucularındandı ve bu inançları Anadolu'daki Türkmenler arasında da yaymak için çeşitli yollar kullanmışlardır. Şeyh Safieddin'in öğretileri, özellikle Anadolu'daki Alevi toplulukları üzerinde büyük bir etki yaratmış ve Kızılbaşlık düşüncesinin genişlemesine katkı sağlamıştır.

\Kızılbaşların Kimliği ve İnançları\

Kızılbaşlık, sadece dini bir inanç değil, aynı zamanda bir kimlik meselesidir. Kızılbaşlar, Osmanlı İmparatorluğu’nun erken dönemlerinde, genellikle Şii inançlarına sahip olmalarına rağmen, Sünni Müslümanlardan ayrılmışlardır. Bununla birlikte, Kızılbaşlar, İmam Ali'yi ve Ali’nin soyundan gelenleri (Alevi inançlarına göre) kutsal kabul etmişlerdir.

Kızılbaşlık, aynı zamanda bir toplumsal hareketin de yansımasıdır. Bu inanç hareketi, özellikle Osmanlı'nın merkezî otoritesine karşı bir tepki olarak şekillenmiş ve zamanla yerel halk arasında köklü bir takipçi kitlesi oluşturmuştur. Alevi ve Şii inançları birleştiren bu öğretiler, Kızılbaşlar için temel bir kimlik oluşturmuştur.

Kızılbaşlar, genellikle İmam Ali'nin soyundan gelen kişilere özel bir sevgi besler ve Ali'nin öğretilerini izlerler. Ayrıca, "Muharrem" ayında yapılan oruçlar ve "Aşura" günü yapılan törenler, Kızılbaşların dini takvimindeki önemli günlerdendir. Kızılbaşlar, ritüel ve dua konusunda oldukça derinlemesine bir anlayışa sahip olup, toplumsal adalet ve eşitlik anlayışını savunurlar.

\Kızılbaşlık ve Safevîler\

Safevîler, Kızılbaşlık inancının tarihi bağlamındaki en önemli devlet yapılarından biridir. 1500’lü yıllarda kurulan Safevîler Devleti, Şii İslam’ın İran’daki egemenliğini sağlamlaştırmış ve bu inanç hareketinin yayıldığı coğrafyadaki birçok topluluğu etkilemiştir. Safevîler, Kızılbaşlık inancını benimsemiş ve bu inanç hareketinin siyasi ve dini bir yönünü benimsemişlerdir.

Ancak, Safevîler Devleti'nin yıkılmasından sonra, Kızılbaşlık düşüncesi daha da derinleşmiş ve Anadolu’da özellikle köylüler ve yerel halk arasında kalıcı bir yer edinmiştir. Kızılbaşlar, Osmanlı yönetimi tarafından çoğu zaman "isyancı" olarak kabul edilmiştir, çünkü devletin otoritesine karşı çıkan bu topluluk, dini ve toplumsal kimlikleriyle kendilerine özgü bir duruş sergilemiştir.

\Kızılbaşlık ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular\

\1. Kızılbaşlar kimlere denir?\

Kızılbaşlar, özellikle Şii inançlarını benimsemiş, ancak bu inançları daha özgün bir şekilde, Anadolu’daki Türkmenler ve Çerkesler arasında geliştiren bir topluluktur. Kızılbaşlar, Safevîler hareketi ile ilişkilendirilen ve Ali'yi sevgiyle yücelten bir inanç sistemini benimsemişlerdir.

\2. Kızılbaşlık ve Alevilik arasında bir fark var mıdır?\

Kızılbaşlık, Aleviliğin bir tür kökeni olarak kabul edilebilir. Alevilik, zamanla Kızılbaşlık’tan daha ayrıntılı ve sistemli bir dini inanç haline gelmişken, Kızılbaşlık, özellikle Safevîler ve Osmanlı dönemiyle bağlantılı bir kimlik hareketidir. Ancak pratikte, Kızılbaşlık ve Alevilik birbirine çok yakın inanç ve ritüelleri paylaşmaktadır.

\3. Kızılbaşlar neden "kızıl baş" olarak anılmışlardır?\

Kızılbaşlar, başlarına kırmızı renkli bir başlık takarlardı. Bu başlık, onların inanç sistemlerini simgelerdi. Kızılbaş adı da, bu başlıklardan kaynaklanmaktadır.

\4. Kızılbaşların inançları nelerdir?\

Kızılbaşlar, İmam Ali'yi ve Ali’nin soyundan gelenleri kutsal kabul ederler. Aynı zamanda Muharrem ayında oruç tutarlar ve Alevi inançlarına yakın bir şekilde Allah’ın birliğine inanırlar. Toplumsal adalet, eşitlik ve hoşgörü de Kızılbaşların öğretilerinde önemli bir yer tutar.

\Sonuç\

İlk Kızılbaş, tarihi bağlamda bir kişi olmaktan çok, bir toplumsal hareketin ve dini inanç sisteminin sembolüdür. Kızılbaşlık, Safevîler hareketiyle birleşerek hem bir dini kimlik hem de toplumsal bir hareket olarak gelişmiştir. Osmanlı İmparatorluğu döneminde, özellikle Türkmenler arasında yoğunlaşan bu inanç, günümüzde Alevilik ile ilişkili olarak varlığını sürdürmektedir. Kızılbaşlık, hem dini hem de kültürel açıdan derinlemesine bir araştırma ve anlayış gerektiren bir konudur ve bu alandaki araştırmalar, hala günümüzde devam etmektedir.