A
admin
Guest
Bir televizyon kanalında yayınlanan haberde, “Annem bana karne armağanı et aldı” diyen çocuğun röportajının, kurmaca olduğu kaydedilen bültende, toplumsal medyada gündem olan ve birtakım basın yayın organları ile siyasetçiler tarafınca da hükümet aykırısı kara propagandaya dönüştürülen röportajın gerçekle ilgisinin olmadığı açıklandı.
Çocuğun annesi G.G ile kasap Z.K’nın kelam konusu haberde yer alan iddiayı yalanladığı söz edilen bültende, tartışmaların büyümesi üzerine, röportajı servis eden televizyon kanalının, haberle ilgili kurum içi soruşturma başlatmış olduğu, ham imgelerde muhabirin, “Annem, karne ikramı et aldı der misin?” diyerek çocuğu yönlendirdiğinin tespit edildiğine dikkat çekildi.
Kanalın, haberi yayından kaldırırken, düzmece habere imza atan muhabirle iş münasebetini bitmiş oldurdiği anımsatılan bültende, kanaldan yapılan açıklamada, “Neticede incelenen ham kayıtların açıkça gösterdiği üzere; muhabirimizin haberde konuşan çocukla gazetecilik prensip ve kurallarına tümüyle alışılmamış olarak, çocuğa nasıl konuşacağına ait dikte edici ve yönlendirici nitelikte ön konuşma yaptığı ve çocuğun bu yönlendirme doğrultusunda konuştuğu maalesef tespit edilmiştir.” sözlerine yer verildiği aktarıldı.
– “İzmir’le ilgili metro tezleri manipülasyon”
İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Tunç Soyer’in, “İzmir’de merkezi hükümetin yaptığı 1 metre metro tüneli yoktur” tezinin manipülasyon içerdiği kaydedilen bültende, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın İzmir Banliyö Sistemi’ne (İZBAN) yaptığı yatırım fiyatının, yaklaşık 2 milyar 850 milyon dolar olduğu vurgulandı.
İZBAN’ın yatırım fiyatı incelendiğinde, bu meblağın yüzde 70’e tekabül ettiğinin görüldüğü belirtilen bültende, şunlar söz edildi:
“İZBAN projesi, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, TCDD ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığının işbirliği ile yapılmıştır. 3 etap halinde inşa edilen İZBAN çizgisinde, Aliağa-Cumaovası-Tepeköy-Selçuk içindeki 136 kilometre uzunluğundaki çift çizgili demir yolunun projeye tahsisi, istasyon inşası ve yenilemeleri, 56 kilometre uzunluğunda yeni ikinci sınır üretimi, proje genelinde 136 kilometre uzunluğundaki sınırın tamamının yenilenmesi, altyapı, üstyapı, elektrifikasyon, sinyalizasyon ve haberleşme sistemlerinin tesis edilmesi, fazlaca sayıda metro aracının temini Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafınca gerçekleştirilmiştir. Ayrıyeten İzmir-Ankara süratli tren sınırı projesi için 2023 yılında 13 milyar lira bütçe ayrılmıştır. Süratli tren projesinin tamamlanmasıyla birlikte Ankara-İzmir içinde seyahat müddetinin 3,5 saate düşmesi planlanmaktadır.”
Bültende, 2002’den bugüne kadar İzmir’in ulaşım ve irtibat altyapısına 48 milyar 569 milyon lira yatırım yapıldığı, kentte şu anda devam eden projelerin yatırım bedelinin 64 milyar 340 milyon liraya ulaştığı aktarıldı.
– “Geri Gönderme Merkezi kamera sistemiyle izleniyor”
Haberdeki bilgiler ve savların büsbütün temelsiz olduğunun tespit edildiği belirtilen bültende, “Konyaaltı Akdeniz Anadolu Lisesinde yabancı öğrenci oranı yüzde 25 değil, yüzde 12,5’tir. İlgili kurumların açıklama ve bilgilendirmeleri incelendiğinde CİMER, MEBİM ve Açık Kapı’ya tez edildiği üzere bir şikayetin yapılmadığı görülmüştür.” tabirlerine yer verildi.
Bültende, kimi basın ve yayın organlarında yer alan “Gaziantep Oğuzeli Geri Gönderme Merkezi’nde idari nezaret altında bulunan, süreksiz muhafaza statüsüne sahip sığınmacıların berbat muameleye maruz kaldıkları ve zorla ‘gönüllü geri dönüş formu’ imzalatıldığı” tezlerinin da hakikat olmadığı kaydedildi.
Farklı vilayetlerde yakalanarak Geri Gönderme Merkezine teslim yahut sevk edilen 483 yabancının, idari nezaretlerinin sonlandırılarak 11-14 Ocak içinde kümeler halinde Hatay Apaydın Süreksiz Barınma Merkezine sevklerinin sağlandığı aktarılan bültende, yabancıların, Gaziantep Geri Gönderme Merkezi’nde kaldığı müddet zarfında yapılan tüm süreçlerin mevzuata uygun yürütüldüğünün altı çizildi.
