Ukrayna Savaşı’nın başlamasının akabinde bir milyona yakın Ukraynalı sığınmacının geldiği Almanya’da, sistemsiz göçün de 2015/16 krizinden bu yana en yüksek düzeye ulaştığı, mültecilerin dağıtıldığı bir fazlaca belediye ve lokal idarenin kapasitelerinin sona dayandığı tarafındaki haberler son haftalarda arttı.
Farklı partilere mensup belediye liderleri ve lokal yöneticilerinin Almanya Başbakanı Olaf Scholz’a acil önlemler alınması talebiyle mektupla davet yaptıkları geçen günlerde kamuoyuna da yansıdı.
Onlardan biri de Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) partili Bergstrasse bölgesi kaymakamı Christian Engelhardt oldu. Hafta ortasında Deutschlandfunk kamu radyo kanalına konuşan Engelhardt, kendi bölgelerine gelenlerin yarısının Ukraynalı, öteki yarısının da üçüncü ülkelerden olduğunu söylemiş, şu periyot “üçüncü ülke” diye nitelendirilen ülkelerden gelenlerin başını kendi bölgelerinde Türkiye’den gelenlerin oluşturduğunu vurgulamıştı. Engelhardt, görülen süratli artış üzerine konut bulmada problemler yaşandığını, çadırdan süreksiz konutlar kurulduğunu söylemiş, sistemsiz gelişlerin durdurulması davetinde bulunmuştu.
Muhalefetten eyaletlerle mülteci doruğu yapılması çağrısı
Eyalet ve lokal idarelerden gelen reaksiyonun akabinde ana muhalefet bloku Hristiyan Birlik (CDU ve CSU partilerinden oluşuyor), federal hükümetten eyalet hükümetleriyle bu hususta bir tepe düzenlemesini talep etti. Hristiyan Birlik Meclis Küme Genel Sekreteri Thorsten Frei, Tagesspiegel gazetesine verdiği söyleşide, iltica emelli yaşanan sistemsiz göçe sınırlama getirilmesini ve sığınmacıların dağıtımı, finansmanı ve barınmaları konusuna derhal tahlil bulunmasını talep etti. Frei, bu hedefle federal hükümetle eyalet idarelerinin bir tepe düzenlemesi gerektiğini de savundu. Lakin Frei’e göre bu biçimdesi bir tepede bahis masrafların üstlenilmesi ve sığınmacıların barınması problemiyle sonlu kalmamalı, iltica hedefli sistemsiz göçün sınırlanmasına ait aktif önlemlerin ele alınması da koşul.
Federal sisteme sahip Almanya’da Hristiyan Birlik bloku federal bazda muhalefette olsa da bir hayli eyalette iktidarda olduğundan Berlin ile eyalet hükümetleri içinde vakit zaman tansiyonlar yaşanıyor.
Hendrik WüstFotoğraf: Christoph Soeder/dpa/picture alliance
Nüfus yoğunluğu en yüksek eyalet olan ve fazlaca sayıda Türkiye kökenlinin de yaşadığı Kuzey Ren-Vestfalya Eyaleti’nin CDU’lu Başbakanı Hendrik Wüst mesela, kısa müddet evvel kendileri ve lokal idarelerin kapasitesinin üzerinde yük taşımak zorunda olduğuna işaret ederek mültecilerin sayısı konusunda uyardı. Welt am Sonntag gazetesinde mültecilerden sorumlu Federal İçişleri Bakanı, Toplumsal Demokrat Parti’li Nancy Faeser’e açık mektubu yayınlanan Wüst, Berlin’den vaat edilen maddi yardımların derhal verilmesini de talep etti. Mültecilerin barınması için federal hükümetin hazır ettiği ve sunduğu konutların da kullanmasına uygun olmayacak kadar bakımsız ve makûs durumda olduğunu ileri sürdü.
2015/16 krizinden bu yana rekor mülteci geldi
Almanya’da geçen sene 218 bin civarında iltica başvurusu yapıldı. Bu sayı 2016’dan beri kayda geçen en yüksek sayı.
Ukrayna’daki savaştan gelerek Almanya’ya sığınan kişi sayısı ise yaklaşık bir milyon. İltica başvurusu yapma zorunlulukları bulunmayan Ukraynalı sığınmacılar, direkt muhafaza hakkı alabiliyorlar. ötürüsıyla iltica eden 218 bin kişi öbür ülkelerden gelenlerden oluşuyor. Bunlar içinde da Türkiye’den gelenler Suriye ve Afganistan’dan gelenlerin akabinde üçüncü sırada yer alıyor. 24 bin civarında iltica müracaatıyla Türk vatandaşlarının iltica müracaatları geçen yıla bakılırsa yaklaşık yüzde 239 oranında artış kaydetti.
