Muqe
New member
Sıcak basmaları, depresyon, kemik kaybı: Menopoza kadınlar için son derece stresli olan çok sayıda semptom eşlik edebilir. Bununla birlikte, meme kanseri ve diğer risklerden korktukları için birçoğu hormon almaktan kaçınıyor – uzmanlara göre bu korku, ilgili tedaviler hakkındaki eski fikirlere de dayanabilir. Pek çok doktor için, aksine bir risk faktörü yoksa, çeşitli hormon replasman tedavisi türleri bir kez daha tercih edilen araçlardır.
Federal Sağlık Eğitimi Merkezi’ne (BZgA) göre, menopoz sırasında yaklaşık üç kadından biri eskisi gibi hissediyor. Diğer üçte biri, hafif semptomları olan aşamalara sahip ve üçüncüsü gerçekten stresli yan etkiler bildiriyor. Ateş basmaları, ruh hali değişiklikleri, uyku sorunları, mesane zayıflığı ve vajinal kuruluk gibi semptomların şiddeti değişebilir. Alman Menopoz Derneği’ne göre, semptomlar son adet döneminden on yıl öncesine kadar ortaya çıkabilir ve on yıldan fazla sürebilir.
Çalışma yeteneği üzerindeki etkisi
Büyük Britanya’dan ve son zamanlarda ABD’den yapılan çeşitli araştırmalar, bunun sadece etkilenen kadınların günlük yaşamları için değil, aynı zamanda mesleki faaliyetleri için de ne kadar stresli olabileceğini zaten göstermiştir. Nisan ayında serbest bırakılan 4.400 çalışan kadınla yapılan bir Mayo Clinic anketi, yüzde 13’ünün menopoz semptomları nedeniyle işte aksama yaşadığını ve yaklaşık yüzde 11’inin bu semptomlar nedeniyle bir gün veya daha fazla kayıp bildirdiğini ortaya koydu. Baş yazar Ekta Kapoor, Science dergisine yazdığı bir notta, “Kadınların menopoz deneyiminin karmaşıklığına ek olarak, konunun özellikle işyerinde tabu olması gerçeğidir, bu da semptomların psikolojik yükünü artırabilir.” yayınlanmış çalışma
:format(webp)/cloudfront-eu-central-1.images.arcpublishing.com/madsack/DMGOZCVWFNFMJBUMXEZCJBR5CM.jpg)
hayat ve biz
Sağlık, esenlik ve tüm aile için rehber – her ikinci Perşembe.
Semptomların çoğu, hormon preparatları ile etkili bir şekilde hafifletilebilir. Çünkü menopoz döneminde kadının hayatındaki doğurganlık döneminin sona ermesiyle birlikte kadın cinsiyet hormonlarının üretimi azalır. Bu, diğer şeylerin yanı sıra, monoterapi (östrojen; yalnızca histerektomiden sonra belirtilir) veya kombinasyon tedavisi (progestin ve östrojen) ile önlenebilir. Bununla birlikte, Kadın Sağlığı Girişimi’nin (WHI) 2002’de özellikle yayınladığı bir araştırma uzun süre endişe yarattı: Hormon replasman tedavileri ile artan meme kanseri riski arasında bir bağlantı olduğunu öne sürdü ve bu hem doktorları hem de hastaları caydırdı.
Techniker Krankenkasse tarafından 2022’de yayınlanan bir sağlık raporu, bu ülkede 45 ila 65 yaş arası çalışan kadınların yalnızca yaklaşık yüzde altısının menopozla ilişkili semptomlar için hormon ilaçları aldığını gösterdi – 2000’de bu oran yüzde 37 idi.
Uzun süredir risklere odaklanan araştırmalar
Yayın aynı zamanda bilimin odak noktasını da değiştirdi: 2022’de “Frontiers in Medicine” dergisinde yayınlanan bir literatür analizinin gösterdiği gibi, 2002’den sonra çoğu araştırma çalışması hormon tedavilerinin olası risklerini ele aldı ve bazen çelişkili sonuçlara ulaştı.
