Körelmek Nedir? TDK'ya Göre Anlamı ve Kullanımı
Körelmek kelimesi, dilimizde farklı bağlamlarda kullanılan bir terim olup, temel anlamı açısından birkaç farklı yorumu bulunmaktadır. TDK'ya (Türk Dil Kurumu) göre körelmek, bir şeyin etkinliğini, keskinliğini veya gücünü kaybetmesi anlamına gelir. Bu kelime genellikle fiziksel bir nesne ya da bir organ için kullanılsa da, soyut anlamlarda da kullanılabilir. Bu makalede, körelmek kelimesinin TDK’daki anlamına, kullanım örneklerine ve dildeki işlevine dair detaylı bir inceleme yapılacaktır.
Körelmek Kelimesinin TDK'daki Anlamı
Türk Dil Kurumu’na göre "körelmek" kelimesi, "keskinliğini, etkinliğini kaybetmek" anlamına gelir. Bir nesne, araç veya organ için bu kelime kullanıldığında, söz konusu şeyin başlangıçtaki işlevinin azalması veya sona ermesi anlatılmak istenir. Örneğin, bir bıçağın körelmesi, bıçağın keskinliğini kaybetmesiyle ilgili bir durumdur. Aynı şekilde, bir insanın zihinsel ya da fiziksel yeteneklerinin zayıflaması veya yavaşlaması da körelmek kelimesiyle ifade edilebilir.
Körelmek kelimesi, dilde genellikle bir şeyin işlevini yitirmesi, etkisinin azalması veya gücünü kaybetmesi durumlarını anlatmak için kullanılır. Bu bağlamda, körelmek hem fiziksel hem de soyut anlamda kullanılabilir.
Körelmek Kelimesinin Kullanım Alanları
Körelmek, bir nesne veya varlığın keskinliğini veya etkisini yitirmesi ile ilgili kullanılır. Fiziksel anlamda, bıçak, makas veya tornavida gibi araçlar için bu kelime sıklıkla kullanılabilir. Örneğin, "Bıçak körelmiş, artık kesmiyor" şeklinde bir cümlede bıçağın keskinliğini kaybettiği anlatılmak istenmektedir.
Bir başka kullanım alanı ise organlar için körelmek teriminin kullanılmasıdır. Bu bağlamda, "görme duyusunun körelmesi" veya "zihinsel kapasitenin körelmesi" gibi ifadeler, bir organın veya bir yeteneğin etkinliğini kaybetmesini anlatan örneklerdir. Örneğin, yaşlandıkça bazı insanların görme yeteneklerinin körelmesi, gözle görülen bir durumdur. Bu tür bir kullanımda körelmek, zaman içinde gerçekleşen bir zayıflama sürecine işaret eder.
Körelmek ile İlgili Sık Sorulan Sorular ve Yanıtları
1. **Körelmek kelimesinin zıt anlamlısı nedir?**
Körelmek kelimesinin zıt anlamlısı, "keskinleşmek", "güçlenmek" veya "etkinleşmek" olabilir. Bu terimler, bir şeyin daha keskin, daha etkili veya daha güçlü hale gelmesini ifade eder. Körelmek, bir şeyin fonksiyonunu kaybetmesi veya etkinliğinin azalması anlamına gelirken, zıt anlamlısı, bu özelliklerin artmasıyla ilişkilidir.
2. **Körelmek kelimesi sadece fiziksel nesneler için mi kullanılır?**
Hayır, körelmek kelimesi yalnızca fiziksel nesneler için kullanılmaz. Aynı zamanda zihinsel veya duygusal durumlar için de körelmek kullanılabilir. Örneğin, "zihinsel yeteneklerin körelmesi" veya "duygusal duyguların körelmesi" gibi ifadelerle, bir insanın düşünsel veya duygusal kapasitesinin zayıflaması anlatılabilir. Bu bağlamda körelmek, insanın fiziksel değil, soyut alanlardaki değişiklikleri de kapsar.