İmzalatılan bahse bahis formların, “Gönüllü Geri Dönüş Formu” değil, merkezden ayrılma esnasında mecburî olarak imzalatılan İdari Nezaret Sonlandırma Formu Bildirisi ve Emanet Teslim Tutanağı olduğu kaydedilen bültende, “Geri Gönderme Merkezinin tüm üniteleri kamera sistemiyle izlenmektedir. Ayrıyeten yabancıların Gaziantep Geri Gönderme Merkezi’nden Hatay Apaydın Süreksiz Barınma Merkezine sevkleri sırasında rastgele olumsuz bir durum meydana gelmemiştir.” bilgisine yer verildi.
– “Bireylerin alım gücü kıyaslanmalı”
Alım gücüne yönelik tezlere da yer verilen bültende, 200 liranın nominal pahasının birebir bulunmasına karşın, gerçek satın alma gücünün düşmesi üzerinden iktisadın berbata gittiği argümanlarının manipülasyon içerdiği kaydedildi. Bültende, şunlar tabir edildi:
“200 liranın hangi yıl ne kadar alım gücünün olduğunu incelemek yerine bireylerin alım gücünün kıyaslanması gerekmektedir. Öncelikle baz alınan 2010 yılında tedavüldeki banknotların toplam pahası yaklaşık 37 trilyon lira iken, 2023 yılında bu bedel yaklaşık 340 trilyon liraya ulaşmıştır. İlgili yıllar için kümülatif bir enflasyon hesaplaması yapılması istenirse, 2010 yılının ocak ayındaki 200 liralık bir mal sepeti, 2023 yılı ocak ayında 1296,55 liraya alınabilmektedir. 2010 yılında net minimum fiyat 576,57 lira iken 2023 yılında net taban fiyat 8 bin 506,80 lira düzeyine çıkmıştır. Bu da nominal olarak taban fiyatın yaklaşık 15 katına çıktığını göstermektedir. 2010 yılında 200 lira, minimum fiyatın yüzde 34,6’sına tekabül etmektedir. 2023 yılında ise taban fiyatın yüzde 34,6’sı yaklaşık 2 bin 950 TL’dir. Örneğin minimum fiyatla çalışan bir birey maaşının yüzde 34,6’sı ile 2010’da 101 litre süt alabilirken, 2023’te 107 litre süt alabilmektedir.”
Bültende, bu bilgiler ışığında 2010 yılındaki 200 liranın gerçek alım gücünün 2023 yılının 200 TL’si ile kıyaslanmasının manipülatif bir yaklaşım olduğunun görüldüğü açıklandı.
Çocuğun annesi G.G ile kasap Z.K’nın kelam konusu haberde yer alan iddiayı yalanladığı söz edilen bültende, tartışmaların büyümesi üzerine, röportajı servis eden televizyon kanalının, haberle ilgili kurum içi soruşturma başlatmış olduğu, ham imgelerde muhabirin, “Annem, karne ikramı et aldı der misin?” diyerek çocuğu yönlendirdiğinin tespit edildiğine dikkat çekildi.
Kanalın, haberi yayından kaldırırken, düzmece habere imza atan muhabirle iş münasebetini bitmiş oldurdiği anımsatılan bültende, kanaldan yapılan açıklamada, “Neticede incelenen ham kayıtların açıkça gösterdiği üzere; muhabirimizin haberde konuşan çocukla gazetecilik prensip ve kurallarına tümüyle alışılmamış olarak, çocuğa nasıl konuşacağına ait dikte edici ve yönlendirici nitelikte ön konuşma yaptığı ve çocuğun bu yönlendirme doğrultusunda konuştuğu maalesef tespit edilmiştir.” sözlerine yer verildiği aktarıldı.
– “İzmir’le ilgili metro tezleri manipülasyon”
İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Tunç Soyer’in, “İzmir’de merkezi hükümetin yaptığı 1 metre metro tüneli yoktur” tezinin manipülasyon içerdiği kaydedilen bültende, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın İzmir Banliyö Sistemi’ne (İZBAN) yaptığı yatırım fiyatının, yaklaşık 2 milyar 850 milyon dolar olduğu vurgulandı.
İZBAN’ın yatırım fiyatı incelendiğinde, bu meblağın yüzde 70’e tekabül ettiğinin görüldüğü belirtilen bültende, şunlar söz edildi:
“İZBAN projesi, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, TCDD ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığının işbirliği ile yapılmıştır. 3 etap halinde inşa edilen İZBAN çizgisinde, Aliağa-Cumaovası-Tepeköy-Selçuk içindeki 136 kilometre uzunluğundaki çift çizgili demir yolunun projeye tahsisi, istasyon inşası ve yenilemeleri, 56 kilometre uzunluğunda yeni ikinci sınır üretimi, proje genelinde 136 kilometre uzunluğundaki sınırın tamamının yenilenmesi, altyapı, üstyapı, elektrifikasyon, sinyalizasyon ve haberleşme sistemlerinin tesis edilmesi, fazlaca sayıda metro aracının temini Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafınca gerçekleştirilmiştir. Ayrıyeten İzmir-Ankara süratli tren sınırı projesi için 2023 yılında 13 milyar lira bütçe ayrılmıştır. Süratli tren projesinin tamamlanmasıyla birlikte Ankara-İzmir içinde seyahat müddetinin 3,5 saate düşmesi planlanmaktadır.”
