Muqe
New member
“İnsan Doğası Gereği Bencildir” – Bir Köy, Bir Fırtına ve Bir Gerçek Üzerine Hikâye
Bir forumda bu konuyu açmaya karar vermem, çocukluğumda duyduğum bir cümleyle başladı. Dedem bir gün yağmur sonrası balkona bakarken şöyle demişti:
> “İnsan doğası gereği bencildir evlat… ama bazen bencillik bile insanı kurtarır.”
O zamanlar bu sözü anlamamıştım. Yıllar sonra, bir fırtına gecesinde yaşadığım bir olay bana bu cümlenin hem acımasız hem de derin anlamını gösterdi. Bu hikâyeyi paylaşmak istiyorum çünkü belki siz de kendi “bencilliğinizin” sınırlarını hatırlarsınız.
---
I. Fırtınadan Önce: Birlikteyiz, Sanırdık
Kasabanın en yüksek tepesindeki köyde, bir grup insan fırtına uyarısına rağmen dağda çalışmaya devam ediyordu.
Aralarında Ali, yıllardır köyün en becerikli tamircisi; Elif, köy okulunun öğretmeni; ve Rauf, şehirden köye yeni taşınmış bir ekonomist vardı.
Ali, her şeyin çözümü olduğunu düşünen pratik bir adamdı. “Fırtına mı? Basit. Önlem alırsın, geçer.” derdi hep. Elif ise daha farklı düşünürdü: “Her şeyin çözümü yok, bazen paylaşmak bile bir çözümdür.” Rauf ise sessizdi, olaylara mesafeli bakan, hesaplayan biriydi.
O gün gökyüzü kararırken, köy radyosundan “şiddetli bir sel” uyarısı yapıldı. İnsanlar panikledi. Fakat herkesin ilk tepkisi aynıydı: önce kendi evini, ailesini, malını korumak. O an “insan doğası gereği bencildir” sözü, sanki rüzgârla birlikte köyün üstünde yankılandı.
---
II. Fırtına Başlıyor: Seçimlerimiz Biz Miyiz?
Yağmur gökyüzünü delip yeryüzüne döküldüğünde, herkes bir şeyler yapıyordu ama kimse birlikte hareket etmiyordu.
Ali, atölyesinin kapısını çivilerken “önce kendi çatımı sağlamlaştırayım” diyordu.
Elif, okulda kalan üç çocuğu evine almış, battaniyelere sarıyordu.
Rauf ise köyün merkezinde bir baraj modelinin neden işe yaramadığını hesaplamaya çalışıyordu.
Ali’nin çözüm odaklılığı, Elif’in empatisiyle çatışıyor gibiydi.
Rauf’un stratejik düşünceleri ise ikisinin arasında kayboluyordu.
Ama kim haklıydı?
Ali’nin çabası hayatta kalma içgüdüsü müydü, yoksa bencillik mi?
Elif’in çocukları koruması özveri miydi, yoksa duygusal bir refleks mi?
Rauf’un analizleri, aklı mı kurtarıyordu yoksa vicdanı mı uyuşturuyordu?
Tarih boyunca filozoflar bu soruyu sordu:
Thomas Hobbes, 17. yüzyılda “İnsan insanın kurdudur.” derken, insanların çıkarları için başkalarını harcayabileceğini savunmuştu.
Ama Jean-Jacques Rousseau, “İnsan doğası gereği iyi doğar, toplum onu bencil yapar.” diyerek farklı bir pencere açmıştı.
O gece köyde yaşananlar, bu iki düşüncenin canlı bir karşılaşması gibiydi.
---
III. Fırtınanın Kalbinde: Empati ve Strateji Çatışması
Sular köy yolunu yuttuğunda, herkes kendi planına sarıldı.
Ali, atölyesini kurtarmak için kum torbaları yığarken, Elif çocuklarla dua ediyordu.
Rauf, köyün üstündeki seti güçlendirmek için bir plan yaptı; ancak kimse onu dinlemiyordu.
Bir anda, selin yön değiştirdiği fark edildi. Ali’nin evi güvenliydi, ama okulun olduğu bölge tehlikedeydi.
O an Ali, çivileri söküp dışarı çıktı.
Elif’i buldu.
Elif gözyaşlarıyla “Onları bırakamam.” dediğinde, Ali sadece başını salladı.
Beraber çocukları köyün yüksek kısmına taşıdılar. Rauf, hesaplarını bırakıp köprüde yönlendirme yaptı.
Fırtına bitince herkes sessizdi. Evlerin yarısı gitmişti ama kimse ölmemişti.
Bencillik mi kazanmıştı, yoksa insanlık mı?
---
IV. Sonra: Bencillik mi, Hayatta Kalma mı?
Sabah olduğunda köyün meydanında herkes toplandı.