Frankfurt’taki Hormon ve Osteoporoz Merkezi başkanı Peyman Hacı, “WHI çalışmasından hemen sonra durum felaketti” diye hatırlıyor. Ancak bu arada hormon tedavilerine bakış sadece tıbbi değil, hasta tarafında da değişti: “Günümüzde kadınlar çok daha iyi bilgilendiriliyor” diyor Hacı. Alman Menopoz Derneği. Bununla birlikte, hormon tedavisi ile meme kanseri arasındaki bağlantı hakkında haklı korkular var: “Ancak, östrojenler kansere neden olmaz, aksi takdirde 50 yaşındaki her kadın meme kanseri olur. Aksine, hormonlar tümör büyümesini hızlandırabilir, bu da riskin biraz artmasını açıklar. ilgili çalışmalarda açıklanmıştır” diyor doktor.
Aslında, 2019 Oxford Üniversitesi meta-analizi meme kanseri riskinde artışa işaret ettiğinde endişeler yeniden alevlendi. Hacı, bu çalışmanın sadece niteliksel eksiklikleri değil, hormon tedavisindeki gelişmeleri de tamamen görmezden geldiğini eleştiriyor: “Bugünkü hormon hazırlıkları 20 yıl öncekilerle karşılaştırılamaz.” östrojenler ve olumsuz bir korpus luteum hormonu karışımı ile kısrak idrarına dayalı olan. “Bu arada, tamamen farklı, doğal estrojenler kullanılıyor ve çok daha düşük bir dozda, bu sadece geçmişte yaygın olan tablet formunda değil, aynı zamanda örneğin jel, sprey veya bant şeklinde de mevcut” diye açıklıyor doktor. . Cilt yoluyla yapılan uygulamaların ayrıca çok daha bireysel olarak reçete edilebilmesi ve tromboz riski oluşturmaması gibi bir avantajı da vardır.
Yeni terapi biçimleri bakış açısını değiştiriyor
Yakın zamanda Hypertension dergisinde yayınlanan büyük bir çalışma, hap olarak alınan hormonların, diğer dozaj formlarına göre daha yüksek tansiyon riski ile ilişkili olduğunu da ileri sürdü. Bunun için en düşük risk, estriol içeren oral olmayan preparatlardan gelir. Bunlar, örneğin çok daha az etkiye sahip olan vajinal fitiller şeklinde mevcuttur. Uzman Hacı’ya göre bunların meme kanseri riski üzerinde de bir etkisi yok.
Yeni tedavi biçimleriyle birlikte, bazı yeni araştırma sonuçlarının açıkça ortaya koyduğu gibi, bilimsel bakış açısı hormon tedavisinin avantajlarına ve olası risklerin daha net bir şekilde sınıflandırılmasına geri dönmüş görünüyor. Çinli bilim adamları tarafından yakın zamanda yapılan bir araştırma, hormon tedavisinin akciğer kanseri riskini azaltmaya yardımcı olabileceğini ortaya koydu.
“Jama Neurology” uzman dergisinde ABD’den yapılan bir başka araştırma, erkeklere kıyasla kadınlarda Alzheimer demansı riskinin artmasına değiniyor: bu, menopoz sırasında genç yaştaki kadınlarda daha da belirgin. Ancak böyle bir durumda hormon tedavisine erken başlanırsa bu risk artışı kendini göstermez. Harvard Tıp Okulu’ndan ortak yazar JoAnn Manson yaptığı açıklamada, “Hormon tedavisi söz konusu olduğunda, zamanlama her şeydir” dedi. WHI çalışmasının önceki sonuçları, hormon tedavisine menopozda erken başlamanın kalp hastalığı, bilişsel işlev ve tüm nedenlere bağlı ölümler için daha sonra başlamaya göre daha iyi sonuçlara yol açtığını öne sürmüştü.
Uzman Hacı da zamanlamanın önemini vurguluyor: “Hormon tedavisinin kardiyovasküler sistemi koruyucu etkileri olabilir, tip 2 diyabet riskini yüzde 30’a kadar azaltabilir ve artrozu önleyebilir – ancak mümkün olduğu kadar erken başlanırsa başladı.” Aynı şekilde, erken bir başlangıç, osteoporozun önlenmesi ve tedavisi için avantajlıdır.Çinli bilim adamları tarafından yakın zamanda yapılan bir araştırma, hormon terapilerinin kemik yoğunluğuna yönelik faydalarını ve kemik kaybına karşı tedavinin kesilmesinden sonra da devam eden koruma sağladığını doğruladı.
