DeSouza
New member
MERT İNAN- Antarktika’da bin 550 kilometre karelik buzdağının (Tuz Gölü kadar) parçalanarak kıtadan ayrılması telaşlara yol açarken, bu gelişme gözleri bir daha iklim değişikliğine çevirdi. Kuzey yarım kürede kasım ayından bu yana devam eden sıcaklık rekorları ve kuraklık, iklim krizinin tesirlerini bir daha gündeme taşırken, 150 metre kalınlığındaki buzdağının kopuşu uydu manzaralarına de yansıdı.
Uzmanlar, son iki yılda ikinci büyük buzul kopuşunun yaşandığına dikkat çekerek, gelecek senelerda devasa buzul kopuşlarına bağlı deniz suyu düzeylerinin yükseleceğini söylüyor.
‘Tartışılması gerekir’
Tuz Gölü büyüklüğündeki devasa buzul kütlesinin global iklim değişikliğinin niye olduğu sıcaklık artışı niçiniyle koptuğunu söyleyen Türk Coğrafya Kurumu Lideri Doç. Dr. Ahmet Ertek, şunları kaydetti: “Bu birinci kopan modül değil lakin iki yılda ikinci kere büyük kopuş yaşanması tartışılması gereken bir mevzu. Antarktika’daki buzul kopuş ve erimeleri devam edecek. Zira dünya genelinde 2000’li yılların başından bu yana daima sıcaklık rekorları kırılıyor. Şu an sizinle konuşurken Mersin, Adana yolunda hareket halindeyim ve üzerimde gömlek var. Olağanda bu mevsim bu bölge bile serin ve yağışlı olmalıydı. Hakkâri’deki Cilo Dağları’nda da buzullardaki erimeyi tespit etmiştik. Buzulların kopuşu global iklim değişikliğinin en çarpıcı örneği. Kuzey ve Güney okyanusları olarak da isimlendirilen buzul bölgelerindeki kopuşlar devam ederse biroldukça kıyı kenti su düzeylerinin yükselmesine bağlı problemlerle karşı karşıya kalacak. Olağan kaidelerde buz kıran gemilerle geçilen Kuzey Okyanusu, haziran-eylül devrinde buz kıranlar olmadan da geçilebiliyor. Buzullardaki kopuş ve erimenin yanı sıra hortumlar, sel, kuraklık üzere ekstrem hava olaylarına da şahit olacağız. Buzullar eridikçe kıyı ovaları maalesef sular altında kalacak.”
Her yıl 259 milyar ton
İTÜ Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü Katı Yer Bilimleri Öğretim Üyesi Doç. Dr. Akif Sarıkaya da global iklim değişkliğnin tesirlerine değinerek, “Dünya genelinde yılda ortalama 259 milyar ton buzul yok oluyor. Antarktika Buzulu’nun yıllık kaybı 121 milyar ton, Grönland’da ise 97 milyar ton. 2100 yılında deniz düzeyinin 40 santim ile 1 metre içinde yükseleceği varsayım ediliyor. Birfazlaca liman ve kıyı kenti sular altında kalabilir. Türkiye’nin 3 tarafı denizlerle çevrili. Buzullarda yaşanan kayıp, sel, taşkın, kuraklık ve kasırga riskini birlikteinde getiriyor. Buzullar eridiği vakit geriye kalan bölge de kuruyor. Bugün için Tuz Gölü büyüklüğünde bir kesimin kopması dünya için risk teşkil etmese de uzun vadede bu kopuşların hızlanması riskleri getirecektir” değerlendirmesini yaptı.
‘Süreç hızlanarak devam edecektir’
Prof. Dr. Levent Kurnaz, devasa buzul kütlesinin kopuşunu olağan bir durum olarak değerlendirirken, şunları anlattı: “Antarktika’da bu cins kopuşlar her vakit oluyor. aslına bakarsanız kelam konusu kütlenin kopacağı iddia ediliyordu. Antarktika’nın alt kısmındaki buzul kesimleri eridikçe, üstteki kesimler kaymaya bağlı kopuyor. Antarktika’nın tabiatında olan bir döngüden kelam ediyoruz. Titanik gemisini batıran da buna misal bir buzul kesimiydi. Asıl sorun kopuşların hızlanması.
Sıcak hava dalgaları devam edip, global ısınma sürdükçe kopuşlar hızlanarak devam edecektir. 2 yıl evvel kopan modül neredeyse Ekvator’a kadar gelmişti. Geçtiğimiz Pazar günü meydana gelen kopuş ve erime daha sonrası deniz suyu düzeyi yarım milimetre yükselecek. Bu oran değerli değil lakin bunun üzere art geriye 100 buzul koparsa kıyı kentleri için önemli sorunlar oluşur. Antarktika’daki buzullarda bir hareketlenme olduğunu görüyoruz. Değerli olan kopuş ve hareketliliğin hızlanmaması. Lakin korkarım ki, süreç hızlanarak devam edecek.”
