Muqe
New member
Tehir Nedir? Zamanı Ertelemenin Sosyal ve Psikolojik Yönleri
Hepimiz zaman zaman erteleme alışkanlığını yaşamışızdır. "Bir iş var, ama onu sonra yaparım" şeklinde başlayan düşünceler, çoğu zaman bizi kendimize karşı bile tutarsız hale getirebilir. Peki, erteleme, ya da daha yaygın olarak bilinen adıyla tehir, sadece bireysel bir alışkanlık mıdır, yoksa toplumun kültürel yapısıyla da ilişkili midir? Bu yazıda, tehir kavramını derinlemesine inceleyecek, onu hem sosyal hem de psikolojik bir perspektiften ele alacağız.
Tehirin Tanımı ve Psikolojik Temelleri
Tehir, bir eylemi veya kararı erteleme, sonraya bırakma durumudur. Basit bir şekilde ifade etmek gerekirse, yapılması gereken bir işin ertelenmesidir. Ancak bu basit tanım, daha derin bir psikolojik olguya işaret eder. Psikologlar, erteleme davranışını, kişinin gelecekteki olası olumsuz duygulardan kaçma amacıyla gerçekleştirdiğini belirtir. Yani, bir işin ertelenmesi, genellikle kaygı, korku veya belirsizlikle ilişkilidir.
Erteleme davranışı, sadece bireysel bir zayıflık olarak görülebilirken, aslında çok daha karmaşık bir psikolojik durumdur. Amerikan Psikoloji Derneği’ne (APA) göre, erteleme, duygusal ve bilişsel stratejilerin bir araya gelmesiyle meydana gelir ve çoğu zaman kişinin kendini rahatlatma amacı güder (Steel, 2007). Ancak, bu rahatlama geçici olup, erteleme sonunda daha büyük bir stres ve suçluluk hissi yaratabilir.
Tehirin Toplumsal ve Kültürel Bağlamı
Tehir yalnızca bireysel bir davranış değil, aynı zamanda toplumsal bir olgudur. Kültürel normlar, bireylerin işlerini nasıl ve ne zaman yapacaklarını büyük ölçüde şekillendirir. Örneğin, Batı toplumlarında genellikle zaman yönetimi ve verimlilik çok vurgulanırken, bazı Doğu toplumlarında daha esnek bir yaklaşım benimsenebilir. Bu da erteleme davranışlarını etkileyebilir.
Çinli bir araştırmacı olan Li ve arkadaşlarının 2015 yılında yaptığı bir araştırma, Batı ve Doğu kültürlerinde ertelemenin nasıl farklılaştığını gözler önüne serdi. Batı toplumlarında erteleme, genellikle kaygı ve iş yükü ile ilişkilendirilirken, Doğu toplumlarında sosyal baskılar ve işyerindeki hiyerarşi, bu davranışın oluşmasında önemli rol oynamaktadır (Li et al., 2015).
Bu tür kültürel farklılıklar, zamanla erteleme konusunda toplumsal bakış açılarının değişmesini sağlarken, bireylerin bu davranışı nasıl algıladığını da etkiler. Bir işin ertelenmesi Batı'da çoğunlukla bir başarısızlık işareti olarak görülürken, bazı Doğu toplumlarında işlerin "doğal olarak" zaman alması daha kabul edilebilir bir durumdur.
Erkekler ve Kadınlar Arasındaki Farklı Bakış Açıları
Erteleme davranışının, cinsiyetle de ilişkili olabileceği düşünülmektedir. Yapılan araştırmalar, erkeklerin erteleme konusunda daha çok pratik ve sonuç odaklı bir yaklaşım sergileyebileceğini gösterirken, kadınlar daha çok duygusal ve sosyal etkilerle ilgili faktörlere odaklanabilirler.
Örneğin, bir araştırma, erkeklerin işlerini genellikle "hemen çözülmesi gereken problemler" olarak değerlendirdiklerini ve bunun sonucunda daha az erteleme eğiliminde olduklarını ortaya koymuştur (Sirois, Melia, & van Eerde, 2019). Kadınlar ise sosyal ilişkilerine daha fazla dikkat gösterirler ve bu durum erteleme davranışlarının artmasına neden olabilir. Kadınlar bazen, yapmaları gereken bir işi erteleyerek çevrelerinden gelen beklentilere odaklanabilirler.
Ancak bu tür genellemeler dikkatle ele alınmalıdır. Çünkü erteleme davranışı, bireylerin kişilik özelliklerine ve yaşam koşullarına göre değişkenlik gösterebilir. Bu nedenle, toplumsal cinsiyetin bu davranış üzerindeki etkisi her bireyde aynı şekilde görünmeyebilir.
