A
admin
Guest
– Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Abdülkadir Uslu ve takımı, kalp ritim bozukluğu bulunan 41 yaşındaki hastayı, 3 boyutlu haritalama, sıcak ve soğuk ablasyon biçimleri ve elektrofizyoloji prosedürlerini bir ortada uygulayarak sıhhatine kavuşturdu
– Doç. Dr. Uslu:
– “Avrupa’nın itibarlı bir elektrofizyoloji mecmuasında bu hadisemiz yayımlandı. Dünyada uygulanan az taşikardi operasyon cinslerinden birisi”
Kalbinde 10 yıldır ritim bozukluğu (aritmi) bulunan Ercüment Taşkıran, hastalığının niye olduğu çabuk yorulma, çok terleme, bunalma, bayılma ve kalp yetmezliği üzere problemlerle hayatını sürdürmeye çalışıyordu.
Tedavisinde kullanılan ilaçların yarar etmediği Taşkıran, bir gün meskeninde bayılması üzerine Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı.
Tetkikler kararında Taşkıran’a, kalbin kulakçıklarından kaynaklanan, ölümcül olmayan lakin devamlılığı halinde kalp yetmezliğine kadar varabilen makûs sonuçlarla seyreden “atriyal taşikardi” teşhisi konuldu.
Doç. Dr. Uslu ve takımı, hastaları Taşkıran’ın tedavisinde, ritim bozukluğuna yol açan sıkıntılı bölgenin büsbütün ortadan kaldırılmasını amaçlayan ve aritmilerde çoğunlukla kullanılan “ablasyon” yolunu uygulamaya karar verdi.
Ercüment Taşkıran’a uygulanan ablasyon tedavisini başkalarından ayıran ise 3 boyutlu haritalamanın yanı sıra “sıcak” ve “soğuk” ablasyon hallerinin bir ortada kullanılması ve tüm elektrofizyoloji prosedürlerinin basamaklar halinde uygulanması oldu.
– “Bunlar genelde ender karşılaştığımız vakalar”
AA muhabirine ameliyat süreci ve tedavi planlamasına ait bilgi veren Uslu, hastalarının kendilerine başvurmadan evvel farklı merkezlerde ilaç tedavisi gördüğünü, kalbindeki ritim meselelerinin tespiti ve yakılmasıyla ilgili bir süreç ve göğüs ağrıları niçiniyle koroner anjiyografi geçirdiğini anlattı.
Hasta 6 ay evvel kendilerine geldiğinde sorunun ritimle alakalı olduğunu düşünerek süreçleri buna nazaran planladıklarını aktaran Uslu, tetkiklerde, kalbin sağ üst kulakçık bölgesinden kaynaklanan bir çarpıntı saptadıklarını ve hastaya “atriyal taşikardi” teşhisi koyduklarını lisana getirdi.
Bu bölgenin fakat 3 boyutlu haritalamayla netleştirilebileceğini tespit ettiklerini belirten Uslu, “Bunlar az karşılaştığımız olaylar. Bu tip çarpıntılarda -kompleks aritmi olarak düşünüp- hem 3d haritalamayı tıpkı vakitte konvansiyonel biçimleri kullanarak süreç planlıyoruz. Bu hastamızda da kalp pilinden tutun vefata kadar riskler taşıyabilen bir rahatsızlıkla karşı karşıyaydık.” tabirlerini kullandı.
– Cerrahi ve aritmi ortak çalışarak hastanın ritmini düzeltti
Uslu, birebir seansta ikinci süreç olarak, genel anestezi altında batın üst kısmından iğneyle “epikard” denilen kalbin dış kısmını 3 boyutlu haritaladıklarını söylemiş oldu. Çarpıntının dış yüzeyden kaynaklandığını daha öncesinden bildikleri için bu bölgeyi haritaladıklarına değinen Uslu, ablasyon ile sinüs ritmi denilen olağan ritmi elde edemediklerine işaret etti.
Bunun üzerine üçüncü kademeye geçtiklerinden bahseden Uslu, “Bu tip hastalarda yapılması gereken, kalbin bu bölgesinin cerrahiyle ortadan kaldırılmasıdır. Cerrahi ve aritmiyle ortak çalışmamızla bu bölgenin eksizyonu ile hastada olağan ritmi elde ettik.” bilgisini verdi.
