A
admin
Guest
Çiğli ilçesinde yaşayan 37 yaşındaki Akgül, 2001 ile 2008 yılları içinde çocuk esirgeme kurumunda usta öğretici olarak nazaranv yaptı.
Ailesi tarafınca kuruma bırakılan Down sendromlu S.K. ile 2002’de tanışan Akgül, vazife yerinin değişmesi üzerine 2008’de kurumdan ayrılma sonucu aldı.
Akgül, 6 yıl boyunca ilgilendiği ve ortalarında sıkı bir bağ oluşan S.K’den uzak kalmak istemedi.
Evlilik arifesindeki Fadime Akgül, evlenmedilk evvel durumu nişanlısı İstek Akgül ile paylaştı. Onun da isteğiyle hami aile başvurusu yapan Fadime Akgül, 1,5 ay süren süreçlerin akabinde S.K’nin gözetici ailesi oldu.
Şu an 22 yaşında olan S.K’nin kollayıcı aileliğini üstüne alan çiftin sonrasındasında 2 çocukları dünyaya geldi.
– “İki biyolojik, bir de kalben doğurduğum üç çocuğun annesiyim”
Fadime Akgül, AA muhabirine, S.K. ile tanıştığı günü hiç unutamadığını, onun gülümseyen yüzünün kendisini daima memnun ettiğini söylemiş oldu.
nazaranvinden ayrılma sonucu aldığından epeyce üzüldüğünü belirten Akgül, şöyleki konuştu:
“Onunla 2 yaşında tanıştık. 8 yaşına kadar birliktedik. Çocuk yuvasından ayrılırken onun ‘Anne beni bırakacak mısın?’ demesi beni epey üzdü. daha sonra eşimle bir arada onun gözetici ailesi olmaya karar verdik. Ortamızda fazlaca hoş bir bağ oluştu. İki biyolojik, bir de kalben doğurduğum toplam üç çocuğun annesiyim. Kardeşleriyle de bağlantıları epeyce düzgün. Onlarla birlikte vakit geçirmeyi seviyor. O, yapamaz dedikleri her şeyi yaparak ayakları üzerinde durmaya başladı. Yüzde 90 engelli olarak aldığımız kızımızın engelli oranı şu an yüzde 50’ye düştü. Olağan bireyin yapabildiği her şeyi yapıyor. O, benim dünyam.”
S.K’nin yüzünün gülmesinin kendisini ve eşini fazlaca memnun ettiğini tabir eden Akgül, “Koruyucu aile olmak epey hoş bir müddetç. Hem birisinin ömrüne dahil oluyorsunuz, ona dayanak oluyorsunuz, ondan da farklı şeyler öğreniyorsunuz. Bir yetimin başını okşuyorsunuz. Sevginin önünde mani yoktur. İnşallah herkes bu duyguyu yaşar.” diye konuştu.
Akgül, S.K’yi evlat edinmeyi hayli istediklerini, bir yakınının onay vermemesi niçiniyle bunun gerçekleşemediğini anlattı. Ablasının da kendisini örnek alarak kollayıcı aile olduğunu kaydeden Akgül, etrafındaki herkese esirgeyici aileliği anlattığını söylemiş oldu.
– “O bizim konutumuzun birinci meleği”
İstek Akgül de S.K’yi çocuk esirgeme kurumunda gördüğü birinci gün kendisine “Babam gelmiş” diyerek koştuğunu aktararak, bundan hayli etkilendiğini tabir etti.
Onsuz bir hayat düşünemediğini anlatan İstek Akgül, “O bizim konutumuzun birinci meleği. Onun hami ailesi olduğumuzda insanların bakış açıları hayli farklıydı. ‘Helal olsun’ diyenler de vardı, ‘ne gerek var’ diyenler de oldu. Gözetici aile olarak, bir canı yuvadan kurtarmak fazlaca hoş bir şey. Yeterli ki kollayıcı aile olmuşuz. Herkese öneriyorum.” dedi.
