A
admin
Guest
Bakan Özer, 2021-2022 eğitim öğretim yılının 11-15 Nisan’da yapılacak ikinci orta tatil sürecine ve eğitim gündemine ait AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
2021-2022 eğitim öğretim yılının yaklaşık 7 aylık sürecini 81 vilayette tüm ilçelerde ve sınıf kademelerinde yüz yüze başarılı biçimde devam ettirebilmenin memnunluğunu yaşadıklarını lisana getiren Özer, öğretmen ve öğrencilere bu süreçteki eforları için teşekkür etti.
Öğrencilerin maskeyle ders dinlemenin yanında okullardaki tüm kurallara uyma noktasında büyük fedakarlık gösterdiğini belirten Özer, “Tüm öğrencilerimizi kutluyorum. Bir haftalık orta tatilde öğrencilerimizin dinlenmesini, spor aktivitelerine tartı vermesini ve en az bir tane kitap okumalarını istirham ediyoruz.” dedi.
Orta tatilde öğretmenlerin mesleksel gelişim eğitimlerine ait soru üzerine Özer, 2022 yılında öğretmenlerin uzaktan eğitimde eğitim seçeneklerini zenginleştirmek için Öğretmen Bilişim Ağı’nı (ÖBA) kurduklarını ve bu dijital platformu birinci defa 24 Ocak-4 Şubat içindeki iki haftalık yarıyıl tatilinde kullanmaya başladıklarını hatırlattı. Özer, ÖBA üzerinden yürütülen bu vakitteki mesleksel gelişim eğitimlerinde öğretmenlerin 414 binin üzerinde sertifika aldığını ve ÖBA’da öğretmen başına 3,1 eğitimin tamamlandığını belirtti.
İsteğe bağlı olan bu eğitimlere iştirakin yüksek olması ve en çok talebin etraf ve iklim değişikliğiyle ilgili eğitimlere gelmesinden büyük memnuniyet duyduklarını söz eden Özer, iklim değişikliğinden atık idaresine, aktiflik temelli ders dizaynından birinci yardım eğitimine kadar farklı eğitim seçeneklerinin sunulduğu eğitim seminerlerine 175 bin 309 öğretmenin iştirak gösterdiğini, 142 bin 425 öğretmenin en az bir eğitimi tamamladığını söylemiş oldu.
Bu yılın birinci üç ayında katılan öğretmenlere 908 bin 490 sertifika verildiğini kaydeden Özer, “2021 yılının birinci üç ayında öğretmen başına 19 saatlik eğitim düşerken 2022’nin birinci üç ayında bu sayı 23 saate yükseldi. Yani biz öğretmenlerimize farklı platformlardan eğitim imkanı sunduğumuz vakit öğretmenlerimizin bu eğitimleri almak için büyük bir teveccüh gösterdiğini görmüş oluyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
– “Şiddetle uğraş eğitimleri hayli daha sistematik olacak”
Bakan Özer, orta tatil için de öğretmenlerden gelen talepleri ön plana çıkartacak biçimde 14 farklı eğitim programı dizayn ettiklerini belirterek, “Öğretmenlerimiz, orta tatilde dinlenecekler, isterlerse Türkiye’nin rastgele bir noktasına gidebilecekler, bu süreçte öğretmenlerimizin ÖBA üzerinden dizayn ettiğimiz 14 farklı eğitimden en az birini tamamlamaları gerekecek.” bilgisini paylaştı.
Bayana Yönelik Şiddetle Gayret 2022 Yılı Faaliyet Planı’nın hazırlandığını hatırlatan Özer, Bakanlık olarak bu hareket planından evvel de bu istikamette bir epeyce faaliyet yürüttüklerini hatırlattı.
Rehber öğretmenlere ve başka öğretmenlere bayana yönelik şiddetle uğraşla ilgili farkındalık eğitimleri verdiklerini lisana getiren Özer, şöyleki devam etti:
“Şu anda Bayana Yönelik Şiddetle Çaba 2022 Yılı Faaliyet Planı çerçevesinde, bu istikametteki eğitimlerimizi epeyce daha sistematik hale getirdik. ÖBA üzerinden 11-15 Nisan’da yapılacak orta tatil devrinde öğretmenlerimiz için hazırladığımız 14 eğitimden birini bayana yönelik şiddetle gayrette farkındalık eğitimleri oluşturacak. Yalnızca bayana yönelik şiddet değil, akran zorbalığı ve başka şiddet çeşitleri için de öğretmenlerimize kesinlikle eğitim verilecek. Biz istiyoruz ki yalnızca bayana değil, hiç bir beşere şiddetin uygulanmadığı, şiddete sıfır toleransın olduğu bir okul iklimi inşa edelim ve çocuklarımız, öğretmenlerimiz, yöneticilerimiz bu okul ikliminde vakitlerini geçirsinler.”