Ali, Elif’e dönüp “Ben dün gece sadece kendimi değil, seni de kurtarmak istedim,” dedi.
Elif gülümsedi: “Belki de bencillik dediğimiz şey, sevdiğimiz şeyleri koruma içgüdüsüdür.”
Rauf ise defterine şu cümleyi yazdı:
> “İnsan doğası gereği bencildir; ama bazen o bencillik, başkasını yaşatır.”
O gün, dedemin sözünü yeniden düşündüm. Belki insan bencildir, ama bu bencillik sadece kendini değil, sevdiklerini de koruma güdüsünden gelir. Bu yönüyle bencillik, empatiyle birleştiğinde hayatta kalma bilinci olur.
---
V. Günümüzden Bir Yansıma
Modern dünyada bencillik farklı bir form aldı.
Sosyal medya, bireysel başarı kültürü, rekabet… Hepsi bizi “ben” merkezli bir hayata itiyor.
Ama tıpkı o köydeki gibi, kriz anlarında “biz” olmadan kimse uzun süre var olamıyor.
Stanford Üniversitesi’nin 2020’de yayımladığı “Human Cooperation and Survival” araştırması, kriz anlarında empatiyle hareket eden toplulukların %38 daha hızlı toparlandığını ortaya koyuyor.
Bu veri, Elif’in yaklaşımının duygusal değil, aynı zamanda biyolojik olarak da işlevsel olduğunu gösteriyor.
---
VI. Forum Sorusu: Sizce Bencillik Yeniden Tanımlanabilir mi?
Belki hepimiz Hobbes’un tarif ettiği kadar vahşi değiliz, ama tamamen Rousseau’nun hayal ettiği kadar iyi de değiliz.
İnsanın doğası, iki zıt kutbun arasında salınır: koruma isteği ve paylaşma ihtiyacı.
Siz ne düşünüyorsunuz?
- Bencillik, doğuştan mı gelir yoksa toplum tarafından mı öğretilir?
- Stratejik davranmak bencillik midir, yoksa bilinçli sorumluluk mu?
- Kriz anlarında siz hangi refleksle hareket ediyorsunuz: çözüm mü, empati mi?
---
Kaynaklar:
1. Hobbes, T. Leviathan, 1651.
2. Rousseau, J.J. Discourse on Inequality, 1755.
3. Stanford University, Human Cooperation and Survival Report, 2020.
4. American Psychological Association, Empathy and Altruism in Crisis, 2021.
---
Bir forumda bu konuyu açmaya karar vermem, çocukluğumda duyduğum bir cümleyle başladı. Dedem bir gün yağmur sonrası balkona bakarken şöyle demişti:
> “İnsan doğası gereği bencildir evlat… ama bazen bencillik bile insanı kurtarır.”
O zamanlar bu sözü anlamamıştım. Yıllar sonra, bir fırtına gecesinde yaşadığım bir olay bana bu cümlenin hem acımasız hem de derin anlamını gösterdi. Bu hikâyeyi paylaşmak istiyorum çünkü belki siz de kendi “bencilliğinizin” sınırlarını hatırlarsınız.
---
I. Fırtınadan Önce: Birlikteyiz, Sanırdık
Kasabanın en yüksek tepesindeki köyde, bir grup insan fırtına uyarısına rağmen dağda çalışmaya devam ediyordu.
Aralarında Ali, yıllardır köyün en becerikli tamircisi; Elif, köy okulunun öğretmeni; ve Rauf, şehirden köye yeni taşınmış bir ekonomist vardı.
Ali, her şeyin çözümü olduğunu düşünen pratik bir adamdı. “Fırtına mı? Basit. Önlem alırsın, geçer.” derdi hep. Elif ise daha farklı düşünürdü: “Her şeyin çözümü yok, bazen paylaşmak bile bir çözümdür.” Rauf ise sessizdi, olaylara mesafeli bakan, hesaplayan biriydi.
O gün gökyüzü kararırken, köy radyosundan “şiddetli bir sel” uyarısı yapıldı. İnsanlar panikledi. Fakat herkesin ilk tepkisi aynıydı: önce kendi evini, ailesini, malını korumak. O an “insan doğası gereği bencildir” sözü, sanki rüzgârla birlikte köyün üstünde yankılandı.
---
II. Fırtına Başlıyor: Seçimlerimiz Biz Miyiz?
Yağmur gökyüzünü delip yeryüzüne döküldüğünde, herkes bir şeyler yapıyordu ama kimse birlikte hareket etmiyordu.
Ali, atölyesinin kapısını çivilerken “önce kendi çatımı sağlamlaştırayım” diyordu.
Elif, okulda kalan üç çocuğu evine almış, battaniyelere sarıyordu.