Risk faktörlerinin belirlenmesi çok önemlidir
Hormon tedavisinin avantaj ve dezavantajlarına ilişkin daha farklı görüş, “menopoz tedavisine pragmatik bir yaklaşımı” savunan Kanadalı doktorlar tarafından yürütülen yeni bir incelemede de ifade ediliyor. “Kanada Tabipler Birliği Dergisi”nde, risk faktörü taşımayan kadınlar için, eğer bundan şikayetçiyseler, hormon tedavisini başlangıç tedavisi olarak öneriyorlar. Hacı’ya göre, olası bir inme riski söz konusu olduğunda hormon tedavisine karar verirken bu tür risk faktörlerinin belirlenmesi de çok önemlidir: “65 yaşından büyük, obez, sigara içen bir hastaya hormon önerilmemelidir.” Genellikle hormona duyarlı oldukları için meme kanserinin prekanser evrelerinde olan kadınlar ve önceden belirli hastalıkları olan hastalar için hormon tedavisi de yasaktır.
Hacı, nihayetinde her kadının hormon tedavisinin kendisi için doğru olup olmadığına kendisinin karar vermesi gerektiğini vurguluyor. “Çalışmalar, meme kanseri riskinin yalnızca dört ila beş yıllık hormon tedavisinden sonra hafifçe arttığını, ancak tedavi sona erdiğinde tekrar azaldığını gösteriyor.” Doktorun deneyimine göre hastalar bunu istiyor: “Hastalarımdan bazıları 20 yıldır hormon alıyorlar ve hiçbir koşulda almayı bırakmak istemiyorlar çünkü daha sonra bilişsel yeteneklerinin ve kas güçlerinin azaldığını fark ediyorlar.”
En azından sıcak basması ve terleme gibi vazomotor semptomların tedavisi için yakında hormonal olmayan bir alternatif bulunabilir: ABD’de Mayıs ayının başında oradaki ilaç kurumu fezolinetantı onayladı. beyindeki nörotransmiterler. Bir “Doğa” yorumunda, onay, menopoz semptomlarının nedenlerine ve etkilerine yönelik araştırmaların nihayet ciddiye alındığının bir işareti olarak görülüyor. Bununla birlikte, her şeyden önce, geliştirilmekte olan fezolinetant ve benzeri ilaçlar, “kadın üreme sisteminin bir hastalığı olarak menopozdan uzaklaşarak nörolojik neden ve etkilerin değerlendirilmesine doğru” yeniden düşünmeyi temsil ediyor.
BZgA ayrıca menopoza giren her kadın için herkese uyan tek bir çözüm olmadığını vurgulamaktadır. Ancak hormon tedavisinin yanı sıra daha fazla egzersiz veya daha fazla dinlenme ve gevşeme, kayganlaştırıcılar veya özel bakım kremleri gibi yöntemlere ve ayrıca kadın sağlığı merkezlerine danışmaya da başvurmaktadır.
Haberler
Federal Sağlık Eğitimi Merkezi’ne (BZgA) göre, menopoz sırasında yaklaşık üç kadından biri eskisi gibi hissediyor. Diğer üçte biri, hafif semptomları olan aşamalara sahip ve üçüncüsü gerçekten stresli yan etkiler bildiriyor. Ateş basmaları, ruh hali değişiklikleri, uyku sorunları, mesane zayıflığı ve vajinal kuruluk gibi semptomların şiddeti değişebilir. Alman Menopoz Derneği’ne göre, semptomlar son adet döneminden on yıl öncesine kadar ortaya çıkabilir ve on yıldan fazla sürebilir.
Çalışma yeteneği üzerindeki etkisi
Büyük Britanya’dan ve son zamanlarda ABD’den yapılan çeşitli araştırmalar, bunun sadece etkilenen kadınların günlük yaşamları için değil, aynı zamanda mesleki faaliyetleri için de ne kadar stresli olabileceğini zaten göstermiştir. Nisan ayında serbest bırakılan 4.400 çalışan kadınla yapılan bir Mayo Clinic anketi, yüzde 13’ünün menopoz semptomları nedeniyle işte aksama yaşadığını ve yaklaşık yüzde 11’inin bu semptomlar nedeniyle bir gün veya daha fazla kayıp bildirdiğini ortaya koydu. Baş yazar Ekta Kapoor, Science dergisine yazdığı bir notta, “Kadınların menopoz deneyiminin karmaşıklığına ek olarak, konunun özellikle işyerinde tabu olması gerçeğidir, bu da semptomların psikolojik yükünü artırabilir.” yayınlanmış çalışma
hayat ve biz
Sağlık, esenlik ve tüm aile için rehber – her ikinci Perşembe.