3. **Körelmek kelimesi hangi durumlar için uygun bir kullanım şeklidir?**
Körelmek, bir şeyin etkisinin azalması ya da bir yeteneğin kaybolması gibi durumları anlatmak için kullanılır. Örneğin, "gözlerin körelmesi" ya da "sesin körelmesi" gibi durumlar, zaman içinde gerçekleşen ve belirli bir süreç sonucu ortaya çıkan bir değişimi ifade eder. Genellikle, bir nesne ya da yeteneğin eskisi gibi etkili olmaması durumlarında bu kelime tercih edilir.
4. **Körelmek kelimesi hangi bağlamlarda kullanılmaz?**
Körelmek kelimesi, genellikle zayıflama, etki kaybı ya da fonksiyon kaybı gibi durumlar için kullanılır. Bu nedenle, bir şeyin güçlenmesi veya gelişmesi gibi durumlar için bu kelime uygun değildir. Örneğin, "Bıçak körelerek daha keskin hale geldi" şeklinde bir kullanım dilbilgisel olarak yanlış olur. Bu tür bir durumda "keskinleşmek" kelimesi kullanılmalıdır.
Körelmek ve Duyusal Organlar
Körelmek terimi, özellikle insan duyularıyla ilişkili olarak sıkça kullanılır. Zamanla duyuların kaybolması veya etkinliğini yitirmesi durumu, körelmek kelimesiyle tanımlanabilir. Bir insanın işitme, görme, tat alma veya dokunma gibi duyusal yeteneklerinin körelmesi, genellikle yaşlanma ya da bir hastalık sonucunda gerçekleşebilir. Bu bağlamda körelmek, organın işlevini tam olarak yerine getirememesi anlamına gelir.
Örneğin, yaşlanan bir birey için görme yeteneğinin körelmesi, göz kaslarının zayıflaması ve görsel hassasiyetin azalması gibi durumları anlatır. Benzer şekilde, yaşla birlikte işitme kaybı da duyusal bir körelme olarak tanımlanabilir. Bu tür değişiklikler, zamanla insanların hayat kalitesini etkileyebilir, çünkü duyusal algıların körelmesi, günlük yaşamda zorluklar yaratabilir.
Körelmek ve Zihinsel Yavaşlama
Körelmek kelimesi yalnızca fiziksel yeteneklerin kaybı için değil, zihinsel yeteneklerin azalması için de kullanılır. Zihinsel körelme, özellikle yaşlılık döneminde daha fazla karşılaşılan bir durumdur. Bu, insanın düşünsel kapasitesinin ve algı gücünün yavaşlaması, unutkanlık gibi sorunların baş göstermesi ile ortaya çıkar. Zihinsel körelme, Alzheimer hastalığı gibi nörolojik rahatsızlıklarla da ilişkilendirilebilir.
Bir kişi zaman içinde eskisi kadar hızlı düşünememeye, hatırlayamamaya ve algılama yeteneğini kaybetmeye başlarsa, bu durum zihinsel körelme olarak tanımlanabilir. Bu tür bir süreç, kişinin günlük yaşamını önemli ölçüde etkileyebilir ve toplumsal etkileşimlerini zorlaştırabilir.
Sonuç
Körelmek kelimesi, TDK’da belirli anlamlarla tanımlanmış bir terimdir ve hem somut hem de soyut bağlamlarda kullanılır. Fiziksel nesnelerin veya organların etkinliğini yitirmesi, bir şeyin keskinliğini kaybetmesi gibi durumlar körelmek kelimesiyle ifade edilir. Zihinsel veya duyusal yeteneklerin körelmesi de benzer şekilde, insanın içsel dünyasında gerçekleşen değişimleri anlatır. Bu kelime, dilimizde oldukça yaygın bir şekilde kullanılmakta ve birçok farklı bağlamda anlam kazanabilmektedir.
