A
admin
Guest
Türkiye Personel Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) Genel Lideri Ergün Atalay, taban fiyat ile emekli maaşlarına yapılan artırımın eridiğini belirterek “Yılın ortasında emekliyle, dar ve sabit gelirliyle, minimum ücretliyle ilgili müspet bir şey demek durumundalar.” dedi.
Atalay, Konfederasyon Genel Merkezi’nde idare şurası üyeleriyle 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’ne ait basın toplantısı düzenledi.
1 Mayıs’ın, personelin meselelerini anlatma platformu olduğunu lisana getiren Atalay, salgın ötürüsıyla 2 yıldır dar çerçevede yapılan 1 Mayıs etkinliklerinin, bu yıl 30 vilayette sendikalarca ortaklaşa, başka vilayetlerde ise her sendikanın kendisi tarafınca gerçekleştireceğini bildirdi.
Atalay, Türk-İş idaresi olarak 1 Mayıs’ta Taksim Cumhuriyet Anıtına çelenk bırakacaklarını, öbür vilayetlerde 1 Mayıs’ı sendikalarla ortaklaşa kutlayacaklarını belirterek gelecek sene tüm sendikaların bir vilayette ortaklaşa 1 Mayıs kutlaması yapmayla ilgili kanaati olduğunu söz etti.
– “Türk’İş’in 1 Mayıs teması, hayat pahalılığı ve örgütlenme”
Türk-İş olarak her sene 1 Mayıs’a giderken bir tema seçtiklerini anımsatan Atalay, “Türk-İş’in 2022 ana teması, hayat pahalılığı ve örgütlenme. Bunları 81 vilayette yıl sonuna kadar toplumun önüne getireceğiz.” diye konuştu.
Değişik iş kollarındaki emekçilerin örgütlenme oranlarını aktaran Atalay, örgütlenmenin çalışma omurundaki kıymetine değindi.
İş yerlerinin yer aldıkları iş kollarının, ilgili sistem kilitlenerek değiştirilmesiyle ilgili sıkıntılar olduğunu belirten Atalay, “Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanı biliyor. İki gündür araştırıyorlar lakin hala sistem niçin kilitlendi bilmiyorlar.” tabirini kullandı.
Atalay, örgütlenme problemi çözülmeden çalışma omurundaki öbür sıkıntıları çözme ihtimalinin sıfır olduğuna işaret ederek motosikletli kuryelerin ve atık kağıt toplayıcıların sıkıntılarının ilgili taraflarca görmezden gelindiğini lisana getirdi.
Besin fiyatlarındaki artışa değinen ve CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Et ve Süt Kurumuna gittiğini hatırlatan Atalay, “Bir günde marketlere, patronun, hükümetin önüne birlikte gidelim. Diyelim ki bu beşerler örgütleniyor diye işten atılıyor. Sorun ne Kemal Bey’in ne Ali Bey’in ne Veli Bey’in, sorun hepimizin.” tabirini kullandı.
– “Yılın ortası geçmeden bu problemlere tahlil bulmak lazım”
Vatandaşlar içinde bölünmüşlük olduğunu söz eden Atalay, “3 yıldır seçim konuşuyoruz. Seçimin bedelini daima birlikte ödüyoruz. Dört gözle bekliyorum; seçim olsun, bu ülke için kim faydalıysa bir an evvelden gelsin de şu problemlerimize bir deva bulalım.” dedi.
Atalay, taban fiyata, emekli ve çalışan maaşlarına yapılan artırımların bir özelliğinin kalmadığını söylemiş oldu ve “Bu problemleri yılın ortası geçmeden masaya yatırıp konuşmak lazım ve bunlara tahlil bulmak lazım. Bu sıkıntılara kim tahlil bulacak? Sendikalar, sivil toplum örgütleri, iktidarı ve muhalefetiyle daima birlikte tahlil bulacağız.” halinde konuştu.
– “Asgari ücretlinin de emeklinin de olağan sözleşmelinin de aldığı fiyatlar eridi”
Atalay, sonrasındasında basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Taban fiyatın yıl ortası geçmeden yine kıymetlendirilmesi gerektiğine ait sözleri sorulan Atalay şunları kaydetti:
“Bu taban fiyat ne vakit gündeme geldi? Minimum fiyatlı 1 Şubat’ta artırım aldı. Ortadan 1,5 ay geçtikten daha sonra bu mevzu konuşuluyor. Bakana soruyorum, ‘Haberim yok.’ diyor. Ben kime soracağım öteki? Mevzuyu gündeme getirene soruyorum ‘Sen nereden söylemiş oldun bunu?’ diye ‘Ya olabilir diyor’. Konuşmanın hiç bir manası yok. Minimum ücretlinin de emeklinin de olağan sözleşmelinin de aldığı artırım eridi. Bunu beklemenin bir manası yok. Enflasyon açıklanıyor, bu açıklanan enflasyon taban ücretliye de emekliye de çalışana da uygulansın, çabucak yapılsın. Bu, ülkeyi yönetenlerin elinde.”
