A
admin
Guest
Seyahat Parkı odaklı olaylarda, 16 Haziran 2013’te yaralanan ve tedavi gördüğü hastanede 269 gün daha sonra 11 Mart 2014’te ömrünü kaybeden Berkin Elvan’ın anne-babası, haklarında “Cumhurbaşkanı’na hakaret” kabahatinden açılan dava kapsamında savunma yaptı.
İstanbul 43. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki ikinci duruşmaya sanıklar Gülsüm ve Sami Elvan katıldı. Müdahil Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ise avukat Ela Ezgi Yelmen temsil etti.
Duruşmada savunma yapan Sami Elvan, söylemiş olduği kelamların ardında olduğunu belirterek, “Cumhurbaşkanı tarafınca o tarihlerde çocuğumuzla ilgili söylenilen olumsuz kelamlar söz konusudur. Kendisi çocuğumuzun öldürülmesine ait, ’emri ben verdim, polisin arkasındayım’ biçiminde kelam söylemiş olduği için ben de buna istinaden bu sözleri kullandım. hiç bir hakaret kastım yoktur. Maksadım söylenen kelamlara karşılık vermektir. Hatasızım, beraatımı istiyorum.” dedi.
Anne Gülsüm Elvan da, mutlaka hakaret içeren kelam söylemediğini öne sürerek, “Benim çocuğum 14 yaşında bir çocuktu. Terörist olması kelam konusu olamaz. Bize ‘terörist’ denildiği için buna reaksiyon olarak kelamları söylemiş oldum. Hakaret kastım yoktur. Hatasızım beraatımı istiyorum.” diye konuştu.
Sanıkların avukatı Akçay Taşçı da, müvekkillerin tek başına hak arama uğraşında bulunmak durumunda bırakıldığını savunarak, “Müvekkiller tarafınca söylenmek istenen, şayet yaşanan olaya onay veriliyorsa ve üstleniliyorsa, buna reaksiyon göstermektir. Kaldı ki ‘katil’ lafına ait, Yargıtay’da bu konunun tabir özgürlüğü kapsamında kaldığına dair pek epeyce içtihat mevcuttur.” tabirlerini kullandı.
Orta sonucunı açıklayan mahkeme, belgenin, mevut imgelerin tahlilleri yapılmak üzere ekspere verilmesine hükmederek duruşmayı erteledi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafınca hazırlanan iddianamede, Gülsüm ve Sami Elvan’ın basın açıklamalarında “Cumhurbaşkanı’na hakaret” hatasını iki defa işledikleri belirtiliyor.
İddianamede iki sanığın bu hatadan 4 yıl 4 aydan 8 yıl 8 aya kadar mahpusla cezalandırılması isteniyor.
İstanbul 43. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki ikinci duruşmaya sanıklar Gülsüm ve Sami Elvan katıldı. Müdahil Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ise avukat Ela Ezgi Yelmen temsil etti.
Duruşmada savunma yapan Sami Elvan, söylemiş olduği kelamların ardında olduğunu belirterek, “Cumhurbaşkanı tarafınca o tarihlerde çocuğumuzla ilgili söylenilen olumsuz kelamlar söz konusudur. Kendisi çocuğumuzun öldürülmesine ait, ’emri ben verdim, polisin arkasındayım’ biçiminde kelam söylemiş olduği için ben de buna istinaden bu sözleri kullandım. hiç bir hakaret kastım yoktur. Maksadım söylenen kelamlara karşılık vermektir. Hatasızım, beraatımı istiyorum.” dedi.
Anne Gülsüm Elvan da, mutlaka hakaret içeren kelam söylemediğini öne sürerek, “Benim çocuğum 14 yaşında bir çocuktu. Terörist olması kelam konusu olamaz. Bize ‘terörist’ denildiği için buna reaksiyon olarak kelamları söylemiş oldum. Hakaret kastım yoktur. Hatasızım beraatımı istiyorum.” diye konuştu.
Sanıkların avukatı Akçay Taşçı da, müvekkillerin tek başına hak arama uğraşında bulunmak durumunda bırakıldığını savunarak, “Müvekkiller tarafınca söylenmek istenen, şayet yaşanan olaya onay veriliyorsa ve üstleniliyorsa, buna reaksiyon göstermektir. Kaldı ki ‘katil’ lafına ait, Yargıtay’da bu konunun tabir özgürlüğü kapsamında kaldığına dair pek epeyce içtihat mevcuttur.” tabirlerini kullandı.
Orta sonucunı açıklayan mahkeme, belgenin, mevut imgelerin tahlilleri yapılmak üzere ekspere verilmesine hükmederek duruşmayı erteledi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafınca hazırlanan iddianamede, Gülsüm ve Sami Elvan’ın basın açıklamalarında “Cumhurbaşkanı’na hakaret” hatasını iki defa işledikleri belirtiliyor.
İddianamede iki sanığın bu hatadan 4 yıl 4 aydan 8 yıl 8 aya kadar mahpusla cezalandırılması isteniyor.