Bild gazetesinin haberine göre, eyaletlere dağıtılan mülteci oranları da farklıklar gösteriyor. Saksonya yüzde 18 ile en az sığınmacı kabul eden eyalet olurken, Kuzey Ren-Vestfalya’da bu oran yüzde 58 ile yüksek.
Vatandaş Almanya’ya epey sığınmacı alındığı görüşünde
INSA kamuoyu araştırma şirketinin Bild gazetesi için yaptığı ankete göre Almanya’da vatandaşların yüzde 51’i Almanya’nın gorece fazla sığınmacı aldığı görüşünde. Ankete katılanların yüzde 33’ü mülteci sayısını uygun ve yerinde bulurken yüzde 11’i de Almanya’nın daha fazla sığınmacı alması gerektiğini savunuyor.
Olaf ScholzFotoğraf: Bernd von Jutrczenka/dpa/picture alliance
Almanya Başbakanı Olaf Scholz da Almanya’nın Avrupa Birliği (AB) ülkeleri haricinden nitelikli işgücü göçü alması gerektiğini savunurken, iltica bahtı katiyetle olmayanların da dengeli bir biçimde hudut dışı edilmesi gerektiğini yineladı. Scholz, “Gerçekten korunmaya muhtaçlığı olanları alma garantisi veriyoruz, lakin korunmaya hakkı olmayanların da ülkesine geri gönderilmeleri gerekiyor” biçiminde konuştu. Bunun için ilticacıların geldiği ülkelerin de vatandaşlarını geri almaları koşulu arandığını, bu istikamette de çalışmaların sürdüğü açıklandı. Birtakım ülkeler, bilhassa suça karışmış vatandaşını geri almaya yanaşmıyor.
Alman hükümeti, ülkedeki nitelikli işgücü açığını kapatmak maksadıyla nitelikli işgücü göçünü hızlandırmak, iltica bahtı olmayanların da geri gönderilmesine sürat vermeyi hedefliyor. Bu tarafta yeni bir sorumlu da atadı. Kuzey Ren-Vestfalya eski Başbakan Vekili ve Ahenk Bakanı Joachim Stamp, hükümetin Sığınmacı Muahedesi Özel Yetkilisi oldu. misyona bu hafta başlayan Stamp, tertipli göç için partner ülkeler ile kotalar üzerinden yetişmiş işgücü göçünü sağlamak, sabıkası olan yahut suça karışmış sığınmacıların da hudut dışı edilmesini sağlamak üzere ilgili ülkelerle müzakere etmeye ağırlaşacak.
Reuters,dpa / ETO,ET
Farklı partilere mensup belediye liderleri ve lokal yöneticilerinin Almanya Başbakanı Olaf Scholz’a acil önlemler alınması talebiyle mektupla davet yaptıkları geçen günlerde kamuoyuna da yansıdı.
Onlardan biri de Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) partili Bergstrasse bölgesi kaymakamı Christian Engelhardt oldu. Hafta ortasında Deutschlandfunk kamu radyo kanalına konuşan Engelhardt, kendi bölgelerine gelenlerin yarısının Ukraynalı, öteki yarısının da üçüncü ülkelerden olduğunu söylemiş, şu periyot “üçüncü ülke” diye nitelendirilen ülkelerden gelenlerin başını kendi bölgelerinde Türkiye’den gelenlerin oluşturduğunu vurgulamıştı. Engelhardt, görülen süratli artış üzerine konut bulmada problemler yaşandığını, çadırdan süreksiz konutlar kurulduğunu söylemiş, sistemsiz gelişlerin durdurulması davetinde bulunmuştu.
Muhalefetten eyaletlerle mülteci doruğu yapılması çağrısı
Eyalet ve lokal idarelerden gelen reaksiyonun akabinde ana muhalefet bloku Hristiyan Birlik (CDU ve CSU partilerinden oluşuyor), federal hükümetten eyalet hükümetleriyle bu hususta bir tepe düzenlemesini talep etti. Hristiyan Birlik Meclis Küme Genel Sekreteri Thorsten Frei, Tagesspiegel gazetesine verdiği söyleşide, iltica emelli yaşanan sistemsiz göçe sınırlama getirilmesini ve sığınmacıların dağıtımı, finansmanı ve barınmaları konusuna derhal tahlil bulunmasını talep etti. Frei, bu hedefle federal hükümetle eyalet idarelerinin bir tepe düzenlemesi gerektiğini de savundu. Lakin Frei’e göre bu biçimdesi bir tepede bahis masrafların üstlenilmesi ve sığınmacıların barınması problemiyle sonlu kalmamalı, iltica hedefli sistemsiz göçün sınırlanmasına ait aktif önlemlerin ele alınması da koşul.