Emeklilerin, minimum fiyatlı kadar mağdur olduğunu belirten Atalay, “Ben bu bayramda emekliye bayram ikramiyesinde bir şey bekliyordum lakin olmadı. Dün Bakan Bey’e de söylemiş oldum. Emekliye de minimum fiyata de bilhassa yılın ortasında güzel bir fiyat verilmesi lazım.” dedi.
– Bakan Alim’in açıklamaları
Atalay, her gün TBMM’ye çeşitli alanlarla ilgili torba kanun teklifi geldiğini belirterek bir sefer de sendikalarla ilgili bir teklifin gelmesi temennisinde bulundu.
Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanı Vedat Alim’in “Enflasyon sürecinin tahribatlarına karşı önümüzdeki temmuz ayında bir daha çalışanlarımızı, kamu çalışanları, memurları ve emeklilerimizi koruyacak düzenlemeleri yapacağımızın haberini vermek istiyorum.” sözünün sorulması üzerine Atalay, “Isparta dönüşünde gece 02.00’ye kadar biz birliktedik. Bununla ilgili haziran ayında, temmuz ayında ne olacaksa söylesin de nazaranyim. Bize bir şey açıklamadı. Enflasyon onların da elinde bizim de elimizde. Yılın ortasında emekliyle, dar ve sabit gelirliyle, taban ücretliyle ilgili müspet bir şey demek durumundalar.”
Atalay, konuşmasında sarf ettiği seçimle ilgili sözlerin erken seçim daveti olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceğiyle ilgili soruya ise şu karşılığı verdi:
“Hiç o denli bir şey demiyorum. Ne erken seçimi? ‘Zamanında yapacağız.’ diyorlar aslına bakarsanız. Vaktinde yapılsın, millet kime istiyorsa ona oyunu versin, sandıktan çıkana daima birlikte sahip çıkalım, onlara da diyelim ki ‘Sandıktan çıktınız, haydi bunları şu kadar günde yerine getirin’. Bu ülkeyi kim daha hoş yönetim edebilecekse onlar gelsin. Fakat her insanın Türkiye’den yana olmak mecburiyeti var.”
Atalay, Konfederasyon Genel Merkezi’nde idare şurası üyeleriyle 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’ne ait basın toplantısı düzenledi.
1 Mayıs’ın, personelin meselelerini anlatma platformu olduğunu lisana getiren Atalay, salgın ötürüsıyla 2 yıldır dar çerçevede yapılan 1 Mayıs etkinliklerinin, bu yıl 30 vilayette sendikalarca ortaklaşa, başka vilayetlerde ise her sendikanın kendisi tarafınca gerçekleştireceğini bildirdi.
Atalay, Türk-İş idaresi olarak 1 Mayıs’ta Taksim Cumhuriyet Anıtına çelenk bırakacaklarını, öbür vilayetlerde 1 Mayıs’ı sendikalarla ortaklaşa kutlayacaklarını belirterek gelecek sene tüm sendikaların bir vilayette ortaklaşa 1 Mayıs kutlaması yapmayla ilgili kanaati olduğunu söz etti.
– “Türk’İş’in 1 Mayıs teması, hayat pahalılığı ve örgütlenme”
Türk-İş olarak her sene 1 Mayıs’a giderken bir tema seçtiklerini anımsatan Atalay, “Türk-İş’in 2022 ana teması, hayat pahalılığı ve örgütlenme. Bunları 81 vilayette yıl sonuna kadar toplumun önüne getireceğiz.” diye konuştu.
Değişik iş kollarındaki emekçilerin örgütlenme oranlarını aktaran Atalay, örgütlenmenin çalışma omurundaki kıymetine değindi.
İş yerlerinin yer aldıkları iş kollarının, ilgili sistem kilitlenerek değiştirilmesiyle ilgili sıkıntılar olduğunu belirten Atalay, “Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanı biliyor. İki gündür araştırıyorlar lakin hala sistem niçin kilitlendi bilmiyorlar.” tabirini kullandı.
Atalay, örgütlenme problemi çözülmeden çalışma omurundaki öbür sıkıntıları çözme ihtimalinin sıfır olduğuna işaret ederek motosikletli kuryelerin ve atık kağıt toplayıcıların sıkıntılarının ilgili taraflarca görmezden gelindiğini lisana getirdi.
