A
admin
Guest
Milli Görüş ve Saadet Partisi’nin yayın organı olan Ulusal Gazete bugünkü manşetine gazete muharrirlerinden Burhan Bozgeyik’in yazısını taşıdı.
Burhan Bozgeyik, Üsküdar’da Yeni Valide Camii’nin duvarındaki Kabe örtüsünün çalındığını yazdı.
Bozgeyik’in yazısının ilgili kısmı şu biçimde:
“İstanbul, Sevgili Peygamberimizin (asm) Müslümanlar tarafınca fethedileceğini müjdelediği kutlu belde. Rabbim bu diyarı Boğaziçi başta olmak üzere müstesna hoşluklarla yaratmış ve 1453’te Müslümanların yed-i eminine vermiş.
Benim bu hoş kente geliş tarihim 1975… 2008’e kadar tam 33 yıl bu kentte hayatışım. Ortamızda “tuz-ekmek hakkı” var. Üniversite tahsilini yapmışım, gazeteci olarak çalışma hayatına atılmışım, kütüphanelerinde dirsek çürütmüşüm, çocuklarım bu kentte dünyaya gelmiş, “İstanbul… İstanbul” diye kitabını yazmışım. Kelamın özü, İstanbul’la ortamızda derin bir sevgi bağı var. Gaziantep’e taşındıktan daha sonra da İstanbul’dan kopamamışım.
Son vakit içinderda İstanbul’a bir haller oldu. Gökdelenler tarihî silüeti bozdu. Dolmabahçe Sarayı’nın, caminin çabucak ardında gulyabani üzere, dev üzere öcü bir bina… Bu ucube yapı bir iken on oldu, yirmi oldu, daha sonraları yol oldu, sayısı meçhul oldu.
Her İstanbul’a gelişte benim için anısı olan yerleri gezerim. Fakat son senelerda her gelişin akabinde hüzünle dönmeye başladım. Bir yazımda bahsetmiştim, Sultantepe Korusu’na gitmek istemiştim, koca korunun satıldığını, orada 6-7 tane villa yapıldığını gördüm. Oturduğumuz mesken koruya hayli yakındı, biz ve o civar sakinleri orada piknik yapar, Boğaz’ı seyrederdik. Artık oradan Boğaziçi’ni yalnızca fazlaca varlıklı yeni sahipleri seyredecek…
bir daha bir öteki gelişimde Üsküdar’da Yeni Valide Camii’nde (Valide-i Cedid Camii) ikindi namazını kılayım dedim, baktım, caminin kıbleye gelen duvarını kaplayan koca Kâ’be örtüsünün yeri boş. Mescitte güvenlik vazifelileri vardı, sordum. “Çalındı” dedi. Çalındıktan daha sonra güvenlik nazaranvlileri gönderilmiş, onlar da boş çerçeveyi koruyorlardı. Bu gidişte bir daha mescide gittim, baktım, Kâ’be örtüsünün olduğu çerçeveyi de kaldırmışlar. Güvenlik gorevlilerini de… Herbiçimde mescitte çalınacak bir şey kalmadığı için.”
Burhan Bozgeyik, Üsküdar’da Yeni Valide Camii’nin duvarındaki Kabe örtüsünün çalındığını yazdı.
Bozgeyik’in yazısının ilgili kısmı şu biçimde:
“İstanbul, Sevgili Peygamberimizin (asm) Müslümanlar tarafınca fethedileceğini müjdelediği kutlu belde. Rabbim bu diyarı Boğaziçi başta olmak üzere müstesna hoşluklarla yaratmış ve 1453’te Müslümanların yed-i eminine vermiş.
Benim bu hoş kente geliş tarihim 1975… 2008’e kadar tam 33 yıl bu kentte hayatışım. Ortamızda “tuz-ekmek hakkı” var. Üniversite tahsilini yapmışım, gazeteci olarak çalışma hayatına atılmışım, kütüphanelerinde dirsek çürütmüşüm, çocuklarım bu kentte dünyaya gelmiş, “İstanbul… İstanbul” diye kitabını yazmışım. Kelamın özü, İstanbul’la ortamızda derin bir sevgi bağı var. Gaziantep’e taşındıktan daha sonra da İstanbul’dan kopamamışım.
Son vakit içinderda İstanbul’a bir haller oldu. Gökdelenler tarihî silüeti bozdu. Dolmabahçe Sarayı’nın, caminin çabucak ardında gulyabani üzere, dev üzere öcü bir bina… Bu ucube yapı bir iken on oldu, yirmi oldu, daha sonraları yol oldu, sayısı meçhul oldu.
Her İstanbul’a gelişte benim için anısı olan yerleri gezerim. Fakat son senelerda her gelişin akabinde hüzünle dönmeye başladım. Bir yazımda bahsetmiştim, Sultantepe Korusu’na gitmek istemiştim, koca korunun satıldığını, orada 6-7 tane villa yapıldığını gördüm. Oturduğumuz mesken koruya hayli yakındı, biz ve o civar sakinleri orada piknik yapar, Boğaz’ı seyrederdik. Artık oradan Boğaziçi’ni yalnızca fazlaca varlıklı yeni sahipleri seyredecek…
bir daha bir öteki gelişimde Üsküdar’da Yeni Valide Camii’nde (Valide-i Cedid Camii) ikindi namazını kılayım dedim, baktım, caminin kıbleye gelen duvarını kaplayan koca Kâ’be örtüsünün yeri boş. Mescitte güvenlik vazifelileri vardı, sordum. “Çalındı” dedi. Çalındıktan daha sonra güvenlik nazaranvlileri gönderilmiş, onlar da boş çerçeveyi koruyorlardı. Bu gidişte bir daha mescide gittim, baktım, Kâ’be örtüsünün olduğu çerçeveyi de kaldırmışlar. Güvenlik gorevlilerini de… Herbiçimde mescitte çalınacak bir şey kalmadığı için.”