A
admin
Guest
Federal Emniyet Teşkilatı’nın (BKA) Wiesbaden kentindeki sonbahar konferansının açılış konuşmasını yapan İçişleri Bakanı Nancy Faeser, “Almanya, dünyanın en inançlı ülkelerinden biri” dedi.
aynı vakitte Faeser, organize hataların oluşturduğu tehditten önemli telaş duyduklarının altını çizdi. 52 yaşındaki bakan, konuşmasının 20 dakikalık kısmını, sınıraşan, memleketler arası ağları olan organize hatalara ayırdı, kritik iletiler verdi.
Yanlış algı yaratılıyor
Bakan Nancy Faeser’e bakılırsa Almanya’da bu kabahatlerin oluşturduğu tehlikenin ciddiyeti ile ilgili bir farkındalık sorunu var. Faeser, mafya sinemaları ve çarpıtılarak yansıtılan olaylar niçiniyle insanların organize hatalarla ilgili yanlış bir algıya sahip olmalarından tasa ettiğine vurgu yaptı.
İçişleri Bakanı Nancy Faeser.Fotoğraf: Arne Dedert/dpa/picture alliance
Bakan Faeser, bu telaşlarını anlatırken, Arap aşireti önderi Arafat Abou-Chaker’ın 2020’den bu yana yargılandığı ve geçmişte yanından ayrılmayan ünlü Rapçi Bushido’nun aleyhinde tanıklık yaptığı davayı, bunun kamuoyuna yansıtılma formunu örnek gösterdi.
“Organize kabahatlerin romantikleştirilmesi yanlış”
Berlin Bölge Mahkemesi’nde süren davada Abou-Chaker’e yöneltilen suçlamalar ağır: Özgürlükten mahrum bırakma, tehdit, şantaj yoluyla para sızdırma, cebir, ağır yaralama, emniyeti suistimal, hakaret.
Ancak Faeser, bu ağır suçlamalara rağmen mahkemede yaşananların bulvar gazetelerinde, toplumsal medya platformlarında, bir pembe dizi üzere yansıtıldığına işaret ederek, “Burada ağır cürümlerin sonuçları yerine, hatalıların manevi, ruh dünyaları yansıtılıyor. Bu da, yanlış bir biçimde, işlenen hataların kıymetsiz olduğu izlenimine yol açıyor, mağdurlarla adeta alay ediliyor” dedi.
Ünlü Rapçi Bushido.Fotoğraf: Getty Images/R. Keuenhof
Bunu bir sorun olarak gördüğüne işaret eden Bakan Faeser, “Bu, organize kabahatlerin bir nevi romantikleştirilmesine yol açıyor. Bu yanlış” görüşünü kaydetti.
“Demokrasi için tehdit”
Organize cürümlerle ilgili farkındalığın artırılması gerektiğini söyleyen Alman İçişleri Bakanı Faeser, “Sanki bunların bizlerle alakası olmadığı fikri yanlış. halbuki burada, bizde bunların gerçekleştiği şuuru oluşmalı” görüşünü aktardı.
Hukuk devleti temsilcileri tehdit edildiğinde, yasadışı para aklanmak istendiğinde, kararlı bir gayret sergilenmesi gerektiğini aktaran Faeser, işlenen bu kabahatlerden tüm toplumun, kamunun ziyan gördüğünü vurguladı.
İçişleri bakanı, organize cürümlerin demokrasi için bir tehdit olduğuna dikkat çekerken, “Bu cürümler, hukukun üstünlüğüne, güvenliğimize, tüm vatandaşların eşit muamele edilmesine olan inancı baltalıyor” diye konuştu.
“İşkence ve cinayetlerden çekinmiyorlar”
Alman hükümeti için Belçika ve Hollanda’da yaşananlar, Almanya için de ikaz niteliği taşıyor. Hollanda’da senelerca organize cürümleri araştıran gazeteci Peter de Vries’in öldürüldüğünü hatırlatan Bakan Faeser, artık organize cürüm örgütlerinin azap ve cinayetten de çekinmediklerini kaydetti.
senelerca organize hata örgütlerini araştıran gazeteci Peter de Vries öldürüldü.Fotoğraf: Barbara Wesel/DW
Bakan, misal gelişmelerin Almanya’da yaşanmaması için de hukuk devletinin var gücüyle organize cürümlerle çaba etmesi gerektiğinin altını çizdi.
