A
admin
Guest
Son devirde kırmızı ete arkası gerisine gelen artırımlar tüketiciyi alternatif besin kaynaklarına yöneltti. Et ve Süt Kurumu’nda (ESK) dana kıymanın kilosu 83 liradan, dana kuşbaşı ise 92 liradan satışa sunuluyor. Et fiyatları bölgelere, market ve kasaplara göre değişiklik gösterirken şarküterilerde 150 liraya kadar çıkıyor. Karaköy balık pazarında ise hamsi ve istavritin kilosu 50, barbun 95, büyük uzunluk deniz çuprası 75 ve levreğin tanesi 70 liradan alıcı buluyor. Balık pazarındaki esnaf Ramazan ayı bulunmasına karşın satışların güzel olduğunu söz ediyor. Öteki yandan İstanbul’da bulunan semt pazarlarında da balık mamüllerinin ağır olarak talep edildiğini belirten balıkçı esnafı, balığın et ve yeşilliklere göre daha uygun olduğunu belirtiyor.
“Et açığı rahat biçimde balıkla telafi edilebilir”
Balık meblağlarının Ramazan ayından evvel de et fiyatlarının altında kaldığını söz eden Kocaeli Su Eserleri Kooperatifler Birliği Lideri Ali Sarı, şu anda balığın revaçta olduğunu söylemiş oldu. Kırmızı et açığını epey rahat biçimde balıkla telafi edilebileceğini belirten Ali Sarı, yaklaşık 1 milyon ton balık yakaladıklarını aktardı. Şu an TL’nin paha kaybetmesinden ve balık meblağlarının yurt dışına nazaran uygun olmasından dolayı dış pazarlardan talep edildiğini anlatan Ali Sarı, “Avlanan balıklar çabucak yurtdışına gidiyor. Bizim paramıza bakılırsa baktığınız vakit onlar için parasız üzere bir şey haline geliyor” dedi.
Balığın Ramazan ayında fazla tüketilmeyen bir eser olduğunu tabir eden Ali Sarı, şu an büyük balıkçılar tarafınca avlanan hamsi ile istavritin ağır olarak bulunduğunu kaydetti. Bir de küçük balıkçılar tarafınca tutulan balıklar olduğunu bildiren Ali Sarı, “Bugün küçük balıkçılar tarafınca yakalanan lüferin tanesi yalnızca hallerde 80 liradan satılıyor. Bizim üyeler balığı tutuyor ve onlara menşei dokümanı kesiyoruz. Onlar da buldukları alıcılar aracılığıyla balıklar İstanbul’a gönderiliyor. Önümüzdeki günlerde tekir balığı bekliyoruz ve tutup pazarlayacağız. Av yasağı da yaklaşıyor, ama bizim balıkçıların yasağı yok. Zira bizim balıkçıların tekneleri 12 metrenin altında yer alıyor” diye konuştu.
Bu yıl müsilaj beklenmiyor
Müsilaj ile ilgili de konuşan Ali Sarı, şu ana kadar kirlilik istikametinde hiç bir manzara ile karşılaşmadıklarını söz etti. Bu yıl müsilaj beklemediklerini söyleyen Sarı, bölgelerinde dalgıçlık yapanlardan aldığı bilgiye nazaran müsilajın Kocaeli Körfezi’nde bugüne kadar gözükmediğini kaydetti.
Su eserleri konusunda uzman olan Dr. İsmail Mert, balık tüketiminin bir kültür problemi olduğunu belirterek, “Ekonomik şatlar bir biçimde balık tüketimine yönlendirecek. Balık fiyatlarının bu biçimde devam etmesi durumunda kişi başı tüketimin de artması bekleniyor” dedi.
Öte yandan Türkiye’de 2020 yılında çiftlik ve avcılıktan yaklaşık 800 bin ton balık üretimi yapıldı. Birleşmiş Milletler Besin ve Tarım Örgütü’nün (FAO) 2018 yılı bilgilerine nazaran Türkiye’de yıllık kişi başı 39 kilogram kırmızı et tüketiliyor. Balık tüketimi ise kişi başına 5 kilogram düzeyinde. AB’de ise kişi başı balık tüketimi 25-26 kilogram.
Anadolu Ajansı – Mehmet Hanifi GÜLEL
“Et açığı rahat biçimde balıkla telafi edilebilir”
Balık meblağlarının Ramazan ayından evvel de et fiyatlarının altında kaldığını söz eden Kocaeli Su Eserleri Kooperatifler Birliği Lideri Ali Sarı, şu anda balığın revaçta olduğunu söylemiş oldu. Kırmızı et açığını epey rahat biçimde balıkla telafi edilebileceğini belirten Ali Sarı, yaklaşık 1 milyon ton balık yakaladıklarını aktardı. Şu an TL’nin paha kaybetmesinden ve balık meblağlarının yurt dışına nazaran uygun olmasından dolayı dış pazarlardan talep edildiğini anlatan Ali Sarı, “Avlanan balıklar çabucak yurtdışına gidiyor. Bizim paramıza bakılırsa baktığınız vakit onlar için parasız üzere bir şey haline geliyor” dedi.
Balığın Ramazan ayında fazla tüketilmeyen bir eser olduğunu tabir eden Ali Sarı, şu an büyük balıkçılar tarafınca avlanan hamsi ile istavritin ağır olarak bulunduğunu kaydetti. Bir de küçük balıkçılar tarafınca tutulan balıklar olduğunu bildiren Ali Sarı, “Bugün küçük balıkçılar tarafınca yakalanan lüferin tanesi yalnızca hallerde 80 liradan satılıyor. Bizim üyeler balığı tutuyor ve onlara menşei dokümanı kesiyoruz. Onlar da buldukları alıcılar aracılığıyla balıklar İstanbul’a gönderiliyor. Önümüzdeki günlerde tekir balığı bekliyoruz ve tutup pazarlayacağız. Av yasağı da yaklaşıyor, ama bizim balıkçıların yasağı yok. Zira bizim balıkçıların tekneleri 12 metrenin altında yer alıyor” diye konuştu.
Bu yıl müsilaj beklenmiyor
Müsilaj ile ilgili de konuşan Ali Sarı, şu ana kadar kirlilik istikametinde hiç bir manzara ile karşılaşmadıklarını söz etti. Bu yıl müsilaj beklemediklerini söyleyen Sarı, bölgelerinde dalgıçlık yapanlardan aldığı bilgiye nazaran müsilajın Kocaeli Körfezi’nde bugüne kadar gözükmediğini kaydetti.
Su eserleri konusunda uzman olan Dr. İsmail Mert, balık tüketiminin bir kültür problemi olduğunu belirterek, “Ekonomik şatlar bir biçimde balık tüketimine yönlendirecek. Balık fiyatlarının bu biçimde devam etmesi durumunda kişi başı tüketimin de artması bekleniyor” dedi.
Öte yandan Türkiye’de 2020 yılında çiftlik ve avcılıktan yaklaşık 800 bin ton balık üretimi yapıldı. Birleşmiş Milletler Besin ve Tarım Örgütü’nün (FAO) 2018 yılı bilgilerine nazaran Türkiye’de yıllık kişi başı 39 kilogram kırmızı et tüketiliyor. Balık tüketimi ise kişi başına 5 kilogram düzeyinde. AB’de ise kişi başı balık tüketimi 25-26 kilogram.
Anadolu Ajansı – Mehmet Hanifi GÜLEL