DeSouza
New member
BEYZA COŞKUN Amasya – MHP önderi Bahçeli, “Aziz Milletim Sıra Sende” sloganıyla başlatmış olduğu mitinglerin 1’incisini dün Amasya’da gerçekleştirdi. Bahçeli, Yavuz Selim Meydanı’nda yaptığı konuşmada özetle şunları söylemiş oldu:
SONUNA KADAR GERİSİNDEYİZ: Kim ne söylerse söylesin, bizim Cumhurbaşkanı adayımız belirli, sonucumız nettir. Kriz severler boşuna uğraşmasın, kelamımız kelamdır; pahalı adayımızın da, şaşmaz sonucumızın da sonuna kadar gerisindeyiz.
ALGI OPERASYONLARI: Seçim tarihi yaklaştıkça ABD’sinden İngiltere’sine, Almanya’sından İsveç’ine sırayla Türkiye’ye algı operasyonları düzenlenmektedir. İsveç’ten Danimarka’ya kadar dinimize ve diyanetimize hakaretler edilmektedir. hiç bir insanın kabul edemeyeceği ilkel ve iffetsiz sataşmalar ülkemize, Cumhur İttifakı’na ve Cumhurbaşkanımıza reva görülmektedir. Milliyetçi Hareket Partisi’ne son devirlerde ağırlaşan, eşzamanlı ülkemize ve Cumhur İttifakı’na karşı ilerletilen düşmanlığın niçini 14 Mayıs seçimlerinde global emperyalizmin Türkiye’den intikamın alma uğraşıdır. Provokasyonların niçini budur.
VANDAL BİR SKANDAL: İsveç idaresi Türkiye Büyükelçiliği önünde Kur’an-ı Kerim yakılmasına müsaade vererek vahim ve vandal bir skandala imza atmıştır. Bilahare İsveç’in İsrail Büyükelçiliği önünde Tevrat yakılmasına müsaade verilmemiş, elbette gerçek yapılmıştır. Ne var ki sıra dinimize, kitabımıza, Türk ve İslam’ın tüm kıymetlerine gelince İsveç ve başka muhasım niyetli ülkeler insan onurunu, inanç hürriyetini yok saymaktadır. Bu alçaklıktır. Bu zulüm tetikçiliğidir. Biz ne dinimize ne de öteki dinlere saygısızlığı asla beğenilen görmeyiz. Kuran-ı Kerim’i yaktıklarını zanniçinler aslında kendilerini yakan cehennem ehlileridir. Müslüman Türk milleti 14 Mayıs yaklaştıkça tuzakların yaygınlaştığını görmektedir.
KUKLA ARAYIŞI: Zillet ittifakının hala ve çabucak hemen Cumhurbaşkanı adayı yoktur. Ortalarındaki zımnî ve şiddetli rekabet iradelerine haciz koymuştur. Bugünden yetki krizinin pençesine düşmüşlerdir. Altılı Masa kurul yapılanmasıyla kukla bir Cumhurbaşkanı arayışına girmişlerdir. Ortak imzayla ülke yöneteceklerini deklare etmişlerdir. Sonuç bildirgesi olarak yayımladıkları kağıt modülü ise siyasetsizliğin, hazırlıksızlığın, rant ve ikbal paylaşımındaki tansiyonun esasen evrakı niteliğindedir. Zillet ittifakı darmadağındır.
BU AKLI KİM VERDİ: Altılı Masa’nın 26 Ocak tarihindeki toplantısının akabinde yapılan ortak açıklamada, Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı adaylığına hukuksuz ve vesayetçi anlayışla karşı çıkılmış, demokrasi tarihine eklenen kara bir sayfa olarak değerlendirilmiştir. Altılı ganyana bu aklı kim vermiştir? Bir hafta ortasında değişen ne olmuştur? Bu vakit sürecinde kimlerin görüşü sorulmuş, kimin bildirisine köle üzere riayet edilmiştir? Be hey gafiller, be hey densizler, be hey demokrasi muhalifleri Sayın Erdoğan’ın adaylığından bu kadar mı korkuyorsunuz?
ADAYLIĞI YASALDIR: Çelişkide bocalıyorsunuz, bu suretle yanlışı savunacak beyhude münasebetleri hangi mihraklar üretip elinize tutuşturuyor? Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı adaylığı legaldir, hukuksaldır, anayasaldır, ahlakidir, tartışmaya açan cumhura, Cumhuriyet’e savaş açan demokrasi kaçkınları, adalet inkarcıları, ulusal irade dolandırıcılarıdır. Tespitimiz zillet ittifakının kaosa oynadığı istikametindedir. Sandıkta alamayacağı neticeyi sokakta zorlamak için denklem kuran bir curcuna ve cukka ittifakı karşımızdadır.