Artış tasayı artırıyor, güvenlik güçleri de baskıyı
BKA’nın organize cürümlerle ilgili dataları kaygının yersiz olmadığını gözler önüne seriyor.
2021 yılında bu kabahatler hakkında yürütülen soruşturma sayısı yüzde 17 artarak yaklaşık 700’e yükseldi. Mali ziyan da, yaklaşık 2 milyar 200 milyon euro.
Bakan Faeser, bu artışın beraberinde güvenlik güçlerinin organize cürüm örgütlerine baskıyı arttırdığını, başarılı olunduğunu gösterdiğini söylerken, “Organize cürümlere karşı baskı hiçbir vakit bu kadar ağır olmamıştı” dedi.
Silahlanma artıyor
BKA Lideri Holger Münch de, organize cürümlerin anonim bir ağ üzerinden yürütüldüğünü, faillerin silahlanma oranının da arttığına dikkat çekti.
Fotoğraf: Michael Bihlmayer/CHROMORANGE/picture alliance
Suç yoluyla elde edilen paranın, yeni kabahatlere yatırım yapmak ya da yasal iş modelleri için kullanıldığını söyleyen Münch, “Bu hem de devletin güç kullanma monopolünün zayıflaması riskine de yol açıyor” ikazında bulundu.
Mücadele sertleşecek
BKA Lideri Münch, bunu halihazırda Hollanda’da gözlemlemekte olduklarını söylerken, bu durumu “devletin güç kullanma inhisarını baltalama” olarak tanımlandıklarını anlattı, benzeri senaryolara Almanya’da tanıklık edilmemesi için organize cürümlerle uğraşın sertleşeceğini kaydetti.
BKA Lideri Holger Münch.Fotoğraf: Arne Dedert/dpa/picture alliance
İçişleri Bakanı Faeser de birebir maksada vurgu yaptı. BKA konferansında sunulan ve “Organize Kabahatlerle Çaba Stratejisi” başlığını taşıyan evrakta izlenecek yol haritasının ana sınırları yer alıyor. bir fazlaca adımın yanı sıra, aşiret, klan cürümlerine ait ülke çapında durumu yansıtan bir rapor hazırlanacak.
Kara para aklama daha sıkıntı hale gelecek
Ayrıca nakit ödemeler için 10 bin euroluk bir hudut getirilmesi hedefleniyor. Bu hudut ile, kara paranın aklanmasının önlenmesi hedefleniyor.
Bu hududun olmaması, kara paranın aklanmasına imkan tanıyor. Şantaj, uyuşturucu kaçakçılığı, fuhuşa zorlama üzere kabahat teşkil eden yollardan elde edilen paralar, büyük bir rahatlıkla konut, değerli otomobil ve bedelli mücevherlere yatırım yoluyla aklanabiliyor.
IP adresleri ile failler tespit edilmeye çalışılacak
Ayrıca hem İçişleri Bakanı Faeser hem BKA, organize kabahatlerle çaba edebilmek için, uzun yıllardır tartışmalı olan bir mevzuda adım atmayı hedefliyor, hatta artık bunun kaçınılmaz olduğunu savunuyorlar: Telekomünikasyonda IP adresleri olarak isimlendirilen kayıtların saklanması.
IP, İnternet Protokolü manasına geliyor. Dizüstü bilgisayarlar yahut akıllı telefonlar üzere elektronik aygıtlar yoluyla kuşkulu failler de tespit edilebiliyor.