– “Her türlü şiddete, akran zorbalığına sıfır tolerans”
Ana okulundan yükseköğretime ve işgücüne iştirake kadar, ömrün fazlaca büyük bir kısmının okulda geçirildiğine işaret eden Özer, “Sadece bayana yönelik şiddete değil, öğrencinin öğretmene, öğretmenin öğrenciye yönelik, öğretmenin öğretmene yönelik şiddetine, akran zorbalığına sıfır tolerans göstermemiz gerekiyor.” dedi.
Pozisyonu prestijiyle örnek teşkil etmesi gereken okulda şiddetten uzak, her insanın kendini inançta hissedeceği, şahsi gelişmenin ve eğitim imkanından yararlanmanın merkezde olduğu bir ortamın bulunması gerektiğinin altını çizen Özer, şu biçimde konuştu:
“Öbür türlü öğrenci, öğretmen yahut yönetici bayan da olsa erkek de olsa rastgele bir şiddetten tasa duyduğu vakit olumsuz etkilenecek. Bu durumda öğrenci de öğrenmeden yavaş yavaş okul ortamından kopacak, okulu terk edecek yani öteki toplumsal sorunlara yol açacak. Yani biz şayet okul ortamı içerisinde epey sağlıklı bir ortamı sağlayabilirsek toplumsal dönüşüm için de fazlaca değerli bir imkana sahip olabileceğiz. Zira bizdeki öğrenci ve öğretmen sayısı da toplumun hayli büyük bir oranına tekabül ediyor. 20 milyon öğrencinin 1 milyon 200 bin öğretmenin olduğu bir eğitim sisteminden bahsediyoruz. ötürüsıyla düzgün örnekleri ne kadar okulda yaygınlaştırabilirsek, bu tedrici bir biçimde toplumu da etkileyecektir. Şayet biz okulda sahiden şiddete sıfır toleransın olduğu, hiçbir şeyin göz arkası edilmediği, üzerinin örtülmediği ve her insanın kendisini yeterli hissettiği bir ortamı güçlendirebilirsek her geçen gün daha düzgün noktaya yanlışsız taşıyabilirsek bu yalnızca toplumumuzun fazlaca sağlıklı bir toplum olmasını değil, bununla birlikte öğrencilerin okul ortamında epey daha sağlıklı bir biçimde öğrenebilmelerini, öğrenme kalitesini de artıracaktır. Onun için Bakanlık olarak tüm imkanlarımızla bu sürecin en büyük destekçilerinden birisi olacağız.
Kovid-19 sürecinde de okulların en inançlı, birinci açılıp son kapanacak yerler olacağı örneği ve dirayeti toplumun da olağanlaşmasını sağladı, öbür kurumların da rahat bir biçimde açık kalmasında fazlaca kıymetli bir deniz feneri tesiri gördü. Onun için okullarımızı her açıdan ne kadar güçlendirebilirseniz ülkemiz bundan o kadar fazlaca çıkarlı çıkacak diye düşünüyorum.”
– MEB’de bayan yöneticilere müspet ayrımcılık periyodu
Ulusal Eğitim Bakanlığına 2002-2022 içinde atanan bayan öğretmen oranlarına ait de dataları aktaran Özer, şunları kaydetti:
“2002’de 500 bin öğretmenin yüzde 40’ını bayan öğretmenlerimiz oluştururken, şu anda 1 milyon 200 bin öğretmenimizin yüzde 60’ını bayan öğretmenlerimiz oluşturuyor. Biz beraberinde bu çalışmaları yaparken taşra teşkilatımızdaki okul yöneticiliğinden, vilayet ve ilçe ulusal eğitim müdürlüğümüzden Bakanlığa kadar eğitimin tüm kademelerindeki süreçlerde bayanlarımızı mümkün olduğu kadar yönetici olarak da görmek için olumlu ayrımcılık yapacağız. Bunun da eğitim ortamlarının epeyce daha sağlıklı bir müddetç olarak devam etmesi için kritik bir fonksiyon bakılırsaceğine inanıyorum.”