Körelmek kelimesi, dilimizde farklı bağlamlarda kullanılan bir terim olup, temel anlamı açısından birkaç farklı yorumu bulunmaktadır. TDK'ya (Türk Dil Kurumu) göre körelmek, bir şeyin etkinliğini, keskinliğini veya gücünü kaybetmesi anlamına gelir. Bu kelime genellikle fiziksel bir nesne ya da bir organ için kullanılsa da, soyut anlamlarda da kullanılabilir. Bu makalede, körelmek kelimesinin TDK’daki anlamına, kullanım örneklerine ve dildeki işlevine dair detaylı bir inceleme yapılacaktır.
Körelmek Kelimesinin TDK'daki Anlamı
Türk Dil Kurumu’na göre "körelmek" kelimesi, "keskinliğini, etkinliğini kaybetmek" anlamına gelir. Bir nesne, araç veya organ için bu kelime kullanıldığında, söz konusu şeyin başlangıçtaki işlevinin azalması veya sona ermesi anlatılmak istenir. Örneğin, bir bıçağın körelmesi, bıçağın keskinliğini kaybetmesiyle ilgili bir durumdur. Aynı şekilde, bir insanın zihinsel ya da fiziksel yeteneklerinin zayıflaması veya yavaşlaması da körelmek kelimesiyle ifade edilebilir.
Körelmek kelimesi, dilde genellikle bir şeyin işlevini yitirmesi, etkisinin azalması veya gücünü kaybetmesi durumlarını anlatmak için kullanılır. Bu bağlamda, körelmek hem fiziksel hem de soyut anlamda kullanılabilir.
Körelmek Kelimesinin Kullanım Alanları
Körelmek, bir nesne veya varlığın keskinliğini veya etkisini yitirmesi ile ilgili kullanılır. Fiziksel anlamda, bıçak, makas veya tornavida gibi araçlar için bu kelime sıklıkla kullanılabilir. Örneğin, "Bıçak körelmiş, artık kesmiyor" şeklinde bir cümlede bıçağın keskinliğini kaybettiği anlatılmak istenmektedir.
Bir başka kullanım alanı ise organlar için körelmek teriminin kullanılmasıdır. Bu bağlamda, "görme duyusunun körelmesi" veya "zihinsel kapasitenin körelmesi" gibi ifadeler, bir organın veya bir yeteneğin etkinliğini kaybetmesini anlatan örneklerdir. Örneğin, yaşlandıkça bazı insanların görme yeteneklerinin körelmesi, gözle görülen bir durumdur. Bu tür bir kullanımda körelmek, zaman içinde gerçekleşen bir zayıflama sürecine işaret eder.
Körelmek ile İlgili Sık Sorulan Sorular ve Yanıtları
1. **Körelmek kelimesinin zıt anlamlısı nedir?**
Körelmek kelimesinin zıt anlamlısı, "keskinleşmek", "güçlenmek" veya "etkinleşmek" olabilir. Bu terimler, bir şeyin daha keskin, daha etkili veya daha güçlü hale gelmesini ifade eder. Körelmek, bir şeyin fonksiyonunu kaybetmesi veya etkinliğinin azalması anlamına gelirken, zıt anlamlısı, bu özelliklerin artmasıyla ilişkilidir.
2. **Körelmek kelimesi sadece fiziksel nesneler için mi kullanılır?**
Hayır, körelmek kelimesi yalnızca fiziksel nesneler için kullanılmaz. Aynı zamanda zihinsel veya duygusal durumlar için de körelmek kullanılabilir. Örneğin, "zihinsel yeteneklerin körelmesi" veya "duygusal duyguların körelmesi" gibi ifadelerle, bir insanın düşünsel veya duygusal kapasitesinin zayıflaması anlatılabilir. Bu bağlamda körelmek, insanın fiziksel değil, soyut alanlardaki değişiklikleri de kapsar.