Doç. Dr. Abdülkadir Uslu, 2 saat süren ameliyatın akabinde Ercüment Taşkıran’ın sıhhatine kavuştuğunu aktararak, “İşlem bittikten daha sonra hastamızın ritmi büsbütün olağandı. daha sonrasında hiç bir aritmi yaşamadık. Öncesinde hastamızda aritmiye bağlı kalp yetmezliği gelişmişti. Ritmin olağana dönmesinden daha sonra büsbütün kalp işlevlerinin da olağana döndüğünü gördük. Hastamız çok memnun. Şu an takiplerimize devam ediyoruz.” diye konuştu.
– “Kompleks aritmilerde grup çalışması önemli”
“Kompleks aritmi” denilen bu tip aritmilerin tedavisi için önemli bir takım çalışması gerektiğine işaret eden Uslu, “Hastanemizde yaptığımız grup çalışmalarıyla bu türlü başarılı sonuçlara ulaşabiliyoruz. Bu açıdan Koşuyolu Hastanesi aritmi takımı olarak önemli manada hem efor sarf ediyor tıpkı vakitte bu tip memnunlukları yaşayabiliyoruz. bu türlü çalışmaya devam edeceğiz.” değerlendirmesini yaptı.
Doç. Dr. Uslu, olayın dünyada tıp literatürüne girdiğini de vurgulayarak, “Avrupa’nın itibarlı bir elektrofizyoloji mecmuasında bu hadisemiz yayımlandı. Dünyada uygulanan ender taşikardi operasyon tiplerinden birisi. Daha önce ülkemizde bir defa yapılmış bir süreç. Dünyada da bizim yaptığımızın haricinde bir örneği vardı. Bizimki de üçüncü olarak literatüre girdi.” diye konuştu.
– “Kalbimin yüzde 10’u çalışıyor üzere bir his vardı içimde”
Ercüment Taşkıran, kalbindeki ritim bozukluğu niçiniyle seyahat esnasında terleme, çok bunalma hissi ve gece uyuyamama üzere hayatını önemli derecede etkileyen badireler yaşadığını anlattı.
Rahatsızlığının ileri safhalarında kalp ritmini algılamak hedefiyle kendisine holter aygıtı takıldığını belirten Taşkıran, burada kalbinin birkaç saniye durduğunun da gözlendiğini lisana getirdi. Taşkıran, süreç içerisinde rahatsızlığının ağırlaştığını, tetkikler kararında kendisine ablasyon tedavisi önerildiğini fakat korktuğu için ilaç kullanmaya devam ettiğini kaydetti.
Aradan 3-4 yıl geçtikten daha sonra bir akşam üzeri rahatsızlandığını ve ambulansla Koşuyolu’na getirildiğini aktaran Taşkıran, “Ertesi sabah birinci operasyon yapıldı. Birinci operasydaha sonrasında 2 aylık bir süre oldu. İki ayın sonunda, ameliyat başarısız olduğu için tekrar deneneceği söylendi. Aralık ayının son haftası operasyon gerçekleştirildi.” diye konuştu.
Şu anda kendisini güzel hissettiğini belirten Taşkıran, hislerini şöyleki lisana getirdi:
“Ameliyattan daha sonra ilaç kullanmam gerekmedi. 10 yıl boyunca bu rahatsızlık sürdü ve sonuna gelindi. O yaşadığım devirlerle bu periyot içinde önemli bir fark var. En azından ilaç kullanma psikolojisini büsbütün atlattım. Çocuğumla daha eğlenceli vakit içinder geçirmeye başladım. Rahatsızlık kalbimi yoruyordu. Gücüm kalmıyordu. Güya kalbimin yüzde 100’ü değil de yüzde 10’u çalışıyor üzere bir his vardı içimde daima. Koşu yaparken, yüzerken nefesim kesiliyordu. Artık onlar geride kaldı.”
Tedavinin tıp literatürüne girmesinin kendisine hoş hissettirdiğini söz eden Taşkıran, “Çaresi bulunamayan kimi hastalıklarda bu biçimde tedaviler örnek oluyor. Bundan daha sonra tahminen, bana uygulanan formül başarılı olduğu için diğerlerine da birebir yolla müdahale edilecektir. Genç olduğum için operasyonun daha risksiz geçeceğini düşünüyordum. Sigara ya da alkol kullanmadığım için sağlıklıydım. Bu da sanırım bir etken oldu.” dedi.
