A
admin
Guest
– Yargıtay 12. Ceza Dairesi, aracı durdurmadan kapıyı açması üzerine yolcunun düşerek yaşamını kaybettiği vakada, ölüme niçiniyet veren minibüs şoförüne alt sınırdan verilen cezayı bozdu.
Dairenin sonucuna gore, 2015’te minibüsle Rize-Ardeşen içinde yolcu taşımacılığı yapan bir şoför, araçtaki bir yolcunun inmek istemesi üzerine hızını azaltmaya başladı. Minibüsün tamamen durmadan kapısının açılması üzerine yolcu, araçtan inmek isterken dengesini kaybetti ve yere düştü. Kafasını sert bir cisme çarpan yolcu, künt kafa travmasına bağlı kafa tası kırıkları ile gelişen beyin kanaması kararı yaşamını kaybetti.
Ölüm olayına ilişkin yürütülen soruşturma kararı, minibüs şoförü hakkında “taksirle öldürme” suçundan 2 yıldan 6 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Yargılama kararı Pazar 2. Asliye Ceza Mahkemesi, şoförü “asli kusurlu” buldu, ancak takdiri indirim uygulayarak sanığa alt sınırdan 1 yıl 8 ay hapis cezası verdi.
Sanık avukatı tarafınca şoförün kusurlu olmadığı ileri sürülerek yapılan temyiz başvurusu üzerine dava dosyası, Yargıtay’a geldi.
Dosyayı inceleyen Yargıtay 12. Ceza Dairesi, yaşanan vakada şoförün asli kusurlu olduğuna hükmetti ancak temel cezanın belirlenmesinde Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 61 ile 22’nci maddelerinde yer alan ölçütlerden failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zamanı dikkate alarak, verilen cezanın hakkaniyete uygun olmadığına karar verdi.
Sanığa alt sınırdan uzaklaşılarak ceza verilesi gerektiğine işaret edilen bozma sonucunda, şunlar kaydedildi:
“TCK’nin 3/1’inci maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak biçimde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar içinde hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, asli kusurlu olarak meydana getirdiği kaza kararı bir kişinin ölmesine niçin olan sanık hakkında, adalet ve hakkaniyet kuralları uyarınca cezada orantılılık ilkesi gözetilerek alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle ceza tayini gerekirken, yazılı biçimde hüküm kurularak sanık hakkında eksik cezaya hükmolunması bozmayı gerektirmiştir.”
Dairenin sonucuna gore, 2015’te minibüsle Rize-Ardeşen içinde yolcu taşımacılığı yapan bir şoför, araçtaki bir yolcunun inmek istemesi üzerine hızını azaltmaya başladı. Minibüsün tamamen durmadan kapısının açılması üzerine yolcu, araçtan inmek isterken dengesini kaybetti ve yere düştü. Kafasını sert bir cisme çarpan yolcu, künt kafa travmasına bağlı kafa tası kırıkları ile gelişen beyin kanaması kararı yaşamını kaybetti.
Ölüm olayına ilişkin yürütülen soruşturma kararı, minibüs şoförü hakkında “taksirle öldürme” suçundan 2 yıldan 6 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Yargılama kararı Pazar 2. Asliye Ceza Mahkemesi, şoförü “asli kusurlu” buldu, ancak takdiri indirim uygulayarak sanığa alt sınırdan 1 yıl 8 ay hapis cezası verdi.
Sanık avukatı tarafınca şoförün kusurlu olmadığı ileri sürülerek yapılan temyiz başvurusu üzerine dava dosyası, Yargıtay’a geldi.
Dosyayı inceleyen Yargıtay 12. Ceza Dairesi, yaşanan vakada şoförün asli kusurlu olduğuna hükmetti ancak temel cezanın belirlenmesinde Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 61 ile 22’nci maddelerinde yer alan ölçütlerden failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zamanı dikkate alarak, verilen cezanın hakkaniyete uygun olmadığına karar verdi.
Sanığa alt sınırdan uzaklaşılarak ceza verilesi gerektiğine işaret edilen bozma sonucunda, şunlar kaydedildi:
“TCK’nin 3/1’inci maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak biçimde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar içinde hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, asli kusurlu olarak meydana getirdiği kaza kararı bir kişinin ölmesine niçin olan sanık hakkında, adalet ve hakkaniyet kuralları uyarınca cezada orantılılık ilkesi gözetilerek alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle ceza tayini gerekirken, yazılı biçimde hüküm kurularak sanık hakkında eksik cezaya hükmolunması bozmayı gerektirmiştir.”