A
admin
Guest
Odatv Genel Yayın Direktörü Toygun Atilla Cumhuriyet Savcısı Hakan Aşık’ın meslek kurallarına karşıt hareketlerini evraklarıyla yazdı. Biroldukca medya organı kaynak göstererek bu haberi girdi. HaberTürk müellifi Fatih Altaylı da bu mevzuyu köşesinde taşıdı, lakin kaynak göstermedi. Bunun üzerine bir yazı kaleme alan Toygun Atilla, Fatih Altaylı’nın bu halini eleştirdi.
İLGİLİ YAZI:
Olmadı Fatih Altaylı
Bu yazı üzerine Fatih Altaylı bugünkü köşesinde kaynak belirtmediği için özür diledi.
İşte Fatih Altaylı’nın o yazısı:
“Dün bir savcı ile ilgili bir yazı kaleme aldım.
İntiharını araştırdığı bir polisin eşiyle münasebet hayatış, bu alakayı kaydetmiş, şikayet üzerine inceleme başlamış ve savcının daha bir fazlaca bayanla yaşadığı alakaları kaydedip, dağıttığı ve neredeyse bir porno sistemi kurduğunu anlatmıştım.
Eleştirim ise HSK’ya idi ve sisteme idi.
Bu savcı 3 ay müddetle açığa alınmıştı.
halbuki soruşturma ve yargılama tamamlanana kadar açığa alınması gerekirdi.
Dün bu yazımdan daha sonra, nadir görülür “kabalıkta” bir reaksiyon ile karşılaştım.
Odatv’nin başına gelen eski Hürriyet çalışanı bir meslektaşımız, bu haberin kendisine ilişkin olduğunu yazdı ve “Haberimizi alıp kendi hezeyanlarını eklemiş. Bizden bahsetmemiş” diye manasız bir saldırganlık içine girdi.
Açıkçası haberin kelam konusu internet sitesine ilişkin olduğunu bilmiyordum.
Bana bir hukukçu dostum “Bunu duydun mu?” diye aktarmıştı.
Beni okuyan herkes bilir ki, habere hürmetim vardır. Bir yerden aldıysam kesinlikle belirtirim.
Bilmiyordum.
Bilmeden de olsa haberlerini kullandığım ve onları referans göstermediğim için özür dilerim.
Sadece onlardan da değil.
Aynı haber aşikâr ki tıpkı gün Sabah gazetesine de ulaşmış.
Onlar da bir gün daha sonra internette fotoğraflar ve birtakım ek bilgilerle kullanmışlar haberi.
Yani dediği üzere onlara özel de değil haber.
Yok onlara özel olduğunda iddialılarsa Sabah gazetesine “hezeyan” diyememiş, niyeyse.
Hadi onu da bırakalım bir kenara.
Benim farkında olmadan kaynak belirtmemiş olmamın karşılığı “Haberimizi kullandı ve altına hezeyanlarını ekledi” diye kaba saba bir cümle eklemek değildir.
Toygun Atilla isimli bu arkadaşın “hezeyan” diye nitelediği şey benim HSK’ya yaptığım tenkittir.
Bu arkadaş bir nebze nezaket sahibi olsa beni arar yahut aratır “Bu haberin kaynağı biziz. İsmimizi belirtmenizi rica ediyoruz” kaygısı. Ben de anında yazıya bunu eklerdim.
Patronu dahil Odatv’deki bir epey muhabirde benim numaram var.
Hadi bunu yapmadınız.
Yapmak zorunda değilsiniz elbette.
Sitenizde “Altaylı haberimizi kaynak belirtmeden kullandı” dersiniz.
Buna da gıkımı çıkarmam, çıkaramam.
Ama o “hezeyan” lafı ne demek arkadaş.
Bir durumu eleştirmek “hezeyan” mı oluyor.
Bu ne kabalık.
Bu ne zarafetsizlik.
Bu mudur Odatv!
