A
admin
Guest
Güney Kıbrıs hükümetinin yaptığı açıklamaya nazaran adanın 160 kilometre güneybatısında yeni bir doğal gaz yatağı keşfedildi. İtalyan petrol ve doğal gaz şirketi Eni ile Fransız TotalEnergies’in oluşturduğu konsorsiyumun sondaj çalışmalarında bulunan doğal gaz rezervinin hacminin yaklaşık 85 milyar metreküp olduğu belirtildi.
Yunan Kathimerini gazetesi hususla ilgili haberinde keşfin Zeus 1 amacında gerçekleştiğini ve bu gayenin Güney Kıbrıs’ın ilan ettiği Münhasır Ekonomik Bölgenin (MEB) altıncı parselinde yer aldığını yazdı.
Haberde, bulunan doğal gaz yatağının 22 Ağustos tarihinde bir daha İtalyan-Fransız konsorsiyumu tarafınca 6’ncı parselde keşfedilenden daha büyük bir saha olduğu açıklandı. O keşifte bulunan doğal gaz rezervinin hacmi tahminen 70 milyar metreküp olarak açıklanmıştı.
Haberde birinci iddialara göre bulunan doğal gaz rezervinin hacminin 56-99 milyar metreküp içinde olduğu açıklandı. Keşfin, Glafkos, Cronos 1, Afrodit amaçlarında keşfedilen yataklarla birleştirildiğinde Kıbrıs’ın potansiyelini 388-515 milyar metreküp ortasına çıkarttığı açıklandı.
Kathimerini haberinde yeni sahanın bulunmasıyla bir arada Güneydoğu Akdeniz bölgesinin Avrupa için yeni bir doğal gaz kaynağı olma ihtimalinin güçlendiğini ve keşfin Avrupa’nın güç bağımsızlığına katkıda bulunacağını ileri sürdü.
ABD şirketi Noble Energy 2011 yılında Kıbrıs’ın Münhasır Ekonomik Bölgesi’nde yer alan 12’nci parseldeki Afrodit amacında yaptığı sondaj çalışmalarında doğal gaz yatakları bulmuştu. Kathimerini’nin haberinde yeni yapılan keşfin o keşiften daha sonra arka arda yapılan beşinci keşif olduğu açıklandı.
Türkiye ile tansiyon: Kesişen parseller
Güney Kıbrıs, Münhasır Ekonomik Bölgesi’ni 13 başka parsele ayırıyor. Türkiye ile Güney Kıbrıs içinde Doğu Akdeniz’de yaşanan gerginliğin iki boyutu bulunuyor. Birincisi Kuzey Kıbrıs’ın Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’na (TPAO) doğal gaz ve petrol arama ruhsatı verdiği alanlar. Bu alanlar A, B, C, D, E, F ve G bölgeleri olarak işaretleniyor. Rum tarafının 1, 2, 3, 8, 9, 12 ve 13 numaralarıyla işaretlediği bölge, Türk tarafının E, F, G bölgeleriyle kesişiyor.
Diğer tansiyon noktası Türkiye ile Libya içinde imzalanan Deniz Yetki Alanlarının Sonlandırılması Mutabakatı. Bu mutabakata nazaran Güney Kıbrıs’ın 6’ncı parseli, Türkiye’nin kıta sahanlığı ile kesişiyor. Türkiye, Birleşmiş Milletler’e gönderdiği 12 Nisan 2017 tarihindeki bir evrakta Güney Kıbrıs’ın 6’ncı parselde hidrokarbon arama ve çıkarma müsaadesi vermesini “provokatif eylemler” olarak nitelemiş, “kendi kıta sahanlığında yabancı şirketlerin müsaadesiz hidrokarbon arama ve çıkarma faaliyetleri yürütmesine müsaade etmeyeceğini” belirtmişti.
DW, dpa / EC, BK
Yunan Kathimerini gazetesi hususla ilgili haberinde keşfin Zeus 1 amacında gerçekleştiğini ve bu gayenin Güney Kıbrıs’ın ilan ettiği Münhasır Ekonomik Bölgenin (MEB) altıncı parselinde yer aldığını yazdı.
Haberde, bulunan doğal gaz yatağının 22 Ağustos tarihinde bir daha İtalyan-Fransız konsorsiyumu tarafınca 6’ncı parselde keşfedilenden daha büyük bir saha olduğu açıklandı. O keşifte bulunan doğal gaz rezervinin hacmi tahminen 70 milyar metreküp olarak açıklanmıştı.
Haberde birinci iddialara göre bulunan doğal gaz rezervinin hacminin 56-99 milyar metreküp içinde olduğu açıklandı. Keşfin, Glafkos, Cronos 1, Afrodit amaçlarında keşfedilen yataklarla birleştirildiğinde Kıbrıs’ın potansiyelini 388-515 milyar metreküp ortasına çıkarttığı açıklandı.
Kathimerini haberinde yeni sahanın bulunmasıyla bir arada Güneydoğu Akdeniz bölgesinin Avrupa için yeni bir doğal gaz kaynağı olma ihtimalinin güçlendiğini ve keşfin Avrupa’nın güç bağımsızlığına katkıda bulunacağını ileri sürdü.
ABD şirketi Noble Energy 2011 yılında Kıbrıs’ın Münhasır Ekonomik Bölgesi’nde yer alan 12’nci parseldeki Afrodit amacında yaptığı sondaj çalışmalarında doğal gaz yatakları bulmuştu. Kathimerini’nin haberinde yeni yapılan keşfin o keşiften daha sonra arka arda yapılan beşinci keşif olduğu açıklandı.
Türkiye ile tansiyon: Kesişen parseller
Güney Kıbrıs, Münhasır Ekonomik Bölgesi’ni 13 başka parsele ayırıyor. Türkiye ile Güney Kıbrıs içinde Doğu Akdeniz’de yaşanan gerginliğin iki boyutu bulunuyor. Birincisi Kuzey Kıbrıs’ın Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’na (TPAO) doğal gaz ve petrol arama ruhsatı verdiği alanlar. Bu alanlar A, B, C, D, E, F ve G bölgeleri olarak işaretleniyor. Rum tarafının 1, 2, 3, 8, 9, 12 ve 13 numaralarıyla işaretlediği bölge, Türk tarafının E, F, G bölgeleriyle kesişiyor.
Diğer tansiyon noktası Türkiye ile Libya içinde imzalanan Deniz Yetki Alanlarının Sonlandırılması Mutabakatı. Bu mutabakata nazaran Güney Kıbrıs’ın 6’ncı parseli, Türkiye’nin kıta sahanlığı ile kesişiyor. Türkiye, Birleşmiş Milletler’e gönderdiği 12 Nisan 2017 tarihindeki bir evrakta Güney Kıbrıs’ın 6’ncı parselde hidrokarbon arama ve çıkarma müsaadesi vermesini “provokatif eylemler” olarak nitelemiş, “kendi kıta sahanlığında yabancı şirketlerin müsaadesiz hidrokarbon arama ve çıkarma faaliyetleri yürütmesine müsaade etmeyeceğini” belirtmişti.
DW, dpa / EC, BK