Emir
New member
[color=] Türkiye’nin En Güçlü Kaçıncı Ekonomisi? Mizahi ve Yaratıcı Bir Bakış [/color]
Selam forumdaşlar!
Şimdi size öyle ciddi ciddi ekonomi raporları, IMF tabloları ya da TÜİK istatistikleri anlatmayacağım. Çünkü biliyorum ki çoğunuz grafik görünce televizyonu kapatan, tablo görünce de “bunu excelde açsak da hücreleri renklendirsek bari” diyen nesildensiniz. Ben de öyleyim! O yüzden bu konuyu biraz eğlenceli, biraz da forum tarzımıza uygun şekilde konuşalım istedim.
[color=] Dünyada Türkiye: İlk 20’deyiz, Ama Sınavdan 100 Beklerken 65 Gelmiş Gibi [/color]
Resmî verilere göre Türkiye, dünyanın en büyük ekonomileri arasında 20. sıranın etrafında geziyor. Yani ilk 20’deyiz, şükür! Ama hani sınava girip de “ben en az 90 alırım” diye çıkarsın ya, sonra sonuçlarda 65 gelince “eh, geçtim ya önemli değil” dersin… İşte Türkiye ekonomisinin dünya sıralamasındaki hali biraz öyle.
Ama kabul edelim: Bizim milletin ekonomiye bakışı da biraz apartman toplantısına benziyor. Herkes konuşuyor, herkes çözüm önerisi getiriyor, ama sonunda ya kavga çıkıyor ya da karar alınmadan çay molasına gidiliyor.
[color=] Erkekler ve Ekonomi: Stratejik Master Planlar [/color]
Forumdaki beyler bilir, erkekler bu konuda hemen stratejik plan yapmaya başlar:
- “Kardeşim, cari açığı kapatmamız lazım!”
- “Abi ihracat odaklı büyüme modeli şart!”
- “Ben olsam dolar endeksini hedge’lerim, CDS primlerini düşürürüm.”
Bir de işin güzeli, bu cümlelerin yarısını söyleyen kişi aslında geçen hafta çamaşır makinesinin fişini prize takmayı unutan adamdır. Ama olsun, erkeklerin doğasında bu var: Çözüm odaklı ve stratejik olmak!
[color=] Kadınlar ve Ekonomi: Empatiyle Dünyayı Döndürmek [/color]
Kadınlar ise bu meseleyi bambaşka bir gözle ele alıyor. Mesela Türkiye’nin ekonomisini değerlendirirken, hemen ilişkiler devreye giriyor:
- “Komşumuz Yunanistan’ın hali ortada, bari biz moral verelim.”
- “Almanya zaten disiplinli, ama biz de sıcak kanlıyız, bir şekilde toparlarız.”
- “Amerika çok zengin olabilir ama bir Türk kahvesinin kırk yıl hatırı var.”
Ekonomi sohbeti bir noktadan sonra “komşuluk ilişkileri, dayanışma, gönül bağı” eksenine kayıyor. Ve işin ilginci, belki de bu yaklaşım sayesinde aile ekonomileri mucizevi şekilde dönebiliyor. Yani beyler global stratejilerle uğraşırken, hanımlar mutfakta “iki domatesle dört çeşit yemek” yaparak bütçe açığını kapatıyor.
[color=] Küresel Lig: Türkiye Hangi Klasmanda? [/color]
Şimdi forumdaşlar, düşünün ki dünya ekonomileri bir futbol ligi. Amerika ve Çin, Şampiyonlar Ligi finalinde birbirine girmiş. Almanya ve Japonya da çeyrek finalde oynuyor. Bizim Türkiye ise Avrupa Ligi gruplarında… Rakiplerimiz kim? Brezilya, Meksika, Endonezya. Maçlara çıkıyoruz, bazen üç puan alıyoruz, bazen son dakika yediğimiz golle beraberliğe razı oluyoruz.
Ama işin güzel yanı şu: Bizim takım seyirci desteğini çok iyi alıyor. “Yaparsın Türkiye!” sloganları tribünlerden hiç eksik olmuyor. Hem zaten bizde umut bitmez, bir dahaki sezona “şampiyonluk parolasıyla” çıkarız.
