A
admin
Guest
Türkiye Su Altı Sporları Federasyonunca verilen “Dalış Eğitmeni Eğitimi”ni bitirip tüm bröveleri alan lider dalgıçlar, eğitmen olmaya hak kazanıyor.
Eğitmenler yalnızca hobi amaçlı dalış yapanlara değil, balık çiftlikleri çalışanları, su altı arkeologları, su altı arama kurtarma ekiplerine de ilk eğitimlerini veriyor.
Türkiye’de 500’ü faal, 4 bin kayıtlı dalış eğitmeni bulunuyor, faal antrenörlerin 50’sini kadınlar oluşturuyor. Her geçen yıl su altındaki kadın eğitmen sayısı artıyor.
Kadın eğitmenler de özel su altı sporları merkezleri bünyesinde, havuzlarda ve denizde dalış öğrenmek isteyenlere kurs veriyor.
– “Dalış eğitmeni olmak keyifli”
Genç yaşında eğitmen olan 22 yaşındaki Gizem Nakıboğlu, AA muhabirine, yaklaşık 6 yıldır dalış yaptığını ve gerekli eğitim ve sınavların ardından, 3 yıl önce eğitmen olmaya hak kazandığını söylemiş oldu.
Öncelikle öğretmeyi seven insanların dalış eğitimcisi olması gerektiğini aktaran Nakıboğlu, “Dalışla ilk tanıştığımda bunu oldukca sevdiğimi fark ettim ve yaşamımda olması gerektiğine karar verdim. ‘niçin ben bunu başkalarına öğretmiyorum ki’ diyerek yola çıktım.” dedi.
Uzun süre asistanlık yaptıktan daha sonra eğitmenlik sürecinin başladığını dile getiren Nakıboğlu, “Tabii ki bu işin de zorlukları var ama bana nazaran kadın olduğum için ekstra bir zorluğu yok. Kadın olarak dalış eğitmeni olmak fazlaca keyifli bir şey, başkalarının yaşamına bir kadın olarak dokunabilip beraberinde ilham verebiliyorsunuz.” ifadelerini kullandı.
Dalış camiasında fazlaca fazla kadın bulunduğunu dile getiren Nakıboğlu, sözlerine şöyleki devam etti:
“ötürüsıyla birilerine bir biçimde ilham vermek oldukca güzel bir duygu. Su altında yaşadığım zorluklar tabii ki var. Öncelikle kalabalık bir kitleden siz sorumlusunuz, bunun getirdiği bir heyecan var. O kişileri kontrol etmek, her insanın güvenliğinden emin olmak ve dalışı keyifli bir biçimde devam ettirip bitirmek, arada sırada zorlukları olan bir müddetç. Tabii ki oldukça keyifli, her insanın denemesi gereken bir spor, su altında oldukca farklı bir duyguyu yaşıyoruz.”
– “Dalışı konuşmak benim için motivasyon kaynağı”
İzmirli 40 yaşındaki dalış eğitmeni Arzu Arslan da dalış sporuna 2006’da başladığını ve 2020’den beri dalış eğitmeni olduğunu ifade etti.
Bir yandan tekstil sektöründeki iş yaşamına da devam ettiğini anlatan Arslan, şunları kaydetti:
“Normalde uluslararası bir tekstil firmasında çalışıyorum. aslına bakarsan onların yardımıyla dalışla tanıştım. Bunu sevdim ve başkalarına aktarmak adına bu işe atıldım. Dalışı konuşmak ve düşünmek benim için motivasyon kaynağı. Çalışan biri olduğum için genellikle iş çıkışı bu eğitimleri aldım. Hafta sonları denize gittik. Bu süreçte eşimin desteği oldukca fazlaydı. Biraz zorlu geçti ama fedakarlık yaparak eğitimleri tamamladım.”
– “Bana büyük huzur kattı”
Yaklaşık 2 yıldır eğitmenlik yapan 25 yaşındaki Ezgi Bulamacı, 2015’te dalışa başladığını ve daha sonrasında başkalarına yardımcı olmak adına eğitmen olduğunu dile getirdi.
