DeSouza
New member
Ulusal Savunma Bakanlığı kaynakları, çeşitli sorular üzerine Karadeniz’deki mayın tehlikesine ait de değerlendirmede bulundu.
Mayınları “hasmın muhakkak bölgelere gemilerini getirmemesi için denize döşenen patlayıcılar” olarak tanımlayan Bakanlık kaynakları, “İki tip deniz mayınından bahsedilebilir. Bunlardan birincisi taban, oburu ise demirli mayındır. Taban mayını külliyen denizin tabanına dökülürken demirli mayın belirli bir yükle atılan patlayıcılardır. Demirli mayınlar kimi vakit düzgün dökülmemesi yahut meteorolojik kurallar üzere dış etkenlerle demirlerinden yahut tellerinden kurtularak akıntı, rüzgar ve dalgaya tabi olarak hareket etmeye başlar. Bunlar ‘serseri/sürüklenen mayın’ olarak nitelendirilir” halindeki teknik bilgiyi paylaştı.
“KARADENİZ’DEKİ KEŞİF VE GÖZETLEME FAALİYETLERİ ARTIRILDI”
Çatışmaların başlamasının akabinde Ukrayna’nın denizcilere yaptığı ilanlarla aşikâr bölgeleri mayınladığını duyurduğunu belirten kaynaklar, ondan sonrasında Rusya’nın da iletiyle Ukrayna’nın döktüğü mayınların bir kısmının donanımlarından koparak “serseri mayın” olabileceğini tabir ettiğini hatırlattı.
daha sonraki süreçte Deniz Kuvvetleri Komutanlığının NOTMAR yayımlayarak sürüklenen mayın riskine karşı Karadeniz’de seyir yapan tüm gemileri uyardığını belirten kaynaklar, “NOTMAR ile birlikte Deniz Kuvvetlerimiz Karadeniz’deki keşif ve gözetleme faaliyetlerini artırdı” diye konuştu.
26 Mart’ta Garipçe, 28 Mart’ta ise İğneada açıklarında tespit edilen iki mayını hatırlatan kaynaklar, “Söz konusu iki mayın müteakip incelemelerde gereksinim duyulacak ayrıntıların alınmasının akabinde SAS timleri tarafınca emniyetli biçimde imha edildi. Tespit edilen mayınlara yönelik incelemeler hiç bir ihtimal göz arkası edilmeksizin her tarafıyla devam ediyor. Bu mevzuda kesin sonuçlara ulaşmadan rastgele bir açıklama yapmanın yanlışsız olmayacağını düşünüyoruz” tabirlerini kullandı.
“GEREKLİ HER TÜRLÜ ÖNLEM ALINDI”
Sürüklenen mayın tehdidine karşı alınan önlemlere de vurgu yapan kaynaklar, şu açıklamalarda bulundu:
“Milli Savunma Bakanlığı olarak kimse ziyan görmeden bu tehlikenin bertaraf edilmesine odaklanıyoruz. Bu kapsamda Karadeniz’de deniz karakol uçağı, helikopter, İHA ile havadan; mayın avlama gemisi ve karakol gemileri ile denizden olmak üzere Kıyı Güvenlik Komutanlığı ve öteki kurumlarla koordineli olarak mayın gözetleme faaliyetlerimiz devam ediyor. Mayın tespiti halinde imha etmek üzere SAS timlerimiz ise yüksek hazırlık durumuna geçirildi. Başka taraftan sürüklenen mayın tehlikesini bertaraf etmek amacıyla Deniz Kuvvetleri Komutanlığı tarafınca Romanya ve Bulgaristan Deniz Kuvvetleri dahil olmak üzere ilgili tüm kurum ve kuruluşlar ile koordineli olarak gerekli önlemlerin alınmasına devam ediliyor. Biz Karadeniz’de sorunların bölgesel sahiplik unsuru kapsamında kıyıdaş ülkelerin iş birliği ve uyumu ortasında tahlilinden yana olduğumuzu her vakit tabir ettik. Şu evrede hem bizim hem kıyıdaş ülkelerin imkanlarının bu sorunu çözmeye kâfi olduğunu değerlendiriyoruz”
Karadeniz’de sürüklenen mayınlara yönelik çeşitli sayıların ortaya atıldığı belirtilerek bununla ilgili tam sayının sorulması üzerine kaynaklar, “Bu mevzuda söylem edilen sayılara epey prestij etmemek gerekir. Zira mevcut durum çerçevesinde sağlıklı bir sayıya ulaşmak mümkün gözükmüyor” karşılığını verdi.
