A
admin
Guest
FETÖ’nün avukatlık yapılanmasında yer alan ve “futbolda şike kumpası” davasının firari sanığıyken gaybubet konutunda yakalan avukat Cemalettin Memnun’un, “silahlı terör örgütüne üye olmak” hatasından 15 yıla kadar mahpus cezası istemiyle yargılanmasına devam edildi.
İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, tutuklu sanık Cemalettin Memnun avukatlarıyla katıldı.
Duruşmada, müşteki Fenerbahçe Spor Kulübünü temsilen de avukatlar hazır bulundu.
Duruşmada, Fenerbahçe Spor Kulübü eski asbaşkanı Şekip Mosturoğlu, Ahmet Çelebi, Orhan Faziletli, Faik Işık, Veysi Yaşar, Mehmet Yusuf Burak ve Edip Özbek şahit olarak dinlendi.
Şahit Veysi Yaşar, sanık Memnun’u üniversiteden tanıdığını, Şekip Mosturoğlu’na sanığı uygun bir ceza hukukçusu olduğu için tavsiye ettiğini fakat Mosturoğlu’nun öbür biriyle anlaştığını söylemiş oldu.
Şahit Edip Özbek, sanığı avukat olarak tanıdığını belirterek, tekstilci olduğunu, davalarına bakan sanığın FETÖ ile bağından bir bilgisinin olmadığını lisana getirdi.
Kirvesi olan Mehmet Çelebi’nin ağabeyi Ahmet Çelebi’nin o devir Sivasspor’da yöneticiyken gözaltına alındığını anlatan Özbek, “Adliyede Mehmet Çelebi ile görüştüm. Avukatı var mı yok mu diye konuşurken Cemalettin Bey’i adliyeden çıkarken gördüm. Selam verdim, ‘Avukatı yokmuş, olur musun?’ dedik. ‘Ben Şekip Bey’in avukatıyım, iki kişinin belgesine giremem.’ dedi. Memnun ile öbür bir vakit görüştüğümde ‘Cezaevine gidersen bir selamımı götür bir gereksinimi var mı diye sor, adettendir.’ dedim.” diye konuştu.
Şahitlerden Faik Işık da sanığı meslektaş olarak tanıdığını ve ortalarında özel bir hukuk olmadığını söylemiş oldu.
– “Şike soruşturmalarında şikayetçi olduk”
Işık, şike soruşturmaları sürecinde Yargıçlar ve Savcılar Şurasına şikayetlerde bulunduklarını anlatarak, “Soruşturmayı başlatan polisler ile hakim ve savcıların iş birliğiyle hareket ettikleri sebebi öne sürülerek şikayetlerimiz oldu. Müvekkilimiz Aziz Yıldırım’ı görmeye Beşiktaş Adliyesi’ne gittiğimizde gazetelerde tutuklanacağı yazıyordu. Daha müvekkile sorular sorulmadan, ‘Soruları cevaplamadı.’ diye haberler yapıldı.” sözlerini kullandı.
Işık, mahkeme liderinin “Aziz Yıldırım’ı verin, bu soruşturma son bulsun, denildi mi?” sorusu üzerine, “Sorgulanan atletlerden birine ‘Aziz Yıldırım’ı verin buradan gidebilirsiniz.’ denildiğini biliyoruz. Bunun üzerine ‘Gidin bu arkadaşlara söyleyin yasa ötürüsıyla bu biçimde bir zorlama olamaz.’ dedim. Bizi sinirlendiren şey şuydu: Türkiye’nin saygın kurumlarının evre aşama bitirildiğini gördüm.” diye konuştu.
Ortalarında tartışmalar yaşandığı Aziz Yıldırım’ın şike sürecinde yanında olmak istediğini aktaran Işık, şu biçimde konuştu:
“Aziz Beyefendi sorgulanırken klasörlerde bir şey aranıyordu, hakim bulamıyordu, polis çağırıyordu, polis gelip çabucak buluyordu. Bu bir kişiselyet cellatlığıydı. O evraklardan iddianameler çabucak çıkmadı. İddianameler çıkana kadar pazarlıklar yapıldı. Bizim girdiğimiz ayıklanmış belgeydi. O evrakta iki belge vardı, biz kamuoyunun bildiği belgeyi takip ettik. Ben sayın Erbakan’ın da Suudi Arabistan hükümdarının da avukatlığını yaptım.”
– Sanık Memnun’un beyanları
Şahit sözlerinin akabinde diyecekleri sorulan sanık Memnun, cezaevi koşullarında zorlandığını, dava evrakına hazırlanmadığını belirterek, FETÖ meskenlerinde kaldığına dair en ufak bir tez olmadığını söylemiş oldu.