2021-2022 eğitim öğretim yılının yaklaşık 7 aylık sürecini 81 vilayette tüm ilçelerde ve sınıf kademelerinde yüz yüze başarılı biçimde devam ettirebilmenin memnunluğunu yaşadıklarını lisana getiren Özer, öğretmen ve öğrencilere bu süreçteki eforları için teşekkür etti.
Öğrencilerin maskeyle ders dinlemenin yanında okullardaki tüm kurallara uyma noktasında büyük fedakarlık gösterdiğini belirten Özer, “Tüm öğrencilerimizi kutluyorum. Bir haftalık orta tatilde öğrencilerimizin dinlenmesini, spor aktivitelerine tartı vermesini ve en az bir tane kitap okumalarını istirham ediyoruz.” dedi.
Orta tatilde öğretmenlerin mesleksel gelişim eğitimlerine ait soru üzerine Özer, 2022 yılında öğretmenlerin uzaktan eğitimde eğitim seçeneklerini zenginleştirmek için Öğretmen Bilişim Ağı’nı (ÖBA) kurduklarını ve bu dijital platformu birinci defa 24 Ocak-4 Şubat içindeki iki haftalık yarıyıl tatilinde kullanmaya başladıklarını hatırlattı. Özer, ÖBA üzerinden yürütülen bu vakitteki mesleksel gelişim eğitimlerinde öğretmenlerin 414 binin üzerinde sertifika aldığını ve ÖBA’da öğretmen başına 3,1 eğitimin tamamlandığını belirtti.
İsteğe bağlı olan bu eğitimlere iştirakin yüksek olması ve en çok talebin etraf ve iklim değişikliğiyle ilgili eğitimlere gelmesinden büyük memnuniyet duyduklarını söz eden Özer, iklim değişikliğinden atık idaresine, aktiflik temelli ders dizaynından birinci yardım eğitimine kadar farklı eğitim seçeneklerinin sunulduğu eğitim seminerlerine 175 bin 309 öğretmenin iştirak gösterdiğini, 142 bin 425 öğretmenin en az bir eğitimi tamamladığını söylemiş oldu.
Bu yılın birinci üç ayında katılan öğretmenlere 908 bin 490 sertifika verildiğini kaydeden Özer, “2021 yılının birinci üç ayında öğretmen başına 19 saatlik eğitim düşerken 2022’nin birinci üç ayında bu sayı 23 saate yükseldi. Yani biz öğretmenlerimize farklı platformlardan eğitim imkanı sunduğumuz vakit öğretmenlerimizin bu eğitimleri almak için büyük bir teveccüh gösterdiğini görmüş oluyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
– “Şiddetle uğraş eğitimleri hayli daha sistematik olacak”
Bakan Özer, orta tatil için de öğretmenlerden gelen talepleri ön plana çıkartacak biçimde 14 farklı eğitim programı dizayn ettiklerini belirterek, “Öğretmenlerimiz, orta tatilde dinlenecekler, isterlerse Türkiye’nin rastgele bir noktasına gidebilecekler, bu süreçte öğretmenlerimizin ÖBA üzerinden dizayn ettiğimiz 14 farklı eğitimden en az birini tamamlamaları gerekecek.” bilgisini paylaştı.
Bayana Yönelik Şiddetle Gayret 2022 Yılı Faaliyet Planı’nın hazırlandığını hatırlatan Özer, Bakanlık olarak bu hareket planından evvel de bu istikamette bir epeyce faaliyet yürüttüklerini hatırlattı.
Rehber öğretmenlere ve başka öğretmenlere bayana yönelik şiddetle uğraşla ilgili farkındalık eğitimleri verdiklerini lisana getiren Özer, şöyleki devam etti:
“Şu anda Bayana Yönelik Şiddetle Çaba 2022 Yılı Faaliyet Planı çerçevesinde, bu istikametteki eğitimlerimizi epeyce daha sistematik hale getirdik. ÖBA üzerinden 11-15 Nisan’da yapılacak orta tatil devrinde öğretmenlerimiz için hazırladığımız 14 eğitimden birini bayana yönelik şiddetle gayrette farkındalık eğitimleri oluşturacak. Yalnızca bayana yönelik şiddet değil, akran zorbalığı ve başka şiddet çeşitleri için de öğretmenlerimize kesinlikle eğitim verilecek. Biz istiyoruz ki yalnızca bayana değil, hiç bir beşere şiddetin uygulanmadığı, şiddete sıfır toleransın olduğu bir okul iklimi inşa edelim ve çocuklarımız, öğretmenlerimiz, yöneticilerimiz bu okul ikliminde vakitlerini geçirsinler.”