Ülkeyi saran o nadanlığa, o nobranlığa Odatv de mi kendini kaptırdı?
Ama ben bir daha de özür dilerim.
Kullandığım haberin size ilişkin olduğunu bilmediğim ve bu yüzden de sizin emeğinize saygısızlık yapmış olduğum için.”
İLGİLİ YAZI:
Olmadı Fatih Altaylı
Bu yazı üzerine Fatih Altaylı bugünkü köşesinde kaynak belirtmediği için özür diledi.
İşte Fatih Altaylı’nın o yazısı:
“Dün bir savcı ile ilgili bir yazı kaleme aldım.
İntiharını araştırdığı bir polisin eşiyle münasebet hayatış, bu alakayı kaydetmiş, şikayet üzerine inceleme başlamış ve savcının daha bir fazlaca bayanla yaşadığı alakaları kaydedip, dağıttığı ve neredeyse bir porno sistemi kurduğunu anlatmıştım.
Eleştirim ise HSK’ya idi ve sisteme idi.
Bu savcı 3 ay müddetle açığa alınmıştı.
halbuki soruşturma ve yargılama tamamlanana kadar açığa alınması gerekirdi.
Dün bu yazımdan daha sonra, nadir görülür “kabalıkta” bir reaksiyon ile karşılaştım.
Odatv’nin başına gelen eski Hürriyet çalışanı bir meslektaşımız, bu haberin kendisine ilişkin olduğunu yazdı ve “Haberimizi alıp kendi hezeyanlarını eklemiş. Bizden bahsetmemiş” diye manasız bir saldırganlık içine girdi.
Açıkçası haberin kelam konusu internet sitesine ilişkin olduğunu bilmiyordum.
Bana bir hukukçu dostum “Bunu duydun mu?” diye aktarmıştı.
Beni okuyan herkes bilir ki, habere hürmetim vardır. Bir yerden aldıysam kesinlikle belirtirim.
Bilmiyordum.
Bilmeden de olsa haberlerini kullandığım ve onları referans göstermediğim için özür dilerim.
Sadece onlardan da değil.
Aynı haber aşikâr ki tıpkı gün Sabah gazetesine de ulaşmış.
Onlar da bir gün daha sonra internette fotoğraflar ve birtakım ek bilgilerle kullanmışlar haberi.
Yani dediği üzere onlara özel de değil haber.
Yok onlara özel olduğunda iddialılarsa Sabah gazetesine “hezeyan” diyememiş, niyeyse.
Hadi onu da bırakalım bir kenara.
Benim farkında olmadan kaynak belirtmemiş olmamın karşılığı “Haberimizi kullandı ve altına hezeyanlarını ekledi” diye kaba saba bir cümle eklemek değildir.
Toygun Atilla isimli bu arkadaşın “hezeyan” diye nitelediği şey benim HSK’ya yaptığım tenkittir.
Bu arkadaş bir nebze nezaket sahibi olsa beni arar yahut aratır “Bu haberin kaynağı biziz. İsmimizi belirtmenizi rica ediyoruz” kaygısı. Ben de anında yazıya bunu eklerdim.
Patronu dahil Odatv’deki bir epey muhabirde benim numaram var.
Hadi bunu yapmadınız.
Yapmak zorunda değilsiniz elbette.
Sitenizde “Altaylı haberimizi kaynak belirtmeden kullandı” dersiniz.
Buna da gıkımı çıkarmam, çıkaramam.
Ama o “hezeyan” lafı ne demek arkadaş.
Bir durumu eleştirmek “hezeyan” mı oluyor.
Bu ne kabalık.
Bu ne zarafetsizlik.
Bu mudur Odatv!
Ülkeyi saran o nadanlığa, o nobranlığa Odatv de mi kendini kaptırdı?
Ama ben bir daha de özür dilerim.
Kullandığım haberin size ilişkin olduğunu bilmediğim ve bu yüzden de sizin emeğinize saygısızlık yapmış olduğum için.”