Faal pişmanlıktan faydalanan şahidin da FETÖ ile alakasız bir insan olduğu beyanında bulunduğunu lisana getiren Memnun, bir daha FETÖ’nün medya organlarına aboneliği olmadığını kaydetti.
Keyifli, avukatlık yapmasını istemeyen birtakım insanların adliyeyi kullandıklarını savunarak, şu biçimde devam etti:
“Benim hakkımda, ‘Kendisi avukat olup, soruşturma belgesinde avukatlık yaptığı şahısların tutuklanmamasını sağladı ve aldığı paraların büyük kısmını FETÖ’ye verdi.’ diyorlar. Kabul etmiyorum. ‘Kenan’ın (İmirzalıoğlu) narkotik evrakına baktı.’ diyorlar. Kenan İmirzalıoğlu’nun avukatlığını yaptım evet, zira ben güzel bir ceza avukatıyım. İmirzalıoğlu’nun belgesine, kovuşturma kademesinde yani davası açıldıktan daha sonra baktım. Onun tutuklanmamasında emniyet bağlarımı tez ediyorlar. Soruşturma basamağında bakmadım, o periyot avukatı Erdem Dede’ydi. Onu azledip beni tuttu. Sol örgütlerin amacı olmuş bir beşerim, terörle teröristle anılacak son adam göster deseler, kendimi gösteririm. DHKP/C’nin açlık aksiyonlarında bir kızın hareketine pürüz olmuş bir beşerim. Allah insanı en argümanlı olduğu yerden vurur derler, beni buradan vuruyorlar. Bu evraktan beraat edeceğimi düşünüyorum.”
Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına ve kimi kurumlardan istenen evrakların beklenilmesine karar vererek, duruşmayı erteledi.
– Cemalettin Memnun’un yakalanması ve iddianame
FETÖ’nün avukatlar yapılanmasında yer alan ve “futbolda şike kumpası” davasının firari sanığı avukat Cemalettin Keyifli ile kardeşi Veli Keyifli, 18 Eylül 2021’de Eyüpsultan’daki bir gaybubet meskenine düzenlenen operasyonda yakalanmıştı.
FETÖ mensuplarınca gerçekleştirilen “Askeri Casusluk, Fuhuş ve Şantaj, Poyrazköy, Amirallere Suikast” üzere kumpas soruşturmalarında yer alan Memnun Ekizoğlu, Nazmi Ardıç, Tufan Ergüder, Yurt Atayün ve Ömer Köse’nin de ortalarında bulunduğu biroldukça emniyet mensubunun bir periyot avukatlığını yapan Keyifli, tıpkı gün çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştı.
– “Mosturoğlu’na Aziz Yıldırım aleyhine söz vermesi için baskı uyguladı”
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Hatalar Ofisi tarafınca hazırlanan iddianamede, sanık Memnun’un avukatlık yapılanması içerisindeki aksiyonlarına yer veriliyor.
Memnun’un telefon çizgileriyle örgütün mahrem imamlarından avukat Faik Toklucu ve Alaeddin Yüksel Bulut ile irtibatının bulunduğu vurgulanan iddianamede, sanığın ayrıyeten ByLock kullanıcısı şahıslarla irtibat kaydının tespit edildiği anlatılıyor.
İddianamede, MASAK raporuna göre, Memnun’a FETÖ üyelerince kimi ödemeler yapıldığı ve Memnun’un da kimi kuşkulu şahıslara bir ölçü para gönderdiğine yönelik tespitler yer alıyor.
Sanıkla ilgili “futbolda şike kumpası” davasındaki kimi sanıkların beyanlarına yer verilen iddianamede, Memnun’un, Aziz Yıldırım’ın tutuklandığı “futbolda şike” soruşturması kapsamında gözaltına alınan Şekip Mosturoğlu ve Ahmet Çelebi üzere şahısları cezaevinde ziyaret ederek tahliye edilecekleri istikametinde teşvikle Aziz Yıldırım aleyhine tabir vermeye zorladığı kaydediliyor.
Devrin Beşiktaş Jimnastik Kulübü Lideri Yıldırım Demirören’in başsavcılıkça bilgisine başvurulduğu sırada sanığın da orada olduğu ve bu iş için 25 bin 643 lira aldığı lisana getiriliyor.