Federal sisteme sahip Almanya’da Hristiyan Birlik bloku federal bazda muhalefette olsa da bir hayli eyalette iktidarda olduğundan Berlin ile eyalet hükümetleri içinde vakit zaman tansiyonlar yaşanıyor.
Hendrik WüstFotoğraf: Christoph Soeder/dpa/picture alliance
Nüfus yoğunluğu en yüksek eyalet olan ve fazlaca sayıda Türkiye kökenlinin de yaşadığı Kuzey Ren-Vestfalya Eyaleti’nin CDU’lu Başbakanı Hendrik Wüst mesela, kısa müddet evvel kendileri ve lokal idarelerin kapasitesinin üzerinde yük taşımak zorunda olduğuna işaret ederek mültecilerin sayısı konusunda uyardı. Welt am Sonntag gazetesinde mültecilerden sorumlu Federal İçişleri Bakanı, Toplumsal Demokrat Parti’li Nancy Faeser’e açık mektubu yayınlanan Wüst, Berlin’den vaat edilen maddi yardımların derhal verilmesini de talep etti. Mültecilerin barınması için federal hükümetin hazır ettiği ve sunduğu konutların da kullanmasına uygun olmayacak kadar bakımsız ve makûs durumda olduğunu ileri sürdü.
2015/16 krizinden bu yana rekor mülteci geldi
Almanya’da geçen sene 218 bin civarında iltica başvurusu yapıldı. Bu sayı 2016’dan beri kayda geçen en yüksek sayı.
Ukrayna’daki savaştan gelerek Almanya’ya sığınan kişi sayısı ise yaklaşık bir milyon. İltica başvurusu yapma zorunlulukları bulunmayan Ukraynalı sığınmacılar, direkt muhafaza hakkı alabiliyorlar. ötürüsıyla iltica eden 218 bin kişi öbür ülkelerden gelenlerden oluşuyor. Bunlar içinde da Türkiye’den gelenler Suriye ve Afganistan’dan gelenlerin akabinde üçüncü sırada yer alıyor. 24 bin civarında iltica müracaatıyla Türk vatandaşlarının iltica müracaatları geçen yıla bakılırsa yaklaşık yüzde 239 oranında artış kaydetti.
Bild gazetesinin haberine göre, eyaletlere dağıtılan mülteci oranları da farklıklar gösteriyor. Saksonya yüzde 18 ile en az sığınmacı kabul eden eyalet olurken, Kuzey Ren-Vestfalya’da bu oran yüzde 58 ile yüksek.
Vatandaş Almanya’ya epey sığınmacı alındığı görüşünde
INSA kamuoyu araştırma şirketinin Bild gazetesi için yaptığı ankete göre Almanya’da vatandaşların yüzde 51’i Almanya’nın gorece fazla sığınmacı aldığı görüşünde. Ankete katılanların yüzde 33’ü mülteci sayısını uygun ve yerinde bulurken yüzde 11’i de Almanya’nın daha fazla sığınmacı alması gerektiğini savunuyor.
Olaf ScholzFotoğraf: Bernd von Jutrczenka/dpa/picture alliance
Almanya Başbakanı Olaf Scholz da Almanya’nın Avrupa Birliği (AB) ülkeleri haricinden nitelikli işgücü göçü alması gerektiğini savunurken, iltica bahtı katiyetle olmayanların da dengeli bir biçimde hudut dışı edilmesi gerektiğini yineladı. Scholz, “Gerçekten korunmaya muhtaçlığı olanları alma garantisi veriyoruz, lakin korunmaya hakkı olmayanların da ülkesine geri gönderilmeleri gerekiyor” biçiminde konuştu. Bunun için ilticacıların geldiği ülkelerin de vatandaşlarını geri almaları koşulu arandığını, bu istikamette de çalışmaların sürdüğü açıklandı. Birtakım ülkeler, bilhassa suça karışmış vatandaşını geri almaya yanaşmıyor.
Alman hükümeti, ülkedeki nitelikli işgücü açığını kapatmak maksadıyla nitelikli işgücü göçünü hızlandırmak, iltica bahtı olmayanların da geri gönderilmesine sürat vermeyi hedefliyor. Bu tarafta yeni bir sorumlu da atadı. Kuzey Ren-Vestfalya eski Başbakan Vekili ve Ahenk Bakanı Joachim Stamp, hükümetin Sığınmacı Muahedesi Özel Yetkilisi oldu. misyona bu hafta başlayan Stamp, tertipli göç için partner ülkeler ile kotalar üzerinden yetişmiş işgücü göçünü sağlamak, sabıkası olan yahut suça karışmış sığınmacıların da hudut dışı edilmesini sağlamak üzere ilgili ülkelerle müzakere etmeye ağırlaşacak.
Reuters,dpa / ETO,ET