– Doç. Dr. Uslu:
– “Avrupa’nın itibarlı bir elektrofizyoloji mecmuasında bu hadisemiz yayımlandı. Dünyada uygulanan az taşikardi operasyon cinslerinden birisi”
Kalbinde 10 yıldır ritim bozukluğu (aritmi) bulunan Ercüment Taşkıran, hastalığının niye olduğu çabuk yorulma, çok terleme, bunalma, bayılma ve kalp yetmezliği üzere problemlerle hayatını sürdürmeye çalışıyordu.
Tedavisinde kullanılan ilaçların yarar etmediği Taşkıran, bir gün meskeninde bayılması üzerine Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı.
Tetkikler kararında Taşkıran’a, kalbin kulakçıklarından kaynaklanan, ölümcül olmayan lakin devamlılığı halinde kalp yetmezliğine kadar varabilen makûs sonuçlarla seyreden “atriyal taşikardi” teşhisi konuldu.
Doç. Dr. Uslu ve takımı, hastaları Taşkıran’ın tedavisinde, ritim bozukluğuna yol açan sıkıntılı bölgenin büsbütün ortadan kaldırılmasını amaçlayan ve aritmilerde çoğunlukla kullanılan “ablasyon” yolunu uygulamaya karar verdi.
Ercüment Taşkıran’a uygulanan ablasyon tedavisini başkalarından ayıran ise 3 boyutlu haritalamanın yanı sıra “sıcak” ve “soğuk” ablasyon hallerinin bir ortada kullanılması ve tüm elektrofizyoloji prosedürlerinin basamaklar halinde uygulanması oldu.
– “Bunlar genelde ender karşılaştığımız vakalar”
AA muhabirine ameliyat süreci ve tedavi planlamasına ait bilgi veren Uslu, hastalarının kendilerine başvurmadan evvel farklı merkezlerde ilaç tedavisi gördüğünü, kalbindeki ritim meselelerinin tespiti ve yakılmasıyla ilgili bir süreç ve göğüs ağrıları niçiniyle koroner anjiyografi geçirdiğini anlattı.
Hasta 6 ay evvel kendilerine geldiğinde sorunun ritimle alakalı olduğunu düşünerek süreçleri buna nazaran planladıklarını aktaran Uslu, tetkiklerde, kalbin sağ üst kulakçık bölgesinden kaynaklanan bir çarpıntı saptadıklarını ve hastaya “atriyal taşikardi” teşhisi koyduklarını lisana getirdi.
Bu bölgenin fakat 3 boyutlu haritalamayla netleştirilebileceğini tespit ettiklerini belirten Uslu, “Bunlar az karşılaştığımız olaylar. Bu tip çarpıntılarda -kompleks aritmi olarak düşünüp- hem 3d haritalamayı tıpkı vakitte konvansiyonel biçimleri kullanarak süreç planlıyoruz. Bu hastamızda da kalp pilinden tutun vefata kadar riskler taşıyabilen bir rahatsızlıkla karşı karşıyaydık.” tabirlerini kullandı.
– Cerrahi ve aritmi ortak çalışarak hastanın ritmini düzeltti
Uslu, birebir seansta ikinci süreç olarak, genel anestezi altında batın üst kısmından iğneyle “epikard” denilen kalbin dış kısmını 3 boyutlu haritaladıklarını söylemiş oldu. Çarpıntının dış yüzeyden kaynaklandığını daha öncesinden bildikleri için bu bölgeyi haritaladıklarına değinen Uslu, ablasyon ile sinüs ritmi denilen olağan ritmi elde edemediklerine işaret etti.
Bunun üzerine üçüncü kademeye geçtiklerinden bahseden Uslu, “Bu tip hastalarda yapılması gereken, kalbin bu bölgesinin cerrahiyle ortadan kaldırılmasıdır. Cerrahi ve aritmiyle ortak çalışmamızla bu bölgenin eksizyonu ile hastada olağan ritmi elde ettik.” bilgisini verdi.