Erteleme ve Sonuçları: Hem Kısa Vadeli Hem de Uzun Vadeli Etkiler
Erteleme, başlangıçta bir rahatlama duygusu yaratabilir. Ancak bu geçici rahatlama, uzun vadede daha büyük bir sorunun habercisi olabilir. Zamanında yapılmayan işler birikir, sonuç olarak daha büyük bir stres yaratır. Psikolojik olarak ise, tehir, bireyde suçluluk ve özsaygı kaybına yol açabilir. Bu da kişisel motivasyonu olumsuz etkiler.
Tehirin ekonomik etkileri de vardır. Bir işin sürekli ertelenmesi, üretkenliğin düşmesine yol açar ve bu durum işyerlerinde verimliliği olumsuz yönde etkiler. Bir araştırmaya göre, çalışanların %20'si haftada en az bir gün işlerini ertelemektedir ve bu da her yıl yaklaşık 100 milyar dolara mal olmaktadır (Harvard Business Review, 2018).
Sonuç ve Tartışma: Tehirle Başa Çıkma Yöntemleri
Erteleme, hemen hemen herkesin hayatında bir şekilde karşılaştığı bir durumdur. Ancak bu alışkanlık, kişinin verimliliğini ve psikolojik sağlığını olumsuz etkileyebilir. Erteleme davranışı ile başa çıkmak için öncelikle kişinin hangi faktörlerin onu ertelemeye ittiğini anlaması gerekir. Kişisel motivasyon, zaman yönetimi becerileri, sosyal baskılar ve çevresel faktörler, erteleme davranışını etkileyen ana unsurlar arasında yer alır.
Peki sizce erteleme davranışını değiştirmek için toplum olarak ne tür stratejiler geliştirebiliriz? Kültürel normlar, bireylerin erteleme alışkanlıklarını nasıl şekillendiriyor? Ve erkeklerin ve kadınların erteleme konusundaki farklı yaklaşımları, toplumsal cinsiyet rollerini nasıl etkiliyor? Bu soruları forumda tartışarak daha derinlemesine inceleyebiliriz.
Kaynaklar:
Li, L., et al. (2015). *Cultural influences on procrastination behavior in different cultures. Asian Journal of Social Psychology.
Sirois, F. M., Melia, L., & van Eerde, W. (2019). *Procrastination and gender: A critical review of the literature. Journal of Social and Clinical Psychology.
Steel, P. (2007). *The nature of procrastination: A meta-analytic and theoretical review of quintessential self-regulatory failure. Psychological Bulletin, 133(1), 65–94.
Harvard Business Review. (2018). *The cost of procrastination: How delaying work can cost your organization.
Hepimiz zaman zaman erteleme alışkanlığını yaşamışızdır. "Bir iş var, ama onu sonra yaparım" şeklinde başlayan düşünceler, çoğu zaman bizi kendimize karşı bile tutarsız hale getirebilir. Peki, erteleme, ya da daha yaygın olarak bilinen adıyla tehir, sadece bireysel bir alışkanlık mıdır, yoksa toplumun kültürel yapısıyla da ilişkili midir? Bu yazıda, tehir kavramını derinlemesine inceleyecek, onu hem sosyal hem de psikolojik bir perspektiften ele alacağız.
Tehirin Tanımı ve Psikolojik Temelleri
Tehir, bir eylemi veya kararı erteleme, sonraya bırakma durumudur. Basit bir şekilde ifade etmek gerekirse, yapılması gereken bir işin ertelenmesidir. Ancak bu basit tanım, daha derin bir psikolojik olguya işaret eder. Psikologlar, erteleme davranışını, kişinin gelecekteki olası olumsuz duygulardan kaçma amacıyla gerçekleştirdiğini belirtir. Yani, bir işin ertelenmesi, genellikle kaygı, korku veya belirsizlikle ilişkilidir.
Erteleme davranışı, sadece bireysel bir zayıflık olarak görülebilirken, aslında çok daha karmaşık bir psikolojik durumdur. Amerikan Psikoloji Derneği’ne (APA) göre, erteleme, duygusal ve bilişsel stratejilerin bir araya gelmesiyle meydana gelir ve çoğu zaman kişinin kendini rahatlatma amacı güder (Steel, 2007). Ancak, bu rahatlama geçici olup, erteleme sonunda daha büyük bir stres ve suçluluk hissi yaratabilir.
Tehirin Toplumsal ve Kültürel Bağlamı
Tehir yalnızca bireysel bir davranış değil, aynı zamanda toplumsal bir olgudur. Kültürel normlar, bireylerin işlerini nasıl ve ne zaman yapacaklarını büyük ölçüde şekillendirir. Örneğin, Batı toplumlarında genellikle zaman yönetimi ve verimlilik çok vurgulanırken, bazı Doğu toplumlarında daha esnek bir yaklaşım benimsenebilir. Bu da erteleme davranışlarını etkileyebilir.