Mayınları “hasmın muhakkak bölgelere gemilerini getirmemesi için denize döşenen patlayıcılar” olarak tanımlayan Bakanlık kaynakları, “İki tip deniz mayınından bahsedilebilir. Bunlardan birincisi taban, oburu ise demirli mayındır. Taban mayını külliyen denizin tabanına dökülürken demirli mayın belirli bir yükle atılan patlayıcılardır. Demirli mayınlar kimi vakit düzgün dökülmemesi yahut meteorolojik kurallar üzere dış etkenlerle demirlerinden yahut tellerinden kurtularak akıntı, rüzgar ve dalgaya tabi olarak hareket etmeye başlar. Bunlar ‘serseri/sürüklenen mayın’ olarak nitelendirilir” halindeki teknik bilgiyi paylaştı.
“KARADENİZ’DEKİ KEŞİF VE GÖZETLEME FAALİYETLERİ ARTIRILDI”
Çatışmaların başlamasının akabinde Ukrayna’nın denizcilere yaptığı ilanlarla aşikâr bölgeleri mayınladığını duyurduğunu belirten kaynaklar, ondan sonrasında Rusya’nın da iletiyle Ukrayna’nın döktüğü mayınların bir kısmının donanımlarından koparak “serseri mayın” olabileceğini tabir ettiğini hatırlattı.
daha sonraki süreçte Deniz Kuvvetleri Komutanlığının NOTMAR yayımlayarak sürüklenen mayın riskine karşı Karadeniz’de seyir yapan tüm gemileri uyardığını belirten kaynaklar, “NOTMAR ile birlikte Deniz Kuvvetlerimiz Karadeniz’deki keşif ve gözetleme faaliyetlerini artırdı” diye konuştu.
26 Mart’ta Garipçe, 28 Mart’ta ise İğneada açıklarında tespit edilen iki mayını hatırlatan kaynaklar, “Söz konusu iki mayın müteakip incelemelerde gereksinim duyulacak ayrıntıların alınmasının akabinde SAS timleri tarafınca emniyetli biçimde imha edildi. Tespit edilen mayınlara yönelik incelemeler hiç bir ihtimal göz arkası edilmeksizin her tarafıyla devam ediyor. Bu mevzuda kesin sonuçlara ulaşmadan rastgele bir açıklama yapmanın yanlışsız olmayacağını düşünüyoruz” tabirlerini kullandı.
“GEREKLİ HER TÜRLÜ ÖNLEM ALINDI”
Sürüklenen mayın tehdidine karşı alınan önlemlere de vurgu yapan kaynaklar, şu açıklamalarda bulundu:
“Milli Savunma Bakanlığı olarak kimse ziyan görmeden bu tehlikenin bertaraf edilmesine odaklanıyoruz. Bu kapsamda Karadeniz’de deniz karakol uçağı, helikopter, İHA ile havadan; mayın avlama gemisi ve karakol gemileri ile denizden olmak üzere Kıyı Güvenlik Komutanlığı ve öteki kurumlarla koordineli olarak mayın gözetleme faaliyetlerimiz devam ediyor. Mayın tespiti halinde imha etmek üzere SAS timlerimiz ise yüksek hazırlık durumuna geçirildi. Başka taraftan sürüklenen mayın tehlikesini bertaraf etmek amacıyla Deniz Kuvvetleri Komutanlığı tarafınca Romanya ve Bulgaristan Deniz Kuvvetleri dahil olmak üzere ilgili tüm kurum ve kuruluşlar ile koordineli olarak gerekli önlemlerin alınmasına devam ediliyor. Biz Karadeniz’de sorunların bölgesel sahiplik unsuru kapsamında kıyıdaş ülkelerin iş birliği ve uyumu ortasında tahlilinden yana olduğumuzu her vakit tabir ettik. Şu evrede hem bizim hem kıyıdaş ülkelerin imkanlarının bu sorunu çözmeye kâfi olduğunu değerlendiriyoruz”
Karadeniz’de sürüklenen mayınlara yönelik çeşitli sayıların ortaya atıldığı belirtilerek bununla ilgili tam sayının sorulması üzerine kaynaklar, “Bu mevzuda söylem edilen sayılara epey prestij etmemek gerekir. Zira mevcut durum çerçevesinde sağlıklı bir sayıya ulaşmak mümkün gözükmüyor” karşılığını verdi.