Semptomların çoğu, hormon preparatları ile etkili bir şekilde hafifletilebilir. Çünkü menopoz döneminde kadının hayatındaki doğurganlık döneminin sona ermesiyle birlikte kadın cinsiyet hormonlarının üretimi azalır. Bu, diğer şeylerin yanı sıra, monoterapi (östrojen; yalnızca histerektomiden sonra belirtilir) veya kombinasyon tedavisi (progestin ve östrojen) ile önlenebilir. Bununla birlikte, Kadın Sağlığı Girişimi’nin (WHI) 2002’de özellikle yayınladığı bir araştırma uzun süre endişe yarattı: Hormon replasman tedavileri ile artan meme kanseri riski arasında bir bağlantı olduğunu öne sürdü ve bu hem doktorları hem de hastaları caydırdı.
Techniker Krankenkasse tarafından 2022’de yayınlanan bir sağlık raporu, bu ülkede 45 ila 65 yaş arası çalışan kadınların yalnızca yaklaşık yüzde altısının menopozla ilişkili semptomlar için hormon ilaçları aldığını gösterdi – 2000’de bu oran yüzde 37 idi.
Uzun süredir risklere odaklanan araştırmalar
Yayın aynı zamanda bilimin odak noktasını da değiştirdi: 2022’de “Frontiers in Medicine” dergisinde yayınlanan bir literatür analizinin gösterdiği gibi, 2002’den sonra çoğu araştırma çalışması hormon tedavilerinin olası risklerini ele aldı ve bazen çelişkili sonuçlara ulaştı.
Frankfurt’taki Hormon ve Osteoporoz Merkezi başkanı Peyman Hacı, “WHI çalışmasından hemen sonra durum felaketti” diye hatırlıyor. Ancak bu arada hormon tedavilerine bakış sadece tıbbi değil, hasta tarafında da değişti: “Günümüzde kadınlar çok daha iyi bilgilendiriliyor” diyor Hacı. Alman Menopoz Derneği. Bununla birlikte, hormon tedavisi ile meme kanseri arasındaki bağlantı hakkında haklı korkular var: “Ancak, östrojenler kansere neden olmaz, aksi takdirde 50 yaşındaki her kadın meme kanseri olur. Aksine, hormonlar tümör büyümesini hızlandırabilir, bu da riskin biraz artmasını açıklar. ilgili çalışmalarda açıklanmıştır” diyor doktor.
Aslında, 2019 Oxford Üniversitesi meta-analizi meme kanseri riskinde artışa işaret ettiğinde endişeler yeniden alevlendi. Hacı, bu çalışmanın sadece niteliksel eksiklikleri değil, hormon tedavisindeki gelişmeleri de tamamen görmezden geldiğini eleştiriyor: “Bugünkü hormon hazırlıkları 20 yıl öncekilerle karşılaştırılamaz.” östrojenler ve olumsuz bir korpus luteum hormonu karışımı ile kısrak idrarına dayalı olan. “Bu arada, tamamen farklı, doğal estrojenler kullanılıyor ve çok daha düşük bir dozda, bu sadece geçmişte yaygın olan tablet formunda değil, aynı zamanda örneğin jel, sprey veya bant şeklinde de mevcut” diye açıklıyor doktor. . Cilt yoluyla yapılan uygulamaların ayrıca çok daha bireysel olarak reçete edilebilmesi ve tromboz riski oluşturmaması gibi bir avantajı da vardır.
Yeni terapi biçimleri bakış açısını değiştiriyor
Yakın zamanda Hypertension dergisinde yayınlanan büyük bir çalışma, hap olarak alınan hormonların, diğer dozaj formlarına göre daha yüksek tansiyon riski ile ilişkili olduğunu da ileri sürdü. Bunun için en düşük risk, estriol içeren oral olmayan preparatlardan gelir. Bunlar, örneğin çok daha az etkiye sahip olan vajinal fitiller şeklinde mevcuttur. Uzman Hacı’ya göre bunların meme kanseri riski üzerinde de bir etkisi yok.
Yeni tedavi biçimleriyle birlikte, bazı yeni araştırma sonuçlarının açıkça ortaya koyduğu gibi, bilimsel bakış açısı hormon tedavisinin avantajlarına ve olası risklerin daha net bir şekilde sınıflandırılmasına geri dönmüş görünüyor. Çinli bilim adamları tarafından yakın zamanda yapılan bir araştırma, hormon tedavisinin akciğer kanseri riskini azaltmaya yardımcı olabileceğini ortaya koydu.