Besin fiyatlarındaki artışa değinen ve CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Et ve Süt Kurumuna gittiğini hatırlatan Atalay, “Bir günde marketlere, patronun, hükümetin önüne birlikte gidelim. Diyelim ki bu beşerler örgütleniyor diye işten atılıyor. Sorun ne Kemal Bey’in ne Ali Bey’in ne Veli Bey’in, sorun hepimizin.” tabirini kullandı.
– “Yılın ortası geçmeden bu problemlere tahlil bulmak lazım”
Vatandaşlar içinde bölünmüşlük olduğunu söz eden Atalay, “3 yıldır seçim konuşuyoruz. Seçimin bedelini daima birlikte ödüyoruz. Dört gözle bekliyorum; seçim olsun, bu ülke için kim faydalıysa bir an evvelden gelsin de şu problemlerimize bir deva bulalım.” dedi.
Atalay, taban fiyata, emekli ve çalışan maaşlarına yapılan artırımların bir özelliğinin kalmadığını söylemiş oldu ve “Bu problemleri yılın ortası geçmeden masaya yatırıp konuşmak lazım ve bunlara tahlil bulmak lazım. Bu sıkıntılara kim tahlil bulacak? Sendikalar, sivil toplum örgütleri, iktidarı ve muhalefetiyle daima birlikte tahlil bulacağız.” halinde konuştu.
– “Asgari ücretlinin de emeklinin de olağan sözleşmelinin de aldığı fiyatlar eridi”
Atalay, sonrasındasında basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Taban fiyatın yıl ortası geçmeden yine kıymetlendirilmesi gerektiğine ait sözleri sorulan Atalay şunları kaydetti:
“Bu taban fiyat ne vakit gündeme geldi? Minimum fiyatlı 1 Şubat’ta artırım aldı. Ortadan 1,5 ay geçtikten daha sonra bu mevzu konuşuluyor. Bakana soruyorum, ‘Haberim yok.’ diyor. Ben kime soracağım öteki? Mevzuyu gündeme getirene soruyorum ‘Sen nereden söylemiş oldun bunu?’ diye ‘Ya olabilir diyor’. Konuşmanın hiç bir manası yok. Minimum ücretlinin de emeklinin de olağan sözleşmelinin de aldığı artırım eridi. Bunu beklemenin bir manası yok. Enflasyon açıklanıyor, bu açıklanan enflasyon taban ücretliye de emekliye de çalışana da uygulansın, çabucak yapılsın. Bu, ülkeyi yönetenlerin elinde.”
Emeklilerin, minimum fiyatlı kadar mağdur olduğunu belirten Atalay, “Ben bu bayramda emekliye bayram ikramiyesinde bir şey bekliyordum lakin olmadı. Dün Bakan Bey’e de söylemiş oldum. Emekliye de minimum fiyata de bilhassa yılın ortasında güzel bir fiyat verilmesi lazım.” dedi.
– Bakan Alim’in açıklamaları
Atalay, her gün TBMM’ye çeşitli alanlarla ilgili torba kanun teklifi geldiğini belirterek bir sefer de sendikalarla ilgili bir teklifin gelmesi temennisinde bulundu.
Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanı Vedat Alim’in “Enflasyon sürecinin tahribatlarına karşı önümüzdeki temmuz ayında bir daha çalışanlarımızı, kamu çalışanları, memurları ve emeklilerimizi koruyacak düzenlemeleri yapacağımızın haberini vermek istiyorum.” sözünün sorulması üzerine Atalay, “Isparta dönüşünde gece 02.00’ye kadar biz birliktedik. Bununla ilgili haziran ayında, temmuz ayında ne olacaksa söylesin de nazaranyim. Bize bir şey açıklamadı. Enflasyon onların da elinde bizim de elimizde. Yılın ortasında emekliyle, dar ve sabit gelirliyle, taban ücretliyle ilgili müspet bir şey demek durumundalar.”
Atalay, konuşmasında sarf ettiği seçimle ilgili sözlerin erken seçim daveti olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceğiyle ilgili soruya ise şu karşılığı verdi:
“Hiç o denli bir şey demiyorum. Ne erken seçimi? ‘Zamanında yapacağız.’ diyorlar aslına bakarsanız. Vaktinde yapılsın, millet kime istiyorsa ona oyunu versin, sandıktan çıkana daima birlikte sahip çıkalım, onlara da diyelim ki ‘Sandıktan çıktınız, haydi bunları şu kadar günde yerine getirin’. Bu ülkeyi kim daha hoş yönetim edebilecekse onlar gelsin. Fakat her insanın Türkiye’den yana olmak mecburiyeti var.”