3. **Körelmek kelimesi hangi durumlar için uygun bir kullanım şeklidir?**
Körelmek, bir şeyin etkisinin azalması ya da bir yeteneğin kaybolması gibi durumları anlatmak için kullanılır. Örneğin, "gözlerin körelmesi" ya da "sesin körelmesi" gibi durumlar, zaman içinde gerçekleşen ve belirli bir süreç sonucu ortaya çıkan bir değişimi ifade eder. Genellikle, bir nesne ya da yeteneğin eskisi gibi etkili olmaması durumlarında bu kelime tercih edilir.
4. **Körelmek kelimesi hangi bağlamlarda kullanılmaz?**
Körelmek kelimesi, genellikle zayıflama, etki kaybı ya da fonksiyon kaybı gibi durumlar için kullanılır. Bu nedenle, bir şeyin güçlenmesi veya gelişmesi gibi durumlar için bu kelime uygun değildir. Örneğin, "Bıçak körelerek daha keskin hale geldi" şeklinde bir kullanım dilbilgisel olarak yanlış olur. Bu tür bir durumda "keskinleşmek" kelimesi kullanılmalıdır.
Körelmek ve Duyusal Organlar
Körelmek terimi, özellikle insan duyularıyla ilişkili olarak sıkça kullanılır. Zamanla duyuların kaybolması veya etkinliğini yitirmesi durumu, körelmek kelimesiyle tanımlanabilir. Bir insanın işitme, görme, tat alma veya dokunma gibi duyusal yeteneklerinin körelmesi, genellikle yaşlanma ya da bir hastalık sonucunda gerçekleşebilir. Bu bağlamda körelmek, organın işlevini tam olarak yerine getirememesi anlamına gelir.
Örneğin, yaşlanan bir birey için görme yeteneğinin körelmesi, göz kaslarının zayıflaması ve görsel hassasiyetin azalması gibi durumları anlatır. Benzer şekilde, yaşla birlikte işitme kaybı da duyusal bir körelme olarak tanımlanabilir. Bu tür değişiklikler, zamanla insanların hayat kalitesini etkileyebilir, çünkü duyusal algıların körelmesi, günlük yaşamda zorluklar yaratabilir.
Körelmek ve Zihinsel Yavaşlama
Körelmek kelimesi yalnızca fiziksel yeteneklerin kaybı için değil, zihinsel yeteneklerin azalması için de kullanılır. Zihinsel körelme, özellikle yaşlılık döneminde daha fazla karşılaşılan bir durumdur. Bu, insanın düşünsel kapasitesinin ve algı gücünün yavaşlaması, unutkanlık gibi sorunların baş göstermesi ile ortaya çıkar. Zihinsel körelme, Alzheimer hastalığı gibi nörolojik rahatsızlıklarla da ilişkilendirilebilir.
Bir kişi zaman içinde eskisi kadar hızlı düşünememeye, hatırlayamamaya ve algılama yeteneğini kaybetmeye başlarsa, bu durum zihinsel körelme olarak tanımlanabilir. Bu tür bir süreç, kişinin günlük yaşamını önemli ölçüde etkileyebilir ve toplumsal etkileşimlerini zorlaştırabilir.
Sonuç
Körelmek kelimesi, TDK’da belirli anlamlarla tanımlanmış bir terimdir ve hem somut hem de soyut bağlamlarda kullanılır. Fiziksel nesnelerin veya organların etkinliğini yitirmesi, bir şeyin keskinliğini kaybetmesi gibi durumlar körelmek kelimesiyle ifade edilir. Zihinsel veya duyusal yeteneklerin körelmesi de benzer şekilde, insanın içsel dünyasında gerçekleşen değişimleri anlatır. Bu kelime, dilimizde oldukça yaygın bir şekilde kullanılmakta ve birçok farklı bağlamda anlam kazanabilmektedir.