S.K. de anne ve babasının yanında epey memnun olduğunu, kardeşleriyle hoş vakit geçirdiğini söylemiş oldu.
Ailesi tarafınca kuruma bırakılan Down sendromlu S.K. ile 2002’de tanışan Akgül, vazife yerinin değişmesi üzerine 2008’de kurumdan ayrılma sonucu aldı.
Akgül, 6 yıl boyunca ilgilendiği ve ortalarında sıkı bir bağ oluşan S.K’den uzak kalmak istemedi.
Evlilik arifesindeki Fadime Akgül, evlenmedilk evvel durumu nişanlısı İstek Akgül ile paylaştı. Onun da isteğiyle hami aile başvurusu yapan Fadime Akgül, 1,5 ay süren süreçlerin akabinde S.K’nin gözetici ailesi oldu.
Şu an 22 yaşında olan S.K’nin kollayıcı aileliğini üstüne alan çiftin sonrasındasında 2 çocukları dünyaya geldi.
– “İki biyolojik, bir de kalben doğurduğum üç çocuğun annesiyim”
Fadime Akgül, AA muhabirine, S.K. ile tanıştığı günü hiç unutamadığını, onun gülümseyen yüzünün kendisini daima memnun ettiğini söylemiş oldu.
nazaranvinden ayrılma sonucu aldığından epeyce üzüldüğünü belirten Akgül, şöyleki konuştu:
“Onunla 2 yaşında tanıştık. 8 yaşına kadar birliktedik. Çocuk yuvasından ayrılırken onun ‘Anne beni bırakacak mısın?’ demesi beni epey üzdü. daha sonra eşimle bir arada onun gözetici ailesi olmaya karar verdik. Ortamızda fazlaca hoş bir bağ oluştu. İki biyolojik, bir de kalben doğurduğum toplam üç çocuğun annesiyim. Kardeşleriyle de bağlantıları epeyce düzgün. Onlarla birlikte vakit geçirmeyi seviyor. O, yapamaz dedikleri her şeyi yaparak ayakları üzerinde durmaya başladı. Yüzde 90 engelli olarak aldığımız kızımızın engelli oranı şu an yüzde 50’ye düştü. Olağan bireyin yapabildiği her şeyi yapıyor. O, benim dünyam.”
S.K’nin yüzünün gülmesinin kendisini ve eşini fazlaca memnun ettiğini tabir eden Akgül, “Koruyucu aile olmak epey hoş bir müddetç. Hem birisinin ömrüne dahil oluyorsunuz, ona dayanak oluyorsunuz, ondan da farklı şeyler öğreniyorsunuz. Bir yetimin başını okşuyorsunuz. Sevginin önünde mani yoktur. İnşallah herkes bu duyguyu yaşar.” diye konuştu.
Akgül, S.K’yi evlat edinmeyi hayli istediklerini, bir yakınının onay vermemesi niçiniyle bunun gerçekleşemediğini anlattı. Ablasının da kendisini örnek alarak kollayıcı aile olduğunu kaydeden Akgül, etrafındaki herkese esirgeyici aileliği anlattığını söylemiş oldu.
– “O bizim konutumuzun birinci meleği”
İstek Akgül de S.K’yi çocuk esirgeme kurumunda gördüğü birinci gün kendisine “Babam gelmiş” diyerek koştuğunu aktararak, bundan hayli etkilendiğini tabir etti.
Onsuz bir hayat düşünemediğini anlatan İstek Akgül, “O bizim konutumuzun birinci meleği. Onun hami ailesi olduğumuzda insanların bakış açıları hayli farklıydı. ‘Helal olsun’ diyenler de vardı, ‘ne gerek var’ diyenler de oldu. Gözetici aile olarak, bir canı yuvadan kurtarmak fazlaca hoş bir şey. Yeterli ki kollayıcı aile olmuşuz. Herkese öneriyorum.” dedi.
S.K. de anne ve babasının yanında epey memnun olduğunu, kardeşleriyle hoş vakit geçirdiğini söylemiş oldu.