Yarım Kalan Şeyler Tamamlanır Mı ?

Muqe

New member
Yarım Kalan Şeyler Tamamlanır Mı? – Ya da Bir Çalışma Listesinin Sıradaki Görevleri!

Herkesin hayatında en az bir tane yarım kalmış proje, bitirilmeyi bekleyen kitap ya da efsanevi “çok yakında bitireceğim” diyerek ertelediği bir şey vardır. Eğer bu yazıyı okurken siz de “Ah, evet, bir sürü şey var şu an yarım kalan!” diye düşünüyorsanız, yalnız değilsiniz. Bu, modern yaşamın ilginç ama çok insanı birleştiren bir gerçeği. Hadi gelin, "yarım kalan işler tamamlanır mı?" sorusunu biraz eğlenceli bir bakış açısıyla tartışalım.

Ama önce, bir itirafta bulunalım: Bu yazı da bir ara yarım kalmıştı, sonrasında bir nevi içsel bir "deadline" ile tamamlandı. Neyse, her şeyin bir zamanı var, değil mi?

Erkeklerin Çözüm Odaklı ve Stratejik Yaklaşımı: "Hedefe Odaklanalım!"

Erkeklerin, yarım kalmış işlere yaklaşımı genellikle stratejik ve çözüm odaklı olur. Bir erkek için, bir şeyin “yarım” kalması demek, ortada bir “problem” olduğu ve bunun çözülmesi gerektiği anlamına gelir. Yani, yarım kalan bir şey aslında hemen çözülmesi gereken bir “engel”dir. Ve çözümün yolu çoğunlukla bir plan yapmaktan geçer: Hedef belirleme, adımları sıralama ve sonrasında bu adımları tek tek izleme.

Örneğin, düşünün, bir adamın bir video oyununu yarım bırakması. Oyun hiç bitmeden durması onun için kesinlikle "tamamlanmamış" bir iş anlamına gelir. Şimdi ne yapmalı? Öncelikle, oyun stratejisindeki bir hata mı var? Yoksa beceri mi eksik? Eğer beceri eksikse, bir süre pratik yapacak, strateji oluşturacak, ve sonunda o kaybedilen savaşı geri alacak. Bunu tamamlamak onun için bir hedef olur.

Yarım kalan işler arasında örneğin bir yazılım geliştirme projesi veya evdeki o bitmeyen tamirat işleri de erkeklerin radarına kolayca girer. Bu durumda erkeklerin çözüm odaklı yaklaşımları, onları bir adım daha öteye taşıyabilir. Plan yaparak, her şeyi sıraya koyarak, belki de en sonunda bir başarı hikayesi oluşturabilirler. Ama tabii, bazen bu da sadece bir “iş bitirme” çabasıdır, duygusal anlamda bir bağlanma değil. “Hedefe varmalıyım!” dedikleri noktada, tamamlanmış işlerin tatmini onlar için farklı bir anlam taşır.

Kadınların Empatik ve İlişki Odaklı Yaklaşımı: "Hadi Birlikte Tamamlayalım!"

Kadınlar, yarım kalmış işlere genellikle daha empatik ve ilişki odaklı bir açıdan yaklaşır. Yani bir işin tamamlanması, sadece "biten bir iş" değil, aynı zamanda başkalarıyla kurulan bir bağ ve paylaşılan bir deneyim olabilir. Yarım kalan işler bazen bir anlam taşıyabilir. Kadınlar için, bir işi tamamlamanın duygusal tarafı vardır ve bu, işleri yalnızca çözüm odaklı değil, aynı zamanda insani bir bağ kurma şeklidir.

Mesela, bitmeyen bir kitap düşünün. Bunu bir kadın tamamlamadan bırakmak istemez, çünkü her okunan sayfa ile daha derin bir bağ kurar. Ya da bir ilişkinin “yarım kalmış” olduğunu düşünün. Bir kadın için, ilişkilerin çözülmesi gereken “problemler” değil, üzerinde emek verilen ve paylaşılan bir deneyim olarak görülmesi daha muhtemeldir. İşte, bu empatik yaklaşım, kadınların genellikle işlerin bitmesiyle duygusal bir anlam bulmalarını sağlar.

Kadınlar, bazen kendi yarım kalmış projelerine de benzer bir yaklaşımla bakarlar. Mesela, çocukken bıraktıkları bir hobiyi yeniden keşfetmek, kaybettikleri bir şeyi geri kazanmak. Bunu yaparken, bir bağ kurarlar. Bu bağ bazen kişisel gelişimle, bazen ise sevdikleriyle kurdukları bağla ilgilidir. Yarım kalmış bir ilişki ya da projeyi tamamlamak, kadınlar için anlamlı bir adım olabilir, çünkü her şeyin bir insanla ya da bir bağla bağlantılı olduğunu hissederler.

Klişelerden Uzaklaşmak: Yarım Kalan Her Şey Farklıdır!

Evet, erkekler ve kadınlar bazen farklı yollarla yarım kalmış bir şeyi tamamlamaya çalışır. Ancak, klişelere ve basmakalıp düşüncelere karşı durmakta fayda var. Her bireyin yarım kalmış bir şeyle olan ilişkisi farklıdır. Bir erkeğin tamir ettiği araba ile bir kadının bitirmeyi beklediği bir şiir arasındaki fark, aslında her iki tarafın da tamamlamayı arzuladıkları şeyi anlamakla ilgilidir. Yani “tamamlamak” sadece bir hedefe ulaşmak değildir. Bazen, bitmeyen bir şeyle yaşayabilmek de bir çözüm olabilir.

Bununla birlikte, bazı işler tam anlamıyla bitirilemeyebilir. Kim bilir, belki de yarım kalan şeylerin birer hatırlatıcı olarak hayatımızda var olmaları, onları tamamlamaya çalışmaktan daha anlamlıdır. Örneğin, bir arkadaşlık, bir ilişki ya da eski bir hobinin yarım kalması, bazen o anki gerçeklik ile uyumsuz olabilir, ancak bu da kendine özgü bir hikaye oluşturur.

Sonuç: Yarım Kalan Şeyler Tamamlanır Mı?

Peki, yarım kalan şeyler gerçekten tamamlanabilir mi? Bu, neye göre ve hangi açıdan bakıldığımıza bağlı olarak değişir. Bazen tamamlamak, tamamen sona erdirmek değildir. Yarım kalan şeylerin, daha fazla değer katabilmesi ya da tamamlanmamış bir sürecin bizlere anlatabileceği bir şeyler olabilir. Belki de tamamlanmamış şeyler, hayatımıza bir anlam katmanın yollarıdır.

Sizce, yarım kalan bir şeyin tamamlanmasının gerçekten bir anlamı var mı? Yoksa o işin yarım kalması, ona bir yaşam biçimi olarak mı bakılmalı? Forumda bu konuda farklı düşüncelerinizi duymak isterim!