SONUNA KADAR GERİSİNDEYİZ: Kim ne söylerse söylesin, bizim Cumhurbaşkanı adayımız belirli, sonucumız nettir. Kriz severler boşuna uğraşmasın, kelamımız kelamdır; pahalı adayımızın da, şaşmaz sonucumızın da sonuna kadar gerisindeyiz.
ALGI OPERASYONLARI: Seçim tarihi yaklaştıkça ABD’sinden İngiltere’sine, Almanya’sından İsveç’ine sırayla Türkiye’ye algı operasyonları düzenlenmektedir. İsveç’ten Danimarka’ya kadar dinimize ve diyanetimize hakaretler edilmektedir. hiç bir insanın kabul edemeyeceği ilkel ve iffetsiz sataşmalar ülkemize, Cumhur İttifakı’na ve Cumhurbaşkanımıza reva görülmektedir. Milliyetçi Hareket Partisi’ne son devirlerde ağırlaşan, eşzamanlı ülkemize ve Cumhur İttifakı’na karşı ilerletilen düşmanlığın niçini 14 Mayıs seçimlerinde global emperyalizmin Türkiye’den intikamın alma uğraşıdır. Provokasyonların niçini budur.
VANDAL BİR SKANDAL: İsveç idaresi Türkiye Büyükelçiliği önünde Kur’an-ı Kerim yakılmasına müsaade vererek vahim ve vandal bir skandala imza atmıştır. Bilahare İsveç’in İsrail Büyükelçiliği önünde Tevrat yakılmasına müsaade verilmemiş, elbette gerçek yapılmıştır. Ne var ki sıra dinimize, kitabımıza, Türk ve İslam’ın tüm kıymetlerine gelince İsveç ve başka muhasım niyetli ülkeler insan onurunu, inanç hürriyetini yok saymaktadır. Bu alçaklıktır. Bu zulüm tetikçiliğidir. Biz ne dinimize ne de öteki dinlere saygısızlığı asla beğenilen görmeyiz. Kuran-ı Kerim’i yaktıklarını zanniçinler aslında kendilerini yakan cehennem ehlileridir. Müslüman Türk milleti 14 Mayıs yaklaştıkça tuzakların yaygınlaştığını görmektedir.
KUKLA ARAYIŞI: Zillet ittifakının hala ve çabucak hemen Cumhurbaşkanı adayı yoktur. Ortalarındaki zımnî ve şiddetli rekabet iradelerine haciz koymuştur. Bugünden yetki krizinin pençesine düşmüşlerdir. Altılı Masa kurul yapılanmasıyla kukla bir Cumhurbaşkanı arayışına girmişlerdir. Ortak imzayla ülke yöneteceklerini deklare etmişlerdir. Sonuç bildirgesi olarak yayımladıkları kağıt modülü ise siyasetsizliğin, hazırlıksızlığın, rant ve ikbal paylaşımındaki tansiyonun esasen evrakı niteliğindedir. Zillet ittifakı darmadağındır.
BU AKLI KİM VERDİ: Altılı Masa’nın 26 Ocak tarihindeki toplantısının akabinde yapılan ortak açıklamada, Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı adaylığına hukuksuz ve vesayetçi anlayışla karşı çıkılmış, demokrasi tarihine eklenen kara bir sayfa olarak değerlendirilmiştir. Altılı ganyana bu aklı kim vermiştir? Bir hafta ortasında değişen ne olmuştur? Bu vakit sürecinde kimlerin görüşü sorulmuş, kimin bildirisine köle üzere riayet edilmiştir? Be hey gafiller, be hey densizler, be hey demokrasi muhalifleri Sayın Erdoğan’ın adaylığından bu kadar mı korkuyorsunuz?
ADAYLIĞI YASALDIR: Çelişkide bocalıyorsunuz, bu suretle yanlışı savunacak beyhude münasebetleri hangi mihraklar üretip elinize tutuşturuyor? Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı adaylığı legaldir, hukuksaldır, anayasaldır, ahlakidir, tartışmaya açan cumhura, Cumhuriyet’e savaş açan demokrasi kaçkınları, adalet inkarcıları, ulusal irade dolandırıcılarıdır. Tespitimiz zillet ittifakının kaosa oynadığı istikametindedir. Sandıkta alamayacağı neticeyi sokakta zorlamak için denklem kuran bir curcuna ve cukka ittifakı karşımızdadır.