“Bulduğun huzuru, heyecanı başkalarına da aktarmalısın” düşüncesinin kendisini eğitmenliğe sürüklediğini kaydeden Bulamacı, sözlerini şöyleki sürdürdü:
“Dalış, sosyal yaşantı haricinde her sektörden, farklı kültürlerden insanlar tanıma fırsatı kattı bana. ondan sonrasında en büyük hissettiğim şey bana oldukça büyük huzur kattı, bu keyif haricinde huzura kavuştuğum için mutluyum. Eğitmen olmak için uzun bir müddetç var, gerekli becerilere kavuştuktan daha sonra aşama aşama ilerleme katediyoruz. Gerekli eğitimleri aldıktan daha sonra da sınavları başarılı bir biçimde tamamladığımızda eğitmen oluyoruz. İlk öğrendiğimiz şey, su altına asla zarar vermemeliyiz. Oradaki canlıları ve doğayı korumamız gerekiyor.”
– “Erkeklere nazaran daha özenliler”
Yaklaşık 12 yıldır Karaburun’da dalış merkezi işleten ve bünyesinde dalış eğitmenlerini çalıştıran Hamdullah Aras, kadın dalış eğitmenlerinin Türkiye’de son senelerda artmaya başladığını belirtti.
Kadınların bu anlamda oldukça uyumlu olduğunu gözlemlediklerini ifade eden Aras, şu biçimde konuştu:
“Erkeklere nazaran daha özenliler, işlerini daha fazlaca severek yapıyorlar. Her işin bir zorluğu var tabii ama bunun keyfi, zorluğundan daha fazla ama sonuçta suyun altında birilerinin canı sana emanet. hiç bir risk almadan düzgün bir dalış yapmak lazım. Dikkatli olman gerekiyor, biraz daha dikkat isteyen bir meslek çünkü biz bütün dalış esnasında olabilecek bütün hataları bekliyoruz ve önlemimizi ona nazaran alıyoruz.”
Eğitmenler yalnızca hobi amaçlı dalış yapanlara değil, balık çiftlikleri çalışanları, su altı arkeologları, su altı arama kurtarma ekiplerine de ilk eğitimlerini veriyor.
Türkiye’de 500’ü faal, 4 bin kayıtlı dalış eğitmeni bulunuyor, faal antrenörlerin 50’sini kadınlar oluşturuyor. Her geçen yıl su altındaki kadın eğitmen sayısı artıyor.
Kadın eğitmenler de özel su altı sporları merkezleri bünyesinde, havuzlarda ve denizde dalış öğrenmek isteyenlere kurs veriyor.
– “Dalış eğitmeni olmak keyifli”
Genç yaşında eğitmen olan 22 yaşındaki Gizem Nakıboğlu, AA muhabirine, yaklaşık 6 yıldır dalış yaptığını ve gerekli eğitim ve sınavların ardından, 3 yıl önce eğitmen olmaya hak kazandığını söylemiş oldu.
Öncelikle öğretmeyi seven insanların dalış eğitimcisi olması gerektiğini aktaran Nakıboğlu, “Dalışla ilk tanıştığımda bunu oldukca sevdiğimi fark ettim ve yaşamımda olması gerektiğine karar verdim. ‘niçin ben bunu başkalarına öğretmiyorum ki’ diyerek yola çıktım.” dedi.
Uzun süre asistanlık yaptıktan daha sonra eğitmenlik sürecinin başladığını dile getiren Nakıboğlu, “Tabii ki bu işin de zorlukları var ama bana nazaran kadın olduğum için ekstra bir zorluğu yok. Kadın olarak dalış eğitmeni olmak fazlaca keyifli bir şey, başkalarının yaşamına bir kadın olarak dokunabilip beraberinde ilham verebiliyorsunuz.” ifadelerini kullandı.