[color=] Forumdaşların Yorumu: Sizce Kaçıncıyız? [/color]
Benim mizahi bakışımla Türkiye şu an “20 civarı” diyorum ama sizlerin yorumu önemli. Sizce biz 10’a mı oynuyoruz, yoksa 30’a düşmemek için mi mücadele ediyoruz? Hadi erkek forumdaşlar, sizden stratejik analizler bekliyorum: Cari açık, faiz politikası, enerji yatırımları… ne varsa dökün.
Hanım forumdaşlar, sizden de empati dolu yorumlar istiyorum: “Biz zaten krizlere alışkınız, komşumuzla iyi geçinelim yeter” mi diyorsunuz, yoksa “ekonomide kadınların görünmeyen emeği sayesinde ayakta kalıyoruz” mu?
[color=] Türkiye Ekonomisini Anlamanın Forumca Yolu [/color]
Aslında bana kalırsa, ekonomiyi ciddi raporlardan çok forumdaki sohbetler açıklıyor. Çünkü burada herkes kendi deneyiminden, kendi gözleminden bahsediyor. Biri market fiyatlarını yazıyor, diğeri ihracat rakamlarından bahsediyor, bir başkası “benim maaş yine eridi” diye serzenişte bulunuyor. Bunların toplamı, zaten ülke ekonomisinin gerçek fotoğrafı oluyor.
[color=] Sonuç: Mizah Olmasa Çekilmezdi [/color]
Özetle arkadaşlar, Türkiye dünyanın en güçlü ekonomileri arasında 20 civarında bir yerde. Ama bu sıralamayı sadece bir sayı olarak görmemek lazım. Erkeklerin stratejik ve çözüm odaklı bakışıyla, kadınların empatik ve ilişki odaklı yaklaşımı birleştiğinde ortaya hem gerçekçi hem de umut dolu bir tablo çıkıyor.
Ve bence işin en güzel yanı şu: Biz her şeyi espriyle anlatabiliyoruz. Çünkü gülmeden ekonomiyi konuşmaya kalkarsak, vallahi hepimiz moral bozarız. O yüzden gelin, bu başlık altında hem gülelim hem de kendi yorumlarımızı paylaşalım.
Sizce Türkiye kaçıncı ekonomidir? Daha önemlisi, kaçıncı ekonomi olmak istiyoruz? Tribünde tezahürat yapar gibi “ilk 10’a gireceğiz!” mi diyelim, yoksa “aman ligden düşmeyelim” mi? Hadi söz sizde forumdaşlar, sahne sizin!
Selam forumdaşlar!
Şimdi size öyle ciddi ciddi ekonomi raporları, IMF tabloları ya da TÜİK istatistikleri anlatmayacağım. Çünkü biliyorum ki çoğunuz grafik görünce televizyonu kapatan, tablo görünce de “bunu excelde açsak da hücreleri renklendirsek bari” diyen nesildensiniz. Ben de öyleyim! O yüzden bu konuyu biraz eğlenceli, biraz da forum tarzımıza uygun şekilde konuşalım istedim.
[color=] Dünyada Türkiye: İlk 20’deyiz, Ama Sınavdan 100 Beklerken 65 Gelmiş Gibi [/color]
Resmî verilere göre Türkiye, dünyanın en büyük ekonomileri arasında 20. sıranın etrafında geziyor. Yani ilk 20’deyiz, şükür! Ama hani sınava girip de “ben en az 90 alırım” diye çıkarsın ya, sonra sonuçlarda 65 gelince “eh, geçtim ya önemli değil” dersin… İşte Türkiye ekonomisinin dünya sıralamasındaki hali biraz öyle.
Ama kabul edelim: Bizim milletin ekonomiye bakışı da biraz apartman toplantısına benziyor. Herkes konuşuyor, herkes çözüm önerisi getiriyor, ama sonunda ya kavga çıkıyor ya da karar alınmadan çay molasına gidiliyor.
[color=] Erkekler ve Ekonomi: Stratejik Master Planlar [/color]
Forumdaki beyler bilir, erkekler bu konuda hemen stratejik plan yapmaya başlar:
- “Kardeşim, cari açığı kapatmamız lazım!”
- “Abi ihracat odaklı büyüme modeli şart!”
- “Ben olsam dolar endeksini hedge’lerim, CDS primlerini düşürürüm.”
Bir de işin güzeli, bu cümlelerin yarısını söyleyen kişi aslında geçen hafta çamaşır makinesinin fişini prize takmayı unutan adamdır. Ama olsun, erkeklerin doğasında bu var: Çözüm odaklı ve stratejik olmak!