– “Her türlü şiddete, akran zorbalığına sıfır tolerans”
Ana okulundan yükseköğretime ve işgücüne iştirake kadar, ömrün fazlaca büyük bir kısmının okulda geçirildiğine işaret eden Özer, “Sadece bayana yönelik şiddete değil, öğrencinin öğretmene, öğretmenin öğrenciye yönelik, öğretmenin öğretmene yönelik şiddetine, akran zorbalığına sıfır tolerans göstermemiz gerekiyor.” dedi.
Pozisyonu prestijiyle örnek teşkil etmesi gereken okulda şiddetten uzak, her insanın kendini inançta hissedeceği, şahsi gelişmenin ve eğitim imkanından yararlanmanın merkezde olduğu bir ortamın bulunması gerektiğinin altını çizen Özer, şu biçimde konuştu:
“Öbür türlü öğrenci, öğretmen yahut yönetici bayan da olsa erkek de olsa rastgele bir şiddetten tasa duyduğu vakit olumsuz etkilenecek. Bu durumda öğrenci de öğrenmeden yavaş yavaş okul ortamından kopacak, okulu terk edecek yani öteki toplumsal sorunlara yol açacak. Yani biz şayet okul ortamı içerisinde epey sağlıklı bir ortamı sağlayabilirsek toplumsal dönüşüm için de fazlaca değerli bir imkana sahip olabileceğiz. Zira bizdeki öğrenci ve öğretmen sayısı da toplumun hayli büyük bir oranına tekabül ediyor. 20 milyon öğrencinin 1 milyon 200 bin öğretmenin olduğu bir eğitim sisteminden bahsediyoruz. ötürüsıyla düzgün örnekleri ne kadar okulda yaygınlaştırabilirsek, bu tedrici bir biçimde toplumu da etkileyecektir. Şayet biz okulda sahiden şiddete sıfır toleransın olduğu, hiçbir şeyin göz arkası edilmediği, üzerinin örtülmediği ve her insanın kendisini yeterli hissettiği bir ortamı güçlendirebilirsek her geçen gün daha düzgün noktaya yanlışsız taşıyabilirsek bu yalnızca toplumumuzun fazlaca sağlıklı bir toplum olmasını değil, bununla birlikte öğrencilerin okul ortamında epey daha sağlıklı bir biçimde öğrenebilmelerini, öğrenme kalitesini de artıracaktır. Onun için Bakanlık olarak tüm imkanlarımızla bu sürecin en büyük destekçilerinden birisi olacağız.
Kovid-19 sürecinde de okulların en inançlı, birinci açılıp son kapanacak yerler olacağı örneği ve dirayeti toplumun da olağanlaşmasını sağladı, öbür kurumların da rahat bir biçimde açık kalmasında fazlaca kıymetli bir deniz feneri tesiri gördü. Onun için okullarımızı her açıdan ne kadar güçlendirebilirseniz ülkemiz bundan o kadar fazlaca çıkarlı çıkacak diye düşünüyorum.”
– MEB’de bayan yöneticilere müspet ayrımcılık periyodu
Ulusal Eğitim Bakanlığına 2002-2022 içinde atanan bayan öğretmen oranlarına ait de dataları aktaran Özer, şunları kaydetti:
“2002’de 500 bin öğretmenin yüzde 40’ını bayan öğretmenlerimiz oluştururken, şu anda 1 milyon 200 bin öğretmenimizin yüzde 60’ını bayan öğretmenlerimiz oluşturuyor. Biz beraberinde bu çalışmaları yaparken taşra teşkilatımızdaki okul yöneticiliğinden, vilayet ve ilçe ulusal eğitim müdürlüğümüzden Bakanlığa kadar eğitimin tüm kademelerindeki süreçlerde bayanlarımızı mümkün olduğu kadar yönetici olarak da görmek için olumlu ayrımcılık yapacağız. Bunun da eğitim ortamlarının epeyce daha sağlıklı bir müddetç olarak devam etmesi için kritik bir fonksiyon bakılırsaceğine inanıyorum.”