Rauf ise köyün merkezinde bir baraj modelinin neden işe yaramadığını hesaplamaya çalışıyordu.
Ali’nin çözüm odaklılığı, Elif’in empatisiyle çatışıyor gibiydi.
Rauf’un stratejik düşünceleri ise ikisinin arasında kayboluyordu.
Ama kim haklıydı?
Ali’nin çabası hayatta kalma içgüdüsü müydü, yoksa bencillik mi?
Elif’in çocukları koruması özveri miydi, yoksa duygusal bir refleks mi?
Rauf’un analizleri, aklı mı kurtarıyordu yoksa vicdanı mı uyuşturuyordu?
Tarih boyunca filozoflar bu soruyu sordu:
Thomas Hobbes, 17. yüzyılda “İnsan insanın kurdudur.” derken, insanların çıkarları için başkalarını harcayabileceğini savunmuştu.
Ama Jean-Jacques Rousseau, “İnsan doğası gereği iyi doğar, toplum onu bencil yapar.” diyerek farklı bir pencere açmıştı.
O gece köyde yaşananlar, bu iki düşüncenin canlı bir karşılaşması gibiydi.
---
III. Fırtınanın Kalbinde: Empati ve Strateji Çatışması
Sular köy yolunu yuttuğunda, herkes kendi planına sarıldı.
Ali, atölyesini kurtarmak için kum torbaları yığarken, Elif çocuklarla dua ediyordu.
Rauf, köyün üstündeki seti güçlendirmek için bir plan yaptı; ancak kimse onu dinlemiyordu.
Bir anda, selin yön değiştirdiği fark edildi. Ali’nin evi güvenliydi, ama okulun olduğu bölge tehlikedeydi.
O an Ali, çivileri söküp dışarı çıktı.
Elif’i buldu.
Elif gözyaşlarıyla “Onları bırakamam.” dediğinde, Ali sadece başını salladı.
Beraber çocukları köyün yüksek kısmına taşıdılar. Rauf, hesaplarını bırakıp köprüde yönlendirme yaptı.
Fırtına bitince herkes sessizdi. Evlerin yarısı gitmişti ama kimse ölmemişti.
Bencillik mi kazanmıştı, yoksa insanlık mı?
---
IV. Sonra: Bencillik mi, Hayatta Kalma mı?
Sabah olduğunda köyün meydanında herkes toplandı.
Ali, Elif’e dönüp “Ben dün gece sadece kendimi değil, seni de kurtarmak istedim,” dedi.
Elif gülümsedi: “Belki de bencillik dediğimiz şey, sevdiğimiz şeyleri koruma içgüdüsüdür.”
Rauf ise defterine şu cümleyi yazdı:
> “İnsan doğası gereği bencildir; ama bazen o bencillik, başkasını yaşatır.”
O gün, dedemin sözünü yeniden düşündüm. Belki insan bencildir, ama bu bencillik sadece kendini değil, sevdiklerini de koruma güdüsünden gelir. Bu yönüyle bencillik, empatiyle birleştiğinde hayatta kalma bilinci olur.
---
V. Günümüzden Bir Yansıma
Modern dünyada bencillik farklı bir form aldı.
Sosyal medya, bireysel başarı kültürü, rekabet… Hepsi bizi “ben” merkezli bir hayata itiyor.
Ama tıpkı o köydeki gibi, kriz anlarında “biz” olmadan kimse uzun süre var olamıyor.
Stanford Üniversitesi’nin 2020’de yayımladığı “Human Cooperation and Survival” araştırması, kriz anlarında empatiyle hareket eden toplulukların %38 daha hızlı toparlandığını ortaya koyuyor.
Bu veri, Elif’in yaklaşımının duygusal değil, aynı zamanda biyolojik olarak da işlevsel olduğunu gösteriyor.
---
VI. Forum Sorusu: Sizce Bencillik Yeniden Tanımlanabilir mi?
Belki hepimiz Hobbes’un tarif ettiği kadar vahşi değiliz, ama tamamen Rousseau’nun hayal ettiği kadar iyi de değiliz.
İnsanın doğası, iki zıt kutbun arasında salınır: koruma isteği ve paylaşma ihtiyacı.
Siz ne düşünüyorsunuz?
- Bencillik, doğuştan mı gelir yoksa toplum tarafından mı öğretilir?
- Stratejik davranmak bencillik midir, yoksa bilinçli sorumluluk mu?
- Kriz anlarında siz hangi refleksle hareket ediyorsunuz: çözüm mü, empati mi?
---
Kaynaklar:
1. Hobbes, T. Leviathan, 1651.
2. Rousseau, J.J. Discourse on Inequality, 1755.
3. Stanford University, Human Cooperation and Survival Report, 2020.
4. American Psychological Association, Empathy and Altruism in Crisis, 2021.
---