Doç. Dr. Abdülkadir Uslu, 2 saat süren ameliyatın akabinde Ercüment Taşkıran’ın sıhhatine kavuştuğunu aktararak, “İşlem bittikten daha sonra hastamızın ritmi büsbütün olağandı. daha sonrasında hiç bir aritmi yaşamadık. Öncesinde hastamızda aritmiye bağlı kalp yetmezliği gelişmişti. Ritmin olağana dönmesinden daha sonra büsbütün kalp işlevlerinin da olağana döndüğünü gördük. Hastamız çok memnun. Şu an takiplerimize devam ediyoruz.” diye konuştu.
– “Kompleks aritmilerde grup çalışması önemli”
“Kompleks aritmi” denilen bu tip aritmilerin tedavisi için önemli bir takım çalışması gerektiğine işaret eden Uslu, “Hastanemizde yaptığımız grup çalışmalarıyla bu türlü başarılı sonuçlara ulaşabiliyoruz. Bu açıdan Koşuyolu Hastanesi aritmi takımı olarak önemli manada hem efor sarf ediyor tıpkı vakitte bu tip memnunlukları yaşayabiliyoruz. bu türlü çalışmaya devam edeceğiz.” değerlendirmesini yaptı.
Doç. Dr. Uslu, olayın dünyada tıp literatürüne girdiğini de vurgulayarak, “Avrupa’nın itibarlı bir elektrofizyoloji mecmuasında bu hadisemiz yayımlandı. Dünyada uygulanan ender taşikardi operasyon tiplerinden birisi. Daha önce ülkemizde bir defa yapılmış bir süreç. Dünyada da bizim yaptığımızın haricinde bir örneği vardı. Bizimki de üçüncü olarak literatüre girdi.” diye konuştu.
– “Kalbimin yüzde 10’u çalışıyor üzere bir his vardı içimde”
Ercüment Taşkıran, kalbindeki ritim bozukluğu niçiniyle seyahat esnasında terleme, çok bunalma hissi ve gece uyuyamama üzere hayatını önemli derecede etkileyen badireler yaşadığını anlattı.
Rahatsızlığının ileri safhalarında kalp ritmini algılamak hedefiyle kendisine holter aygıtı takıldığını belirten Taşkıran, burada kalbinin birkaç saniye durduğunun da gözlendiğini lisana getirdi. Taşkıran, süreç içerisinde rahatsızlığının ağırlaştığını, tetkikler kararında kendisine ablasyon tedavisi önerildiğini fakat korktuğu için ilaç kullanmaya devam ettiğini kaydetti.
Aradan 3-4 yıl geçtikten daha sonra bir akşam üzeri rahatsızlandığını ve ambulansla Koşuyolu’na getirildiğini aktaran Taşkıran, “Ertesi sabah birinci operasyon yapıldı. Birinci operasydaha sonrasında 2 aylık bir süre oldu. İki ayın sonunda, ameliyat başarısız olduğu için tekrar deneneceği söylendi. Aralık ayının son haftası operasyon gerçekleştirildi.” diye konuştu.
Şu anda kendisini güzel hissettiğini belirten Taşkıran, hislerini şöyleki lisana getirdi:
“Ameliyattan daha sonra ilaç kullanmam gerekmedi. 10 yıl boyunca bu rahatsızlık sürdü ve sonuna gelindi. O yaşadığım devirlerle bu periyot içinde önemli bir fark var. En azından ilaç kullanma psikolojisini büsbütün atlattım. Çocuğumla daha eğlenceli vakit içinder geçirmeye başladım. Rahatsızlık kalbimi yoruyordu. Gücüm kalmıyordu. Güya kalbimin yüzde 100’ü değil de yüzde 10’u çalışıyor üzere bir his vardı içimde daima. Koşu yaparken, yüzerken nefesim kesiliyordu. Artık onlar geride kaldı.”
Tedavinin tıp literatürüne girmesinin kendisine hoş hissettirdiğini söz eden Taşkıran, “Çaresi bulunamayan kimi hastalıklarda bu biçimde tedaviler örnek oluyor. Bundan daha sonra tahminen, bana uygulanan formül başarılı olduğu için diğerlerine da birebir yolla müdahale edilecektir. Genç olduğum için operasyonun daha risksiz geçeceğini düşünüyordum. Sigara ya da alkol kullanmadığım için sağlıklıydım. Bu da sanırım bir etken oldu.” dedi.