DeSouza
New member
Olay, 21 Şubat 2021 tarihinde Kastamonu’nun merkez ilçesine bağlı Karaçomak köyünde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, askerden dönen E.Ç.’nin, kuzeni H.Ç. ile ailesi kendisini ziyaret etmek için konutuna geldi. Ziyaret sırasında E.Ç. ile H.Ç. içinde tartışma çıktı. Kısa mühlet daha sonra büyüyen tartışma sırasında E.Ç. eline aldığı balta ile H.Ç.’nin başına vurdu. hadisede yaralanan H.Ç. ömrünü kaybetti. Gözaltına alınan alınan E.Ç. tutuklandı.
KARAR DURUŞMASI GÖRÜLDÜ
Olayla ilgili E.Ç. hakkında ‘kasten öldürme’ kabahatinden açılan dava görülmeye devam etti. Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya tutuklu sanık E.Ç. ile H.Ç.’nin babası M.Ç., annesi Z.Ç., ağabeyi İ.Ç. ve avukatlar katıldı. Duruşmada son kere savunma yapan E.Ç., H.Ç.’nin kendisine küfür ettiğini ileri sürerek, “Kız arkadaşımı ben askerdeyken rahatsız etmiş. Bahisle ilgili konuşurken bana küfür etti ve yumrukla saldırdı. Ben de yalnızca balta ile iki kez başına vurdum” dedi.
“KENDİMİ KORUDUM”
“Benim aklımda öldürmek üzere bir niyet yoktu” diyen E.Ç., “Evleneceğim kızın namusuna kelam attı. daha sonra beni aşağıya çağırıp bana yumruk attı. Benden güçlüydi. Ben de kendimi korudum. Ben anneme ve babama balta ile öldürdüğümü söyleyemedim. Yoksa beni öldürürlerdi. Benim karakol ile hiç alakam yok. Korktum, doğruyu anlatamadım. Ağabeyini, annesini, babasını fazlaca severim. Onlara karşı hiç bir düşmanlığım yok. Ben zerre kadar palavra konuşmuyorum” diye konuştu.
“BEN BU SANIĞIN İDAMINI İSTİYORUM”
Maktulün babası M.Ç. ise oğlu ile sanığın muhakkak arbede etmediklerini söz ederek, “Kesinlikle hengame etmediler. Oğlum ayakkabısını giyerken geriden vurarak öldürmüştür. Oğlum 23 yaşındaydı. Oğlumu bu şahıs tasarlayarak öldürdü. Şayet oğlumla hengame etseydi bu sanığı parçalardı. Kalleşçe benim oğlumu öldürdüler. En ağır cezayı almasını talep ediyorum” formunda konuştu.
Maktulün annesi Z.Ç. de sanığın oğlunu tasarlayarak öldürdüklerini belirterek, “Benim oğlumu öldürdüler. Benim oğlum ayakkabısının birisini giydi lakin ötekini giyemeden oğlumu öldürdüler. Ben bu sanığın idamını istiyorum. Müebbet mahpus cezasına çarptırılmasını istiyorum. Ben bir anneyim. O, oğlunu görüyor fakat ben oğlumu nazaranmiyorum” diye konuştu.
CUMHURİYET SAVCISI SANIĞIN MÜEBBET İLE CEZALANDIRILMASINI TALEP ETTİ
Duruşmada Cumhuriyet savcısı deklare ettiğı mütalaasında, olayın birinci vakit içinderda trafik kazası olarak Cumhuriyet savcılığına yansıtıldığını belirterek, çabucak sonrasında maktulün balta ile öldürüldüğünün tespit edildiğini söz etti. Cumhuriyet savcısı mütalaada, maktulün ayakta ve yerde balta ile başına vurularak öldürülmesi, olay yerinin değiştirilmesi, kabahat aletinin ele geçirilmesi üzere sebeplerle sanığın müebbet mahpus ile cezalandırılmasını ve tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti.
“AİLESİNDEN VE MAHKEME HEYETİNDEN BU OLAY İÇİN ÖZÜR DİLİYORUM”
Mütalaanın akabinde son kelamı sorulan E.Ç., “Ailesinden ve mahkeme heyetinden bu yaşanan olaydan ötürü özür diliyorum. Pişmanım, kaçma üzere bir niyetim yoktu. Jandarmayı konutta bekledim. Üzerime temelsiz iftira attılar. Kaçmaya yönelik ceza istenilmesini kabul etmiyorum. Kaçmak isteseydim araca biner kaçardım. Ailesinden özür diliyorum. Cezaevinden çıkınca bu memlekette esasen durmayacağım. Yoksa aile beni her gördüğü yerde onlara hakaret üzere gelecektir. Bana ve kız arkadaşıma hakaretlerde bulundu. Bana saldırınca bende baltanın küp tarafını kullanıp kendimden uzaklaştırmaya çalıştım. Öldürme kastım olsaydı keskin tarafını kullanırdım” diye konuştu.
15 YIL MAHPUS CEZASINA ÇARPTIRILDI
Savunmaların dinlenmesinin akabinde mahkeme heyeti, E.Ç.’nin müebbet mahpus cezasıyla cezalandırılmasını, olayı haksız tahrik altında işlediğinden ötürü cezasının 18 yıl mahpus cezasına, geçmiş hali de dikkate alınarak cezanın 15 yıla düşürülmesine karar verdi. sonucun akabinde maktulün annesi Z.Ç., “Ben 15 yıl cezayı kabul etmiyorum, idam edilsin” dedi.