Ancak bu bilgi saklamanın kapsamı salt kabahati tedbire maksadı ile sonlu ve katı koşullara bağlı olmak zorunda. Yalnızca IP adresleri data olarak toplanabiliyor. Kesintisiz olarak hareket profillerini çıkarmayı sağlayacak öbür dataların toplanması mümkün değil.
aynı vakitte Faeser, organize hataların oluşturduğu tehditten önemli telaş duyduklarının altını çizdi. 52 yaşındaki bakan, konuşmasının 20 dakikalık kısmını, sınıraşan, memleketler arası ağları olan organize hatalara ayırdı, kritik iletiler verdi.
Yanlış algı yaratılıyor
Bakan Nancy Faeser’e bakılırsa Almanya’da bu kabahatlerin oluşturduğu tehlikenin ciddiyeti ile ilgili bir farkındalık sorunu var. Faeser, mafya sinemaları ve çarpıtılarak yansıtılan olaylar niçiniyle insanların organize hatalarla ilgili yanlış bir algıya sahip olmalarından tasa ettiğine vurgu yaptı.
İçişleri Bakanı Nancy Faeser.Fotoğraf: Arne Dedert/dpa/picture alliance
Bakan Faeser, bu telaşlarını anlatırken, Arap aşireti önderi Arafat Abou-Chaker’ın 2020’den bu yana yargılandığı ve geçmişte yanından ayrılmayan ünlü Rapçi Bushido’nun aleyhinde tanıklık yaptığı davayı, bunun kamuoyuna yansıtılma formunu örnek gösterdi.
“Organize kabahatlerin romantikleştirilmesi yanlış”
Berlin Bölge Mahkemesi’nde süren davada Abou-Chaker’e yöneltilen suçlamalar ağır: Özgürlükten mahrum bırakma, tehdit, şantaj yoluyla para sızdırma, cebir, ağır yaralama, emniyeti suistimal, hakaret.
Ancak Faeser, bu ağır suçlamalara rağmen mahkemede yaşananların bulvar gazetelerinde, toplumsal medya platformlarında, bir pembe dizi üzere yansıtıldığına işaret ederek, “Burada ağır cürümlerin sonuçları yerine, hatalıların manevi, ruh dünyaları yansıtılıyor. Bu da, yanlış bir biçimde, işlenen hataların kıymetsiz olduğu izlenimine yol açıyor, mağdurlarla adeta alay ediliyor” dedi.
Ünlü Rapçi Bushido.Fotoğraf: Getty Images/R. Keuenhof
Bunu bir sorun olarak gördüğüne işaret eden Bakan Faeser, “Bu, organize kabahatlerin bir nevi romantikleştirilmesine yol açıyor. Bu yanlış” görüşünü kaydetti.
“Demokrasi için tehdit”
Organize cürümlerle ilgili farkındalığın artırılması gerektiğini söyleyen Alman İçişleri Bakanı Faeser, “Sanki bunların bizlerle alakası olmadığı fikri yanlış. halbuki burada, bizde bunların gerçekleştiği şuuru oluşmalı” görüşünü aktardı.
Hukuk devleti temsilcileri tehdit edildiğinde, yasadışı para aklanmak istendiğinde, kararlı bir gayret sergilenmesi gerektiğini aktaran Faeser, işlenen bu kabahatlerden tüm toplumun, kamunun ziyan gördüğünü vurguladı.
İçişleri bakanı, organize cürümlerin demokrasi için bir tehdit olduğuna dikkat çekerken, “Bu cürümler, hukukun üstünlüğüne, güvenliğimize, tüm vatandaşların eşit muamele edilmesine olan inancı baltalıyor” diye konuştu.
“İşkence ve cinayetlerden çekinmiyorlar”
Alman hükümeti için Belçika ve Hollanda’da yaşananlar, Almanya için de ikaz niteliği taşıyor. Hollanda’da senelerca organize cürümleri araştıran gazeteci Peter de Vries’in öldürüldüğünü hatırlatan Bakan Faeser, artık organize cürüm örgütlerinin azap ve cinayetten de çekinmediklerini kaydetti.
senelerca organize hata örgütlerini araştıran gazeteci Peter de Vries öldürüldü.Fotoğraf: Barbara Wesel/DW
Bakan, misal gelişmelerin Almanya’da yaşanmaması için de hukuk devletinin var gücüyle organize cürümlerle çaba etmesi gerektiğinin altını çizdi.