Cemalettin Memnun’un bu türlü örgütün kurgulayıp yürüttüğü soruşturma belgesine kanıt oluşturmaya çalıştığı vurgulanan iddianamede, sanığın “silahlı terör örgütü üyeliği” hatasından 7,5 yıldan 15 yıla kadar mahpusla cezalandırılması isteniyor.
İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, tutuklu sanık Cemalettin Memnun avukatlarıyla katıldı.
Duruşmada, müşteki Fenerbahçe Spor Kulübünü temsilen de avukatlar hazır bulundu.
Duruşmada, Fenerbahçe Spor Kulübü eski asbaşkanı Şekip Mosturoğlu, Ahmet Çelebi, Orhan Faziletli, Faik Işık, Veysi Yaşar, Mehmet Yusuf Burak ve Edip Özbek şahit olarak dinlendi.
Şahit Veysi Yaşar, sanık Memnun’u üniversiteden tanıdığını, Şekip Mosturoğlu’na sanığı uygun bir ceza hukukçusu olduğu için tavsiye ettiğini fakat Mosturoğlu’nun öbür biriyle anlaştığını söylemiş oldu.
Şahit Edip Özbek, sanığı avukat olarak tanıdığını belirterek, tekstilci olduğunu, davalarına bakan sanığın FETÖ ile bağından bir bilgisinin olmadığını lisana getirdi.
Kirvesi olan Mehmet Çelebi’nin ağabeyi Ahmet Çelebi’nin o devir Sivasspor’da yöneticiyken gözaltına alındığını anlatan Özbek, “Adliyede Mehmet Çelebi ile görüştüm. Avukatı var mı yok mu diye konuşurken Cemalettin Bey’i adliyeden çıkarken gördüm. Selam verdim, ‘Avukatı yokmuş, olur musun?’ dedik. ‘Ben Şekip Bey’in avukatıyım, iki kişinin belgesine giremem.’ dedi. Memnun ile öbür bir vakit görüştüğümde ‘Cezaevine gidersen bir selamımı götür bir gereksinimi var mı diye sor, adettendir.’ dedim.” diye konuştu.
Şahitlerden Faik Işık da sanığı meslektaş olarak tanıdığını ve ortalarında özel bir hukuk olmadığını söylemiş oldu.
– “Şike soruşturmalarında şikayetçi olduk”
Işık, şike soruşturmaları sürecinde Yargıçlar ve Savcılar Şurasına şikayetlerde bulunduklarını anlatarak, “Soruşturmayı başlatan polisler ile hakim ve savcıların iş birliğiyle hareket ettikleri sebebi öne sürülerek şikayetlerimiz oldu. Müvekkilimiz Aziz Yıldırım’ı görmeye Beşiktaş Adliyesi’ne gittiğimizde gazetelerde tutuklanacağı yazıyordu. Daha müvekkile sorular sorulmadan, ‘Soruları cevaplamadı.’ diye haberler yapıldı.” sözlerini kullandı.
Işık, mahkeme liderinin “Aziz Yıldırım’ı verin, bu soruşturma son bulsun, denildi mi?” sorusu üzerine, “Sorgulanan atletlerden birine ‘Aziz Yıldırım’ı verin buradan gidebilirsiniz.’ denildiğini biliyoruz. Bunun üzerine ‘Gidin bu arkadaşlara söyleyin yasa ötürüsıyla bu biçimde bir zorlama olamaz.’ dedim. Bizi sinirlendiren şey şuydu: Türkiye’nin saygın kurumlarının evre aşama bitirildiğini gördüm.” diye konuştu.
Ortalarında tartışmalar yaşandığı Aziz Yıldırım’ın şike sürecinde yanında olmak istediğini aktaran Işık, şu biçimde konuştu:
“Aziz Beyefendi sorgulanırken klasörlerde bir şey aranıyordu, hakim bulamıyordu, polis çağırıyordu, polis gelip çabucak buluyordu. Bu bir kişiselyet cellatlığıydı. O evraklardan iddianameler çabucak çıkmadı. İddianameler çıkana kadar pazarlıklar yapıldı. Bizim girdiğimiz ayıklanmış belgeydi. O evrakta iki belge vardı, biz kamuoyunun bildiği belgeyi takip ettik. Ben sayın Erbakan’ın da Suudi Arabistan hükümdarının da avukatlığını yaptım.”
– Sanık Memnun’un beyanları
Şahit sözlerinin akabinde diyecekleri sorulan sanık Memnun, cezaevi koşullarında zorlandığını, dava evrakına hazırlanmadığını belirterek, FETÖ meskenlerinde kaldığına dair en ufak bir tez olmadığını söylemiş oldu.