DURUŞMA daha sonraSI İKİ AİLE ORTASINDA YUMRUKLU ARBEDE ÇIKTI
sonucundan akabinde duruşma salonundan çıkartılan iki aile içinde hem adliye içerisinde birebir vakitte adliye önünde yumruklu ve kelamlı arbede çıktı. Polis takımları, iki aileyi de kuvvetlikle ayırdı. Polis takımları, hengameye karışanlar hakkında süreç yaparken, her iki aile de birbirlerinden şikayetçi oldu.
KARAR DURUŞMASI GÖRÜLDÜ
Olayla ilgili E.Ç. hakkında ‘kasten öldürme’ kabahatinden açılan dava görülmeye devam etti. Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya tutuklu sanık E.Ç. ile H.Ç.’nin babası M.Ç., annesi Z.Ç., ağabeyi İ.Ç. ve avukatlar katıldı. Duruşmada son kere savunma yapan E.Ç., H.Ç.’nin kendisine küfür ettiğini ileri sürerek, “Kız arkadaşımı ben askerdeyken rahatsız etmiş. Bahisle ilgili konuşurken bana küfür etti ve yumrukla saldırdı. Ben de yalnızca balta ile iki kez başına vurdum” dedi.
“KENDİMİ KORUDUM”
“Benim aklımda öldürmek üzere bir niyet yoktu” diyen E.Ç., “Evleneceğim kızın namusuna kelam attı. daha sonra beni aşağıya çağırıp bana yumruk attı. Benden güçlüydi. Ben de kendimi korudum. Ben anneme ve babama balta ile öldürdüğümü söyleyemedim. Yoksa beni öldürürlerdi. Benim karakol ile hiç alakam yok. Korktum, doğruyu anlatamadım. Ağabeyini, annesini, babasını fazlaca severim. Onlara karşı hiç bir düşmanlığım yok. Ben zerre kadar palavra konuşmuyorum” diye konuştu.
“BEN BU SANIĞIN İDAMINI İSTİYORUM”
Maktulün babası M.Ç. ise oğlu ile sanığın muhakkak arbede etmediklerini söz ederek, “Kesinlikle hengame etmediler. Oğlum ayakkabısını giyerken geriden vurarak öldürmüştür. Oğlum 23 yaşındaydı. Oğlumu bu şahıs tasarlayarak öldürdü. Şayet oğlumla hengame etseydi bu sanığı parçalardı. Kalleşçe benim oğlumu öldürdüler. En ağır cezayı almasını talep ediyorum” formunda konuştu.
Maktulün annesi Z.Ç. de sanığın oğlunu tasarlayarak öldürdüklerini belirterek, “Benim oğlumu öldürdüler. Benim oğlum ayakkabısının birisini giydi lakin ötekini giyemeden oğlumu öldürdüler. Ben bu sanığın idamını istiyorum. Müebbet mahpus cezasına çarptırılmasını istiyorum. Ben bir anneyim. O, oğlunu görüyor fakat ben oğlumu nazaranmiyorum” diye konuştu.
CUMHURİYET SAVCISI SANIĞIN MÜEBBET İLE CEZALANDIRILMASINI TALEP ETTİ
Duruşmada Cumhuriyet savcısı deklare ettiğı mütalaasında, olayın birinci vakit içinderda trafik kazası olarak Cumhuriyet savcılığına yansıtıldığını belirterek, çabucak sonrasında maktulün balta ile öldürüldüğünün tespit edildiğini söz etti. Cumhuriyet savcısı mütalaada, maktulün ayakta ve yerde balta ile başına vurularak öldürülmesi, olay yerinin değiştirilmesi, kabahat aletinin ele geçirilmesi üzere sebeplerle sanığın müebbet mahpus ile cezalandırılmasını ve tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti.
“AİLESİNDEN VE MAHKEME HEYETİNDEN BU OLAY İÇİN ÖZÜR DİLİYORUM”
Mütalaanın akabinde son kelamı sorulan E.Ç., “Ailesinden ve mahkeme heyetinden bu yaşanan olaydan ötürü özür diliyorum. Pişmanım, kaçma üzere bir niyetim yoktu. Jandarmayı konutta bekledim. Üzerime temelsiz iftira attılar. Kaçmaya yönelik ceza istenilmesini kabul etmiyorum. Kaçmak isteseydim araca biner kaçardım. Ailesinden özür diliyorum. Cezaevinden çıkınca bu memlekette esasen durmayacağım. Yoksa aile beni her gördüğü yerde onlara hakaret üzere gelecektir. Bana ve kız arkadaşıma hakaretlerde bulundu. Bana saldırınca bende baltanın küp tarafını kullanıp kendimden uzaklaştırmaya çalıştım. Öldürme kastım olsaydı keskin tarafını kullanırdım” diye konuştu.
15 YIL MAHPUS CEZASINA ÇARPTIRILDI
Savunmaların dinlenmesinin akabinde mahkeme heyeti, E.Ç.’nin müebbet mahpus cezasıyla cezalandırılmasını, olayı haksız tahrik altında işlediğinden ötürü cezasının 18 yıl mahpus cezasına, geçmiş hali de dikkate alınarak cezanın 15 yıla düşürülmesine karar verdi. sonucun akabinde maktulün annesi Z.Ç., “Ben 15 yıl cezayı kabul etmiyorum, idam edilsin” dedi.
DURUŞMA daha sonraSI İKİ AİLE ORTASINDA YUMRUKLU ARBEDE ÇIKTI
sonucundan akabinde duruşma salonundan çıkartılan iki aile içinde hem adliye içerisinde birebir vakitte adliye önünde yumruklu ve kelamlı arbede çıktı. Polis takımları, iki aileyi de kuvvetlikle ayırdı. Polis takımları, hengameye karışanlar hakkında süreç yaparken, her iki aile de birbirlerinden şikayetçi oldu.