“Jama Neurology” uzman dergisinde ABD’den yapılan bir başka araştırma, erkeklere kıyasla kadınlarda Alzheimer demansı riskinin artmasına değiniyor: bu, menopoz sırasında genç yaştaki kadınlarda daha da belirgin. Ancak böyle bir durumda hormon tedavisine erken başlanırsa bu risk artışı kendini göstermez. Harvard Tıp Okulu’ndan ortak yazar JoAnn Manson yaptığı açıklamada, “Hormon tedavisi söz konusu olduğunda, zamanlama her şeydir” dedi. WHI çalışmasının önceki sonuçları, hormon tedavisine menopozda erken başlamanın kalp hastalığı, bilişsel işlev ve tüm nedenlere bağlı ölümler için daha sonra başlamaya göre daha iyi sonuçlara yol açtığını öne sürmüştü.
Uzman Hacı da zamanlamanın önemini vurguluyor: “Hormon tedavisinin kardiyovasküler sistemi koruyucu etkileri olabilir, tip 2 diyabet riskini yüzde 30’a kadar azaltabilir ve artrozu önleyebilir – ancak mümkün olduğu kadar erken başlanırsa başladı.” Aynı şekilde, erken bir başlangıç, osteoporozun önlenmesi ve tedavisi için avantajlıdır.Çinli bilim adamları tarafından yakın zamanda yapılan bir araştırma, hormon terapilerinin kemik yoğunluğuna yönelik faydalarını ve kemik kaybına karşı tedavinin kesilmesinden sonra da devam eden koruma sağladığını doğruladı.
Risk faktörlerinin belirlenmesi çok önemlidir
Hormon tedavisinin avantaj ve dezavantajlarına ilişkin daha farklı görüş, “menopoz tedavisine pragmatik bir yaklaşımı” savunan Kanadalı doktorlar tarafından yürütülen yeni bir incelemede de ifade ediliyor. “Kanada Tabipler Birliği Dergisi”nde, risk faktörü taşımayan kadınlar için, eğer bundan şikayetçiyseler, hormon tedavisini başlangıç tedavisi olarak öneriyorlar. Hacı’ya göre, olası bir inme riski söz konusu olduğunda hormon tedavisine karar verirken bu tür risk faktörlerinin belirlenmesi de çok önemlidir: “65 yaşından büyük, obez, sigara içen bir hastaya hormon önerilmemelidir.” Genellikle hormona duyarlı oldukları için meme kanserinin prekanser evrelerinde olan kadınlar ve önceden belirli hastalıkları olan hastalar için hormon tedavisi de yasaktır.
Hacı, nihayetinde her kadının hormon tedavisinin kendisi için doğru olup olmadığına kendisinin karar vermesi gerektiğini vurguluyor. “Çalışmalar, meme kanseri riskinin yalnızca dört ila beş yıllık hormon tedavisinden sonra hafifçe arttığını, ancak tedavi sona erdiğinde tekrar azaldığını gösteriyor.” Doktorun deneyimine göre hastalar bunu istiyor: “Hastalarımdan bazıları 20 yıldır hormon alıyorlar ve hiçbir koşulda almayı bırakmak istemiyorlar çünkü daha sonra bilişsel yeteneklerinin ve kas güçlerinin azaldığını fark ediyorlar.”
En azından sıcak basması ve terleme gibi vazomotor semptomların tedavisi için yakında hormonal olmayan bir alternatif bulunabilir: ABD’de Mayıs ayının başında oradaki ilaç kurumu fezolinetantı onayladı. beyindeki nörotransmiterler. Bir “Doğa” yorumunda, onay, menopoz semptomlarının nedenlerine ve etkilerine yönelik araştırmaların nihayet ciddiye alındığının bir işareti olarak görülüyor. Bununla birlikte, her şeyden önce, geliştirilmekte olan fezolinetant ve benzeri ilaçlar, “kadın üreme sisteminin bir hastalığı olarak menopozdan uzaklaşarak nörolojik neden ve etkilerin değerlendirilmesine doğru” yeniden düşünmeyi temsil ediyor.
BZgA ayrıca menopoza giren her kadın için herkese uyan tek bir çözüm olmadığını vurgulamaktadır. Ancak hormon tedavisinin yanı sıra daha fazla egzersiz veya daha fazla dinlenme ve gevşeme, kayganlaştırıcılar veya özel bakım kremleri gibi yöntemlere ve ayrıca kadın sağlığı merkezlerine danışmaya da başvurmaktadır.
Haberler