Çinli bir araştırmacı olan Li ve arkadaşlarının 2015 yılında yaptığı bir araştırma, Batı ve Doğu kültürlerinde ertelemenin nasıl farklılaştığını gözler önüne serdi. Batı toplumlarında erteleme, genellikle kaygı ve iş yükü ile ilişkilendirilirken, Doğu toplumlarında sosyal baskılar ve işyerindeki hiyerarşi, bu davranışın oluşmasında önemli rol oynamaktadır (Li et al., 2015).
Bu tür kültürel farklılıklar, zamanla erteleme konusunda toplumsal bakış açılarının değişmesini sağlarken, bireylerin bu davranışı nasıl algıladığını da etkiler. Bir işin ertelenmesi Batı'da çoğunlukla bir başarısızlık işareti olarak görülürken, bazı Doğu toplumlarında işlerin "doğal olarak" zaman alması daha kabul edilebilir bir durumdur.
Erkekler ve Kadınlar Arasındaki Farklı Bakış Açıları
Erteleme davranışının, cinsiyetle de ilişkili olabileceği düşünülmektedir. Yapılan araştırmalar, erkeklerin erteleme konusunda daha çok pratik ve sonuç odaklı bir yaklaşım sergileyebileceğini gösterirken, kadınlar daha çok duygusal ve sosyal etkilerle ilgili faktörlere odaklanabilirler.
Örneğin, bir araştırma, erkeklerin işlerini genellikle "hemen çözülmesi gereken problemler" olarak değerlendirdiklerini ve bunun sonucunda daha az erteleme eğiliminde olduklarını ortaya koymuştur (Sirois, Melia, & van Eerde, 2019). Kadınlar ise sosyal ilişkilerine daha fazla dikkat gösterirler ve bu durum erteleme davranışlarının artmasına neden olabilir. Kadınlar bazen, yapmaları gereken bir işi erteleyerek çevrelerinden gelen beklentilere odaklanabilirler.
Ancak bu tür genellemeler dikkatle ele alınmalıdır. Çünkü erteleme davranışı, bireylerin kişilik özelliklerine ve yaşam koşullarına göre değişkenlik gösterebilir. Bu nedenle, toplumsal cinsiyetin bu davranış üzerindeki etkisi her bireyde aynı şekilde görünmeyebilir.
Erteleme ve Sonuçları: Hem Kısa Vadeli Hem de Uzun Vadeli Etkiler
Erteleme, başlangıçta bir rahatlama duygusu yaratabilir. Ancak bu geçici rahatlama, uzun vadede daha büyük bir sorunun habercisi olabilir. Zamanında yapılmayan işler birikir, sonuç olarak daha büyük bir stres yaratır. Psikolojik olarak ise, tehir, bireyde suçluluk ve özsaygı kaybına yol açabilir. Bu da kişisel motivasyonu olumsuz etkiler.
Tehirin ekonomik etkileri de vardır. Bir işin sürekli ertelenmesi, üretkenliğin düşmesine yol açar ve bu durum işyerlerinde verimliliği olumsuz yönde etkiler. Bir araştırmaya göre, çalışanların %20'si haftada en az bir gün işlerini ertelemektedir ve bu da her yıl yaklaşık 100 milyar dolara mal olmaktadır (Harvard Business Review, 2018).
Sonuç ve Tartışma: Tehirle Başa Çıkma Yöntemleri
Erteleme, hemen hemen herkesin hayatında bir şekilde karşılaştığı bir durumdur. Ancak bu alışkanlık, kişinin verimliliğini ve psikolojik sağlığını olumsuz etkileyebilir. Erteleme davranışı ile başa çıkmak için öncelikle kişinin hangi faktörlerin onu ertelemeye ittiğini anlaması gerekir. Kişisel motivasyon, zaman yönetimi becerileri, sosyal baskılar ve çevresel faktörler, erteleme davranışını etkileyen ana unsurlar arasında yer alır.
Peki sizce erteleme davranışını değiştirmek için toplum olarak ne tür stratejiler geliştirebiliriz? Kültürel normlar, bireylerin erteleme alışkanlıklarını nasıl şekillendiriyor? Ve erkeklerin ve kadınların erteleme konusundaki farklı yaklaşımları, toplumsal cinsiyet rollerini nasıl etkiliyor? Bu soruları forumda tartışarak daha derinlemesine inceleyebiliriz.
Kaynaklar:
Li, L., et al. (2015). *Cultural influences on procrastination behavior in different cultures. Asian Journal of Social Psychology.
Sirois, F. M., Melia, L., & van Eerde, W. (2019). *Procrastination and gender: A critical review of the literature. Journal of Social and Clinical Psychology.
Steel, P. (2007). *The nature of procrastination: A meta-analytic and theoretical review of quintessential self-regulatory failure. Psychological Bulletin, 133(1), 65–94.
Harvard Business Review. (2018). *The cost of procrastination: How delaying work can cost your organization.