Artış tasayı artırıyor, güvenlik güçleri de baskıyı
BKA’nın organize cürümlerle ilgili dataları kaygının yersiz olmadığını gözler önüne seriyor.
2021 yılında bu kabahatler hakkında yürütülen soruşturma sayısı yüzde 17 artarak yaklaşık 700’e yükseldi. Mali ziyan da, yaklaşık 2 milyar 200 milyon euro.
Bakan Faeser, bu artışın beraberinde güvenlik güçlerinin organize cürüm örgütlerine baskıyı arttırdığını, başarılı olunduğunu gösterdiğini söylerken, “Organize cürümlere karşı baskı hiçbir vakit bu kadar ağır olmamıştı” dedi.
Silahlanma artıyor
BKA Lideri Holger Münch de, organize cürümlerin anonim bir ağ üzerinden yürütüldüğünü, faillerin silahlanma oranının da arttığına dikkat çekti.
Fotoğraf: Michael Bihlmayer/CHROMORANGE/picture alliance
Suç yoluyla elde edilen paranın, yeni kabahatlere yatırım yapmak ya da yasal iş modelleri için kullanıldığını söyleyen Münch, “Bu hem de devletin güç kullanma monopolünün zayıflaması riskine de yol açıyor” ikazında bulundu.
Mücadele sertleşecek
BKA Lideri Münch, bunu halihazırda Hollanda’da gözlemlemekte olduklarını söylerken, bu durumu “devletin güç kullanma inhisarını baltalama” olarak tanımlandıklarını anlattı, benzeri senaryolara Almanya’da tanıklık edilmemesi için organize cürümlerle uğraşın sertleşeceğini kaydetti.
BKA Lideri Holger Münch.Fotoğraf: Arne Dedert/dpa/picture alliance
İçişleri Bakanı Faeser de birebir maksada vurgu yaptı. BKA konferansında sunulan ve “Organize Kabahatlerle Çaba Stratejisi” başlığını taşıyan evrakta izlenecek yol haritasının ana sınırları yer alıyor. bir fazlaca adımın yanı sıra, aşiret, klan cürümlerine ait ülke çapında durumu yansıtan bir rapor hazırlanacak.
Kara para aklama daha sıkıntı hale gelecek
Ayrıca nakit ödemeler için 10 bin euroluk bir hudut getirilmesi hedefleniyor. Bu hudut ile, kara paranın aklanmasının önlenmesi hedefleniyor.
Bu hududun olmaması, kara paranın aklanmasına imkan tanıyor. Şantaj, uyuşturucu kaçakçılığı, fuhuşa zorlama üzere kabahat teşkil eden yollardan elde edilen paralar, büyük bir rahatlıkla konut, değerli otomobil ve bedelli mücevherlere yatırım yoluyla aklanabiliyor.
IP adresleri ile failler tespit edilmeye çalışılacak
Ayrıca hem İçişleri Bakanı Faeser hem BKA, organize kabahatlerle çaba edebilmek için, uzun yıllardır tartışmalı olan bir mevzuda adım atmayı hedefliyor, hatta artık bunun kaçınılmaz olduğunu savunuyorlar: Telekomünikasyonda IP adresleri olarak isimlendirilen kayıtların saklanması.
IP, İnternet Protokolü manasına geliyor. Dizüstü bilgisayarlar yahut akıllı telefonlar üzere elektronik aygıtlar yoluyla kuşkulu failler de tespit edilebiliyor.
Ancak bu bilgi saklamanın kapsamı salt kabahati tedbire maksadı ile sonlu ve katı koşullara bağlı olmak zorunda. Yalnızca IP adresleri data olarak toplanabiliyor. Kesintisiz olarak hareket profillerini çıkarmayı sağlayacak öbür dataların toplanması mümkün değil.