Bültende, 2002’den bugüne kadar İzmir’in ulaşım ve irtibat altyapısına 48 milyar 569 milyon lira yatırım yapıldığı, kentte şu anda devam eden projelerin yatırım bedelinin 64 milyar 340 milyon liraya ulaştığı aktarıldı.
– “Geri Gönderme Merkezi kamera sistemiyle izleniyor”
Haberdeki bilgiler ve savların büsbütün temelsiz olduğunun tespit edildiği belirtilen bültende, “Konyaaltı Akdeniz Anadolu Lisesinde yabancı öğrenci oranı yüzde 25 değil, yüzde 12,5’tir. İlgili kurumların açıklama ve bilgilendirmeleri incelendiğinde CİMER, MEBİM ve Açık Kapı’ya tez edildiği üzere bir şikayetin yapılmadığı görülmüştür.” tabirlerine yer verildi.
Bültende, kimi basın ve yayın organlarında yer alan “Gaziantep Oğuzeli Geri Gönderme Merkezi’nde idari nezaret altında bulunan, süreksiz muhafaza statüsüne sahip sığınmacıların berbat muameleye maruz kaldıkları ve zorla ‘gönüllü geri dönüş formu’ imzalatıldığı” tezlerinin da hakikat olmadığı kaydedildi.
Farklı vilayetlerde yakalanarak Geri Gönderme Merkezine teslim yahut sevk edilen 483 yabancının, idari nezaretlerinin sonlandırılarak 11-14 Ocak içinde kümeler halinde Hatay Apaydın Süreksiz Barınma Merkezine sevklerinin sağlandığı aktarılan bültende, yabancıların, Gaziantep Geri Gönderme Merkezi’nde kaldığı müddet zarfında yapılan tüm süreçlerin mevzuata uygun yürütüldüğünün altı çizildi.
İmzalatılan bahse bahis formların, “Gönüllü Geri Dönüş Formu” değil, merkezden ayrılma esnasında mecburî olarak imzalatılan İdari Nezaret Sonlandırma Formu Bildirisi ve Emanet Teslim Tutanağı olduğu kaydedilen bültende, “Geri Gönderme Merkezinin tüm üniteleri kamera sistemiyle izlenmektedir. Ayrıyeten yabancıların Gaziantep Geri Gönderme Merkezi’nden Hatay Apaydın Süreksiz Barınma Merkezine sevkleri sırasında rastgele olumsuz bir durum meydana gelmemiştir.” bilgisine yer verildi.
– “Bireylerin alım gücü kıyaslanmalı”
Alım gücüne yönelik tezlere da yer verilen bültende, 200 liranın nominal pahasının birebir bulunmasına karşın, gerçek satın alma gücünün düşmesi üzerinden iktisadın berbata gittiği argümanlarının manipülasyon içerdiği kaydedildi. Bültende, şunlar tabir edildi:
“200 liranın hangi yıl ne kadar alım gücünün olduğunu incelemek yerine bireylerin alım gücünün kıyaslanması gerekmektedir. Öncelikle baz alınan 2010 yılında tedavüldeki banknotların toplam pahası yaklaşık 37 trilyon lira iken, 2023 yılında bu bedel yaklaşık 340 trilyon liraya ulaşmıştır. İlgili yıllar için kümülatif bir enflasyon hesaplaması yapılması istenirse, 2010 yılının ocak ayındaki 200 liralık bir mal sepeti, 2023 yılı ocak ayında 1296,55 liraya alınabilmektedir. 2010 yılında net minimum fiyat 576,57 lira iken 2023 yılında net taban fiyat 8 bin 506,80 lira düzeyine çıkmıştır. Bu da nominal olarak taban fiyatın yaklaşık 15 katına çıktığını göstermektedir. 2010 yılında 200 lira, minimum fiyatın yüzde 34,6’sına tekabül etmektedir. 2023 yılında ise taban fiyatın yüzde 34,6’sı yaklaşık 2 bin 950 TL’dir. Örneğin minimum fiyatla çalışan bir birey maaşının yüzde 34,6’sı ile 2010’da 101 litre süt alabilirken, 2023’te 107 litre süt alabilmektedir.”
Bültende, bu bilgiler ışığında 2010 yılındaki 200 liranın gerçek alım gücünün 2023 yılının 200 TL’si ile kıyaslanmasının manipülatif bir yaklaşım olduğunun görüldüğü açıklandı.