Faal pişmanlıktan faydalanan şahidin da FETÖ ile alakasız bir insan olduğu beyanında bulunduğunu lisana getiren Memnun, bir daha FETÖ’nün medya organlarına aboneliği olmadığını kaydetti.
Keyifli, avukatlık yapmasını istemeyen birtakım insanların adliyeyi kullandıklarını savunarak, şu biçimde devam etti:
“Benim hakkımda, ‘Kendisi avukat olup, soruşturma belgesinde avukatlık yaptığı şahısların tutuklanmamasını sağladı ve aldığı paraların büyük kısmını FETÖ’ye verdi.’ diyorlar. Kabul etmiyorum. ‘Kenan’ın (İmirzalıoğlu) narkotik evrakına baktı.’ diyorlar. Kenan İmirzalıoğlu’nun avukatlığını yaptım evet, zira ben güzel bir ceza avukatıyım. İmirzalıoğlu’nun belgesine, kovuşturma kademesinde yani davası açıldıktan daha sonra baktım. Onun tutuklanmamasında emniyet bağlarımı tez ediyorlar. Soruşturma basamağında bakmadım, o periyot avukatı Erdem Dede’ydi. Onu azledip beni tuttu. Sol örgütlerin amacı olmuş bir beşerim, terörle teröristle anılacak son adam göster deseler, kendimi gösteririm. DHKP/C’nin açlık aksiyonlarında bir kızın hareketine pürüz olmuş bir beşerim. Allah insanı en argümanlı olduğu yerden vurur derler, beni buradan vuruyorlar. Bu evraktan beraat edeceğimi düşünüyorum.”
Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına ve kimi kurumlardan istenen evrakların beklenilmesine karar vererek, duruşmayı erteledi.
– Cemalettin Memnun’un yakalanması ve iddianame
FETÖ’nün avukatlar yapılanmasında yer alan ve “futbolda şike kumpası” davasının firari sanığı avukat Cemalettin Keyifli ile kardeşi Veli Keyifli, 18 Eylül 2021’de Eyüpsultan’daki bir gaybubet meskenine düzenlenen operasyonda yakalanmıştı.
FETÖ mensuplarınca gerçekleştirilen “Askeri Casusluk, Fuhuş ve Şantaj, Poyrazköy, Amirallere Suikast” üzere kumpas soruşturmalarında yer alan Memnun Ekizoğlu, Nazmi Ardıç, Tufan Ergüder, Yurt Atayün ve Ömer Köse’nin de ortalarında bulunduğu biroldukça emniyet mensubunun bir periyot avukatlığını yapan Keyifli, tıpkı gün çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştı.
– “Mosturoğlu’na Aziz Yıldırım aleyhine söz vermesi için baskı uyguladı”
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Hatalar Ofisi tarafınca hazırlanan iddianamede, sanık Memnun’un avukatlık yapılanması içerisindeki aksiyonlarına yer veriliyor.
Memnun’un telefon çizgileriyle örgütün mahrem imamlarından avukat Faik Toklucu ve Alaeddin Yüksel Bulut ile irtibatının bulunduğu vurgulanan iddianamede, sanığın ayrıyeten ByLock kullanıcısı şahıslarla irtibat kaydının tespit edildiği anlatılıyor.
İddianamede, MASAK raporuna göre, Memnun’a FETÖ üyelerince kimi ödemeler yapıldığı ve Memnun’un da kimi kuşkulu şahıslara bir ölçü para gönderdiğine yönelik tespitler yer alıyor.
Sanıkla ilgili “futbolda şike kumpası” davasındaki kimi sanıkların beyanlarına yer verilen iddianamede, Memnun’un, Aziz Yıldırım’ın tutuklandığı “futbolda şike” soruşturması kapsamında gözaltına alınan Şekip Mosturoğlu ve Ahmet Çelebi üzere şahısları cezaevinde ziyaret ederek tahliye edilecekleri istikametinde teşvikle Aziz Yıldırım aleyhine tabir vermeye zorladığı kaydediliyor.
Devrin Beşiktaş Jimnastik Kulübü Lideri Yıldırım Demirören’in başsavcılıkça bilgisine başvurulduğu sırada sanığın da orada olduğu ve bu iş için 25 bin 643 lira aldığı lisana getiriliyor.
Cemalettin Memnun’un bu türlü örgütün kurgulayıp yürüttüğü soruşturma belgesine kanıt oluşturmaya çalıştığı vurgulanan iddianamede, sanığın “silahlı terör örgütü üyeliği” hatasından 7,5 yıldan 15 yıla kadar mahpusla cezalandırılması isteniyor.