Uzmanlar, son iki yılda ikinci büyük buzul kopuşunun yaşandığına dikkat çekerek, gelecek senelerda devasa buzul kopuşlarına bağlı deniz suyu düzeylerinin yükseleceğini söylüyor.
‘Tartışılması gerekir’
Tuz Gölü büyüklüğündeki devasa buzul kütlesinin global iklim değişikliğinin niye olduğu sıcaklık artışı niçiniyle koptuğunu söyleyen Türk Coğrafya Kurumu Lideri Doç. Dr. Ahmet Ertek, şunları kaydetti: “Bu birinci kopan modül değil lakin iki yılda ikinci kere büyük kopuş yaşanması tartışılması gereken bir mevzu. Antarktika’daki buzul kopuş ve erimeleri devam edecek. Zira dünya genelinde 2000’li yılların başından bu yana daima sıcaklık rekorları kırılıyor. Şu an sizinle konuşurken Mersin, Adana yolunda hareket halindeyim ve üzerimde gömlek var. Olağanda bu mevsim bu bölge bile serin ve yağışlı olmalıydı. Hakkâri’deki Cilo Dağları’nda da buzullardaki erimeyi tespit etmiştik. Buzulların kopuşu global iklim değişikliğinin en çarpıcı örneği. Kuzey ve Güney okyanusları olarak da isimlendirilen buzul bölgelerindeki kopuşlar devam ederse biroldukça kıyı kenti su düzeylerinin yükselmesine bağlı problemlerle karşı karşıya kalacak. Olağan kaidelerde buz kıran gemilerle geçilen Kuzey Okyanusu, haziran-eylül devrinde buz kıranlar olmadan da geçilebiliyor. Buzullardaki kopuş ve erimenin yanı sıra hortumlar, sel, kuraklık üzere ekstrem hava olaylarına da şahit olacağız. Buzullar eridikçe kıyı ovaları maalesef sular altında kalacak.”
Her yıl 259 milyar ton
İTÜ Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü Katı Yer Bilimleri Öğretim Üyesi Doç. Dr. Akif Sarıkaya da global iklim değişkliğnin tesirlerine değinerek, “Dünya genelinde yılda ortalama 259 milyar ton buzul yok oluyor. Antarktika Buzulu’nun yıllık kaybı 121 milyar ton, Grönland’da ise 97 milyar ton. 2100 yılında deniz düzeyinin 40 santim ile 1 metre içinde yükseleceği varsayım ediliyor. Birfazlaca liman ve kıyı kenti sular altında kalabilir. Türkiye’nin 3 tarafı denizlerle çevrili. Buzullarda yaşanan kayıp, sel, taşkın, kuraklık ve kasırga riskini birlikteinde getiriyor. Buzullar eridiği vakit geriye kalan bölge de kuruyor. Bugün için Tuz Gölü büyüklüğünde bir kesimin kopması dünya için risk teşkil etmese de uzun vadede bu kopuşların hızlanması riskleri getirecektir” değerlendirmesini yaptı.
‘Süreç hızlanarak devam edecektir’
Prof. Dr. Levent Kurnaz, devasa buzul kütlesinin kopuşunu olağan bir durum olarak değerlendirirken, şunları anlattı: “Antarktika’da bu cins kopuşlar her vakit oluyor. aslına bakarsanız kelam konusu kütlenin kopacağı iddia ediliyordu. Antarktika’nın alt kısmındaki buzul kesimleri eridikçe, üstteki kesimler kaymaya bağlı kopuyor. Antarktika’nın tabiatında olan bir döngüden kelam ediyoruz. Titanik gemisini batıran da buna misal bir buzul kesimiydi. Asıl sorun kopuşların hızlanması.
Sıcak hava dalgaları devam edip, global ısınma sürdükçe kopuşlar hızlanarak devam edecektir. 2 yıl evvel kopan modül neredeyse Ekvator’a kadar gelmişti. Geçtiğimiz Pazar günü meydana gelen kopuş ve erime daha sonrası deniz suyu düzeyi yarım milimetre yükselecek. Bu oran değerli değil lakin bunun üzere art geriye 100 buzul koparsa kıyı kentleri için önemli sorunlar oluşur. Antarktika’daki buzullarda bir hareketlenme olduğunu görüyoruz. Değerli olan kopuş ve hareketliliğin hızlanmaması. Lakin korkarım ki, süreç hızlanarak devam edecek.”