[color=] Kadınlar ve Ekonomi: Empatiyle Dünyayı Döndürmek [/color]
Kadınlar ise bu meseleyi bambaşka bir gözle ele alıyor. Mesela Türkiye’nin ekonomisini değerlendirirken, hemen ilişkiler devreye giriyor:
- “Komşumuz Yunanistan’ın hali ortada, bari biz moral verelim.”
- “Almanya zaten disiplinli, ama biz de sıcak kanlıyız, bir şekilde toparlarız.”
- “Amerika çok zengin olabilir ama bir Türk kahvesinin kırk yıl hatırı var.”
Ekonomi sohbeti bir noktadan sonra “komşuluk ilişkileri, dayanışma, gönül bağı” eksenine kayıyor. Ve işin ilginci, belki de bu yaklaşım sayesinde aile ekonomileri mucizevi şekilde dönebiliyor. Yani beyler global stratejilerle uğraşırken, hanımlar mutfakta “iki domatesle dört çeşit yemek” yaparak bütçe açığını kapatıyor.
[color=] Küresel Lig: Türkiye Hangi Klasmanda? [/color]
Şimdi forumdaşlar, düşünün ki dünya ekonomileri bir futbol ligi. Amerika ve Çin, Şampiyonlar Ligi finalinde birbirine girmiş. Almanya ve Japonya da çeyrek finalde oynuyor. Bizim Türkiye ise Avrupa Ligi gruplarında… Rakiplerimiz kim? Brezilya, Meksika, Endonezya. Maçlara çıkıyoruz, bazen üç puan alıyoruz, bazen son dakika yediğimiz golle beraberliğe razı oluyoruz.
Ama işin güzel yanı şu: Bizim takım seyirci desteğini çok iyi alıyor. “Yaparsın Türkiye!” sloganları tribünlerden hiç eksik olmuyor. Hem zaten bizde umut bitmez, bir dahaki sezona “şampiyonluk parolasıyla” çıkarız.
[color=] Forumdaşların Yorumu: Sizce Kaçıncıyız? [/color]
Benim mizahi bakışımla Türkiye şu an “20 civarı” diyorum ama sizlerin yorumu önemli. Sizce biz 10’a mı oynuyoruz, yoksa 30’a düşmemek için mi mücadele ediyoruz? Hadi erkek forumdaşlar, sizden stratejik analizler bekliyorum: Cari açık, faiz politikası, enerji yatırımları… ne varsa dökün.
Hanım forumdaşlar, sizden de empati dolu yorumlar istiyorum: “Biz zaten krizlere alışkınız, komşumuzla iyi geçinelim yeter” mi diyorsunuz, yoksa “ekonomide kadınların görünmeyen emeği sayesinde ayakta kalıyoruz” mu?
[color=] Türkiye Ekonomisini Anlamanın Forumca Yolu [/color]
Aslında bana kalırsa, ekonomiyi ciddi raporlardan çok forumdaki sohbetler açıklıyor. Çünkü burada herkes kendi deneyiminden, kendi gözleminden bahsediyor. Biri market fiyatlarını yazıyor, diğeri ihracat rakamlarından bahsediyor, bir başkası “benim maaş yine eridi” diye serzenişte bulunuyor. Bunların toplamı, zaten ülke ekonomisinin gerçek fotoğrafı oluyor.
[color=] Sonuç: Mizah Olmasa Çekilmezdi [/color]
Özetle arkadaşlar, Türkiye dünyanın en güçlü ekonomileri arasında 20 civarında bir yerde. Ama bu sıralamayı sadece bir sayı olarak görmemek lazım. Erkeklerin stratejik ve çözüm odaklı bakışıyla, kadınların empatik ve ilişki odaklı yaklaşımı birleştiğinde ortaya hem gerçekçi hem de umut dolu bir tablo çıkıyor.
Ve bence işin en güzel yanı şu: Biz her şeyi espriyle anlatabiliyoruz. Çünkü gülmeden ekonomiyi konuşmaya kalkarsak, vallahi hepimiz moral bozarız. O yüzden gelin, bu başlık altında hem gülelim hem de kendi yorumlarımızı paylaşalım.
Sizce Türkiye kaçıncı ekonomidir? Daha önemlisi, kaçıncı ekonomi olmak istiyoruz? Tribünde tezahürat yapar gibi “ilk 10’a gireceğiz!” mi diyelim, yoksa “aman ligden düşmeyelim” mi? Hadi söz sizde forumdaşlar, sahne sizin!