Dalış camiasında fazlaca fazla kadın bulunduğunu dile getiren Nakıboğlu, sözlerine şöyleki devam etti:
“ötürüsıyla birilerine bir biçimde ilham vermek oldukca güzel bir duygu. Su altında yaşadığım zorluklar tabii ki var. Öncelikle kalabalık bir kitleden siz sorumlusunuz, bunun getirdiği bir heyecan var. O kişileri kontrol etmek, her insanın güvenliğinden emin olmak ve dalışı keyifli bir biçimde devam ettirip bitirmek, arada sırada zorlukları olan bir müddetç. Tabii ki oldukça keyifli, her insanın denemesi gereken bir spor, su altında oldukca farklı bir duyguyu yaşıyoruz.”
– “Dalışı konuşmak benim için motivasyon kaynağı”
İzmirli 40 yaşındaki dalış eğitmeni Arzu Arslan da dalış sporuna 2006’da başladığını ve 2020’den beri dalış eğitmeni olduğunu ifade etti.
Bir yandan tekstil sektöründeki iş yaşamına da devam ettiğini anlatan Arslan, şunları kaydetti:
“Normalde uluslararası bir tekstil firmasında çalışıyorum. aslına bakarsan onların yardımıyla dalışla tanıştım. Bunu sevdim ve başkalarına aktarmak adına bu işe atıldım. Dalışı konuşmak ve düşünmek benim için motivasyon kaynağı. Çalışan biri olduğum için genellikle iş çıkışı bu eğitimleri aldım. Hafta sonları denize gittik. Bu süreçte eşimin desteği oldukca fazlaydı. Biraz zorlu geçti ama fedakarlık yaparak eğitimleri tamamladım.”
– “Bana büyük huzur kattı”
Yaklaşık 2 yıldır eğitmenlik yapan 25 yaşındaki Ezgi Bulamacı, 2015’te dalışa başladığını ve daha sonrasında başkalarına yardımcı olmak adına eğitmen olduğunu dile getirdi.
“Bulduğun huzuru, heyecanı başkalarına da aktarmalısın” düşüncesinin kendisini eğitmenliğe sürüklediğini kaydeden Bulamacı, sözlerini şöyleki sürdürdü:
“Dalış, sosyal yaşantı haricinde her sektörden, farklı kültürlerden insanlar tanıma fırsatı kattı bana. ondan sonrasında en büyük hissettiğim şey bana oldukça büyük huzur kattı, bu keyif haricinde huzura kavuştuğum için mutluyum. Eğitmen olmak için uzun bir müddetç var, gerekli becerilere kavuştuktan daha sonra aşama aşama ilerleme katediyoruz. Gerekli eğitimleri aldıktan daha sonra da sınavları başarılı bir biçimde tamamladığımızda eğitmen oluyoruz. İlk öğrendiğimiz şey, su altına asla zarar vermemeliyiz. Oradaki canlıları ve doğayı korumamız gerekiyor.”
– “Erkeklere nazaran daha özenliler”
Yaklaşık 12 yıldır Karaburun’da dalış merkezi işleten ve bünyesinde dalış eğitmenlerini çalıştıran Hamdullah Aras, kadın dalış eğitmenlerinin Türkiye’de son senelerda artmaya başladığını belirtti.
Kadınların bu anlamda oldukça uyumlu olduğunu gözlemlediklerini ifade eden Aras, şu biçimde konuştu:
“Erkeklere nazaran daha özenliler, işlerini daha fazlaca severek yapıyorlar. Her işin bir zorluğu var tabii ama bunun keyfi, zorluğundan daha fazla ama sonuçta suyun altında birilerinin canı sana emanet. hiç bir risk almadan düzgün bir dalış yapmak lazım. Dikkatli olman gerekiyor, biraz daha dikkat isteyen bir meslek çünkü biz bütün dalış esnasında olabilecek bütün hataları bekliyoruz ve önlemimizi ona nazaran alıyoruz.”